Mehmet TIRAŞ
Üretim biçiminin değişmesiyle…
Yeni bir “Çağ Dönüşümü” yaşanıyor.
İki asırlık sanayi toplumunun kavramları, kurumları ve argümanları da geride kaldı.
Buna Küreselleşme deniliyor.
İnternet sayesinde sınırlılar delindi.
Yönetimler “biri bizi gözetliyor” evindeki gibi izlenir oldu.
Bu çağın teknolojisi Bilgisayar yaşamın her alanında ucu açık ve son sistemi olmayan, bir yolda hızla ilerliyor.
Işık hızında ilerleyen bu gelişme dünyayı Global bir köy haline getirdi.
Buna Küreselleşme diyoruz.
Sanayi toplumu ile ortaya çıkan “Ulus-Devletler” yeniden yapılanmak zorunda kaldı.
Küreselleşme sanayi toplumunun geleneksel asırlık alışkanlıklarını tersyüz ederken, insanoğlu da kendini yeniçağa uyarlamaya zorluyor.
Bu dönüşüm de kolay olmuyor.
İnsan ilişkileri de yeni forumlara dökülüyor.
Bunu somut olarak yaşamımızda Cep telefonunda yaşıyoruz.
Sanayi toplumunda bir ailenin ortak bir telefonu var iken…
Şimdi ailede kaç kişi yaşıyorsa her birinin bir cep telefonu olmak zorunda…
Çünkü Telefon numaramız vatandaşlık kimliğimizle birlikte zorunlu hale geldi.
Örneğin, artık sosyal hayatımızda toplu taşımacılıkta tren,otobüs ve uçakta kâğıt bilet devri kapanırken, yerine dijital bilet kesiliyor ve cep telefonlarımıza mesaj olarak geliyor.
Birey özgürleşiyor, azınlık hakları daha da öne çıkıyor.
“Çoğulculuk” ve “Eşit Vatandaşlık Hukuku” insanlığın evrensel ortak paydası olmakta…
Her köklü değişimde olduğu gibi dörtnala koşan “yeniçağ” da insanlarda uyum zorlukları nedeniyle kaygıları daha da artırıyor.
Geçmişte de Sanayi toplumunun ilk ortaya çıkması ile de insanların kaygıları artmıştı.
Makineler bizi işsiz bırakacak diye korktular.
İnsanlığımızı da elimizden alacak diyorlardı.
Matbaanın hayatımıza girmesi ile de “kitaplar Ruhumuzu” çalacak dendi.
Radyo geldi ”Aile Sohbetleri” yok oldu diye yakındılar.
Televizyon evlerimize girmesiyle “komşuluk ilişkimizi bitirdi”, “misafirlik konusu kapandı” dediler.
Şimdilerde de benzer durumlar var…
Cep telefonları devreye girince “insanlığımızı unutturdu, kendi kendimizle konuşur” olduk denmekte.
İnternet gelince insanlar “yalnızlaştığından” şikâyetçi oldular.
Şimdi de yapay zekâ için “şeytan oyunu”,” insanı işlevsiz” hale getirdi diye yakınmalar var.
Hâlbuki her teknoloji gibi “Yapay Zekâda” diğer teknolojiler gibi insan hayatını kolaylaştırmak için yapılıyor.
YZ, İnsanların analiz edebileceğinden çok daha büyük ve karmaşık veriyi işleyebilen, öğrenebilen ve çeşitli çıktılar üretebilen uygulamalar diye tanımı yapılıyor.
YZ,büyük ölçekli veriler akıllı “algoritmalar” ve yinelemeli işlemlime ile birleştirerek çalışıyor.
Algoritma:”belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için yapay zekâda tasarlanan yol” diye tanımlanıyor.
Türkçesi ”Çözüm yolu.”
Yapay zekânın insanı işlevsiz hale getirdi diye yakınıyorlar ama…
Yapay zekânın ortaya çıkarttığı uygulamaları kullanarak yaşar olduk;
Milyonlarca araba sürücüsü nevegasyondan yol tarifi alıyor.
Milyonlarca vatandaş adres tarifi yerine konum atıyor.
ATM’lerin 7/24 saat hayatımıza girmesi, bankaya gitmeden insanların para çekmesi nasıl bir kolaylık…
Cep bankacılığı ile oturduğumuz yerden işlemlerimiz yapmamızdan kim zarar gördü veya pişman oldu.
Cep telefonlarına yüklediğimiz kare kodla,para çekmek ve alış-veriş yapmamız.
e.Ticaretten,e-gazetecilikten kim şikayetçi.
Ya Kredi kartı olayı, kredi kartınız varsa ne kefil ne de nakit arıyor, ne de senet vermeden alış-verişinizi yapıyorsunuz?
İş cinayetlerinin yıllardır Avrupa ve AB’de ölümcül kazaların olmaması, YZ çalışması sayesinde önlenmedi mi?
Sosyal medyayı saymaya gerek var m?
Görüldüğü gibi YZ’nın insanı işlevsiz hale getirmediğini;
İnsanı daha da dinamik ve aktif hale getirdiğini ve insanın gelişmesine çok yönlü düşünsel katkı sağladığını, bunu da Yapay Zekanın uygulamalarını, telefonlarımıza indirerek öğreniyoruz.
Kısacası YAPAY ZEKÂ:
İnsanlığın yaşamında ve üretimde değişmez girdi olma yolunda hızla ilerliyor.
YZ bizim toplumda yeterince gündemde değil.
YZ devasa bir ekonomik güç olma yolunda ışık hızında ilerliyor ama bizim siyasal iktidarın ve muhalefet partilerinin, YZ’yı gündemlerine almaları gibi bir programları da yok.
Çağın eğitimini uygulamayan,teknolojisini üretemeyen Yapay Zekayı da kavrayamaz,kavrayamadığı içinde yeryüzü ile de rekabet edemiyor.
Yakında YZ’yı kullanmadan hiçbir işlem yapamaz duruma gelirsek kimse şaşırmasın.
Hâlbuki yeniçağın en nemli gündemi ve yatırımı Yapay Zekâ…
Örneğin ilk önemli gelişmelerden biri 10 Şubat 2025 Tarihinde Fransa’nın Başkenti Paris’te yapılan YZ toplantısı oldu…
63 ülkenin katıldığı toplantıda “Yapay zekâ” enine boyuna çok yönlü tartışıldı.
Türkiye’nin davet edilmediği bu toplantıya ABD,Çin,Almanya,Hindistan ve İngiltere’ de katıldı.
Toplantı sonunda 61 ülke anlaşarak ortak bir kararı imzalarken…
ABD ve İngiltere bu ortak karar metnini farklı nedenle imzalamadılar.
Bu toplantıda dikkat çeken AB Komisyon başkanı Von Der Leyen’in yapay zeka alanına 200 milyar Euro ‘lük yatırım yapacaklarını açıklamasıydı.
Paris’teki zirveye Türkiye davet edilmediği gibi neden davet edilmediği konusunda da Ankara bir açıklama yapmadı.
Yapay Zekâ ekonomisinde 2022 yılı itibarıyla 137 milyar dolarlık bir sermayeye ulaşırken…
2030 yılında, Yapay Zekâ ekonomisinin 1 Trilyon 800 milyar dolarlık devasa bir sermayeye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Dünya yapay zekâ ekonomisinin ve sektörünü tartışırken; biz daha Bilgisayar parçası olan “ÇİP”i üretemiyoruz…
Çağ dönüşümünde YZ tartışılmalarının sürdüğü bir süreçte içinde olmamak ne kadar acı bir durum değil mi?
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025