Mehmet TIRAŞ

“YAPAY ZEKÂYI” NASIL BİLİRSİNİZ?
19.05.2025
205

Üretim biçiminin değişmesiyle…

Yeni bir “Çağ Dönüşümü” yaşanıyor.

İki asırlık sanayi toplumunun kavramları, kurumları ve argümanları da geride kaldı.

Buna Küreselleşme deniliyor.

İnternet sayesinde sınırlılar delindi.

Yönetimler “biri bizi gözetliyor” evindeki gibi izlenir oldu.

Bu çağın teknolojisi Bilgisayar yaşamın her alanında ucu açık ve son sistemi olmayan, bir yolda hızla ilerliyor.

Işık hızında ilerleyen bu gelişme dünyayı Global bir köy haline getirdi.

Buna Küreselleşme diyoruz.

Sanayi toplumu ile ortaya çıkan “Ulus-Devletler” yeniden yapılanmak zorunda kaldı.

Küreselleşme sanayi toplumunun geleneksel asırlık alışkanlıklarını tersyüz ederken, insanoğlu da kendini yeniçağa uyarlamaya zorluyor.

Bu dönüşüm de kolay olmuyor.

İnsan ilişkileri de yeni forumlara dökülüyor.

Bunu somut olarak yaşamımızda Cep telefonunda yaşıyoruz.

Sanayi toplumunda bir ailenin ortak bir telefonu var iken

Şimdi ailede kaç kişi yaşıyorsa her birinin bir cep telefonu olmak zorunda

Çünkü Telefon numaramız vatandaşlık kimliğimizle birlikte zorunlu hale geldi.

Örneğin, artık sosyal hayatımızda toplu taşımacılıkta tren,otobüs ve uçakta kâğıt bilet devri kapanırken, yerine dijital bilet kesiliyor ve cep telefonlarımıza mesaj olarak geliyor.

Birey özgürleşiyor, azınlık hakları daha da öne çıkıyor.

Çoğulculuk” ve “Eşit Vatandaşlık Hukuku” insanlığın evrensel ortak paydası olmakta…

Her köklü değişimde olduğu gibi dörtnala koşan “yeniçağ” da insanlarda uyum zorlukları nedeniyle kaygıları daha da artırıyor.

Geçmişte de Sanayi toplumunun ilk ortaya çıkması ile de insanların kaygıları artmıştı.

Makineler bizi işsiz bırakacak diye korktular.

İnsanlığımızı da elimizden alacak diyorlardı.

Matbaanın hayatımıza girmesi ile de “kitaplar Ruhumuzu” çalacak dendi.

Radyo geldi ”Aile Sohbetleri” yok oldu diye yakındılar.

Televizyon evlerimize girmesiyle “komşuluk ilişkimizi bitirdi”, “misafirlik konusu kapandı” dediler.

Şimdilerde de benzer durumlar var…

Cep telefonları devreye girince  insanlığımızı unutturdu, kendi kendimizle konuşur” olduk denmekte.

İnternet gelince insanlar “yalnızlaştığından” şikâyetçi oldular.

Şimdi de yapay zekâ için “şeytan oyunu”,” insanı işlevsiz” hale getirdi diye yakınmalar var.

Hâlbuki her teknoloji gibi “Yapay Zekâda” diğer teknolojiler gibi insan hayatını kolaylaştırmak için yapılıyor.

YZ, İnsanların analiz edebileceğinden çok daha büyük ve karmaşık veriyi işleyebilen, öğrenebilen ve çeşitli çıktılar üretebilen uygulamalar diye tanımı yapılıyor.

YZ,büyük ölçekli veriler akıllı “algoritmalar” ve yinelemeli işlemlime ile birleştirerek çalışıyor.

Algoritma:”belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için yapay zekâda tasarlanan yol” diye tanımlanıyor.

Türkçesi ”Çözüm yolu.”

Yapay zekânın insanı işlevsiz hale getirdi diye yakınıyorlar ama…

Yapay zekânın ortaya çıkarttığı uygulamaları kullanarak yaşar olduk;

Milyonlarca araba sürücüsü nevegasyondan yol tarifi alıyor.

Milyonlarca vatandaş adres tarifi yerine konum atıyor.

ATM’lerin 7/24 saat hayatımıza girmesi, bankaya gitmeden insanların para çekmesi nasıl bir kolaylık…

Cep bankacılığı ile oturduğumuz yerden işlemlerimiz yapmamızdan kim zarar gördü veya pişman oldu.

Cep telefonlarına yüklediğimiz kare kodla,para çekmek ve alış-veriş yapmamız.

e.Ticaretten,e-gazetecilikten kim şikayetçi.

Ya Kredi kartı olayı, kredi kartınız varsa ne kefil ne de nakit arıyor, ne de senet vermeden alış-verişinizi yapıyorsunuz?

İş cinayetlerinin yıllardır Avrupa ve AB’de ölümcül kazaların olmaması, YZ çalışması sayesinde önlenmedi mi?

Sosyal medyayı saymaya gerek var m?

Görüldüğü gibi YZ’nın insanı işlevsiz hale getirmediğini;

İnsanı daha da dinamik ve aktif hale getirdiğini ve insanın gelişmesine çok yönlü düşünsel katkı sağladığını, bunu da Yapay Zekanın uygulamalarını, telefonlarımıza indirerek öğreniyoruz.

 Kısacası YAPAY ZEKÂ:

İnsanlığın yaşamında ve üretimde değişmez girdi olma yolunda hızla ilerliyor.

YZ bizim toplumda yeterince gündemde değil.    

YZ devasa bir ekonomik güç olma yolunda ışık hızında ilerliyor ama bizim siyasal iktidarın ve muhalefet partilerinin, YZ’yı gündemlerine almaları gibi bir programları da yok.

Çağın eğitimini uygulamayan,teknolojisini üretemeyen Yapay Zekayı da kavrayamaz,kavrayamadığı içinde yeryüzü ile de rekabet edemiyor.

Yakında YZ’yı kullanmadan hiçbir işlem yapamaz duruma gelirsek kimse şaşırmasın.

Hâlbuki yeniçağın en nemli gündemi ve yatırımı Yapay Zekâ…      

Örneğin ilk önemli gelişmelerden biri 10 Şubat 2025 Tarihinde Fransa’nın Başkenti Paris’te yapılan YZ toplantısı oldu…

63 ülkenin katıldığı toplantıda “Yapay zekâ” enine boyuna çok yönlü tartışıldı.

Türkiye’nin davet edilmediği bu toplantıya ABD,Çin,Almanya,Hindistan ve İngiltere’ de katıldı.

Toplantı sonunda 61 ülke anlaşarak ortak bir kararı imzalarken

ABD ve İngiltere bu ortak karar metnini farklı nedenle imzalamadılar.

Bu toplantıda dikkat çeken AB Komisyon başkanı Von Der Leyen’in  yapay zeka alanına 200 milyar Euro ‘lük yatırım yapacaklarını açıklamasıydı.

Paris’teki zirveye Türkiye davet edilmediği gibi neden davet edilmediği konusunda da Ankara bir açıklama yapmadı.

Yapay Zekâ ekonomisinde 2022 yılı itibarıyla 137 milyar dolarlık bir sermayeye ulaşırken…

2030 yılında, Yapay Zekâ ekonomisinin 1 Trilyon 800 milyar dolarlık devasa bir sermayeye ulaşacağı tahmin ediliyor.

Dünya yapay zekâ ekonomisinin ve sektörünü tartışırken; biz daha Bilgisayar parçası olan “ÇİP”i üretemiyoruz…

Çağ dönüşümünde YZ tartışılmalarının sürdüğü bir süreçte içinde olmamak ne kadar acı bir durum değil mi?

              

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar