Mehmet TIRAŞ
Bu İngiliz deyimi aklıma gelince bizde AKP’e iktidarıyla ‘basın özgürlüğünün demokrasi’ adına ne hala geldiğini hatırlar oldum.Türkiye çok partili hayata geçtikten sonra belki de tarihinin en zor bir basın özgürlüğü problemiyle karşı karşıya buna askeri darbeleri de dahil edebiliriz..
Ama dalkavuk medyanın besleme tetikçileri; kendilerine verilen görevleri sansürsüz yazdıkları için bunu görmek istemiyorlar, onlar aldıkları parayla verilen göreve göre iş çıkarttıkları için.
Ben demek hoş bir söz değil ama gazetecilik ve köşe yazarlığı yapıyorsanız ister istemez bu sözü kullanmak zorundasınız ve yazdıklarınız konuşmalarınız sizi bağlıyor ve muhatap oluyorsunuz.
Benim gazetecilik ve yazarlık üzerine bir tezim var bunu da yazdığım sürece dayanabildiğim yere kadar da sürdürmeyi ilke edineceğim..
Tezim şu:Eğer gazetecilik yapıyor, yazarlığa soyunmuşsanız, siyasette ikbal aramayacak,akçeli işlerin içinde olmayacak ve siyasetçinin ve siyasetçinin finansmanını sağlayanların sofrasına, tok oturup aç kalkacaksınız.Bir yerde gazeteciliği ve yazarlığı zengin olmanın atlama tahtası olarak kullanmayı hedeflediyseniz; zenginde olabilirsiniz ama tarihe bir düşünce adamı olarak geçemezsiniz.Ama yazdıklarınızın karşılığını ekonomik olarak patronundan değil de, piyasadan elde ediyorsanız buna denilecek bir şey yok.
Her yerde söyler dururum gazetecilik ve yazar takımının ekonomik durumu gündeme gelince; referans verdiğimde hep Çetin Altan olmuştur;Çetin Altan gazeteciliğin bir meslek olmadığını yazarlığın bir meslek olduğunu söyler; meslek erbabı parasını piyasadan kazanır ve patrona bağlı olmadığını, gazeteciliğin ise patronuna bağlı bir iş olduğunu söyler.Onun için de Türkiye ‘de gazetecilik ve yazarlığın ayrıntısına pek girilmez, AKP’nin yaptığı gibi besleme gazeteciler bol para kazanır 30-35 yaşlarında olan tetikçiler ayda on beş yirmi bin lira alıyorsa; bu kişilerin düzenini bozması,özgürlüklerden yana tavır alması, zorluğu seçmesi,işsizliği ve açlığı göze alması mümkün mü?
Eğer bunu yapamazsanız bilin ki sizi siyasetçi ve patronunuz kevgire çevirir, şamar oplanı olursununuz ,kullanabildiği kadar sizi kullanır bir gün gelir,suyu alınmış posası kalmış bir meyveye dönersiniz.
Bunu niçin diyorum AKP’nin iktidar sürecinin son beş yılına bir bakın anormal bir gazetecilik türedi ve ben askeri dönemlerde de böyle bir gazetecilik ve yazarlık görmedim; iktidarı kusursuz gösteren;iktidarı eleştirenlerin darbeci diye suçlanması,muhalefeti rejim karşıtı göstermesi,hak arayanın terörist diye damgalanması, her türlü yaftalanması, kabuk edilir bir şey değil..Bunu yapanlar AKP de siyaset yapanlardan çok gazetecilik adına kalem oynatanlar yapıyor; hem de meslektaşlarına yapıyorlar bunlar özgür medya açısından,kabul edilir bir durum değil.Bu görevi besleme tetikçilere görev veren merkez ana akım dalkavuk medyanın orkestra şefi;AKP’nin dalkavuk gazetelerinden ikisinde yazı yazan, birisinde mahlas isimle, birisinde ise gerçek ismiyle yazan Başbakanın siyasi baş danışmanı olan milletvekili yapıyor.
Ekseriyet olarak bunu yapanlar ise Taraf gazetesinden topluca ayrılıp görev dağılımı içinde üstlenmiş olanlar ;bu besleme tetikçi görev adamları AKP iktidarı tarafından yandaş beş gazeteye dağıtılmış vaziyette aktif görev alanı içinde faaliyet gösteriyorlar; dağıldıkları gazetelere bir bakalım Yeni şafak,Star,Sabah,Akşam,Türkiye gazetelerinde, Gezi olaylarını bir metafor olarak kullanıp, bazen Kürt sorunundan tıkanmaya, darbeciliğe uzanıp oradan da yola çıkıp Ergenekona kadar gidiyorlar.
Ben deniz mahallesi olmayan gazetecilerdenim,bildiğiniz gibi mahallesi olan köşesi olan gazetecidir; beni ise pijamalı gazetecilik yapıyorum ama hep şunu düşünüyorum bu besleme, AKP kontenjanından devlet kadrosuna geçirilmiş devlet ve hükümet gazeteciliği türetenler, AKP iktidardan giderse ne yapacaklar çok merak ediyorum?.
Bu kadar hükümeti başarılı göreceksiniz,askeri darbelere karşı çıkacaksınız, dış dünyadaki insan haklarına duyarlı olacaksınız ( ölenler Müslüman ve Sünni ) ise tabi, birde Suriye’de Esed’in katliamını öfkeyle kinle anlatacaksınız,iktidarın desteklediği Suriye’deki El Nüsra örgütünün Kürtlere ve Alevilere yaptıkları katliamları ise analiz etmek şöyle dursun, haber bile yapmayacaksınız pes doğrusu!.. Ama kendi ülkende olan katliamlara ve insan hakları ihlallerini ise görmezlikten geleceksiniz, nasıl bir gazetecilik ve yazarlık ise bu?
Ülkenin geldiği yeri ekonomik olarak olumlu görürken,demokrasi v e hukuk açısından da sorunlarını hatırlatalım da; bu besleme tetikçi esnaf takımının yazdıkları, bunları hiç kapsıyor mu bir takip edin!.
Türkiye Suriye iç savaşından ve Mısır’ da ki askeri darbeden sonra izlediği ve duvara tosladığı dış politika sonucu; dünya da selam veren olmadığı gibi selamımızı alanda bir tane ülke kalmadı;bunun adını da dalkavuk medyanın yazarları ve AKP’nin akıl daneleri “değerli yalnızlık” koymuşlar ..
Mısır da darbeciler tarafından katledilen insanlar için gıyabi cenaze namazı kılıp, başta Başbakan olmak üzer hüngür hüngür ağlarlarken;Roposki de 34 Kürt vatandaşının askeri savaş uçaklarıyla öldürülmesine, sessiz kalmalarının inandırıcılığı olur mu?Bunları niye gündeme getirmiyor gazeteci geçinen esnaf takımı?Niye Uludere de vahşice katledilenler için gıyabi cenaze namazı kılmıyorlar Müslimanım diyenlere soralım,gıyabi cenaze namazı kimler için kılınır?
Peki ortalama günde 3 işçinin öldüğü ve 5 işçinin iş göremez duruma düştüğü AKP’nin on yıllık iktidarında 10 bin 850 işçinin iş kazalarında öldüğü buna 2013 yılının dahil olmadığını yazıp,tartışan var mı bu tetikçi tayfasından ve dalkavuk medyasında?
Temel hak ve özgürlükleri talep edenlere bu ülkenin dışında başka yeri adres göstermelere ne demeli ya?
Kürtçe dil talebinde bulunanlara Kuzey Irak’ı gösterenler,ademi merkeziyetçiliği savunanlara başka bir ülkeye gitmeyi adres gösterenlerin, Allah aşkına bir dönem kendilerine yer seçmelerini önerenlerden ne farkı var?Türban takmak isteyenler Suudi Arabistan’a gitsinler veya evinde taksınlar diyenlerle Erdoğan’ın içki içenler evinde içsinler,aksırana tıksıran kadar içiyorlar sözünü hiç bu dalkavuk medya da, açıkça yüksek sesle tartışmak şöyle dursun, kulaklarına fısıldayan var mı?Erdoğan biz kimsenin özel hayatına karışmayız diyor ama dolma bahçedeki ofisimden bakıyorum,Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetini içime sindiremiyorum, sözü ne anlama geliyor,bunu da yazan var mı dalkavuk medya da?
Suriye politikasın Erdoğan tamamen Şii-Sünni ekseninde sürdürmesi,reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu demesi,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sürekli mezhebinden dolayı aşağılaması, boy önemli değil soy önemli,diye hakarete varan konuşmaları yine 2011 genel seçimlerinde Kılıçdaoğlu’nun Alevi olduğu halde aleviyim diyemiyor diyerek, 7 ilde meydanlarda kendini dinlemeye gelen on binlere yuhalatmasını,Başbakanın bu konuşmasını kınıyoruz veya tasvip etmiyoruz, diyerek karşı çıkan dalkavuk medya mensubu ve gazetesi çıktı mı?Bu davranış, söylem insanları ırkına ve mezhebine göre yorumlamak insanlık suçuna girmiyor mu?Bir de Erdoğan Gezi olaylarının üzerinden Kılıçdaroğlu Alevi kardeşlerimi kışkırtıyor diyerek yavuz hırsız rolü oynamıyor mu,insanı kahrediyor!.
Ya şuanda Suriye Kürtlerine El Kaidenin Suriye kolu silahlı örgütü dinci El Nüsra’ ın yaptıklarına ne demeli;Alevi ve Kürtleri öldüren El Nüsra örgütü üyeleri, insanın kanını donduran,küçük dilini yutturan eylemlerine insan bakamıyor bile öldürdükleri kişilerin kalbini ve ciğerlerini söküp yemeleri, ardından da tek bir getirmeleri Allahüekber diyerek..Bu tekbir getiren vahşilere AKP iktidarı silahlı ve ekonomik destek veriyor, Suriye de Esed rejimini devirecek diye..
İşte Suriye’deki Kürtlerin PYD lideri Salih Müslim’in açıklamaları:Erdoğan bir taraftan bizimle görüşüyor, öbür yandan itlerini çakallarını üzerimize salıyor,diyerek öfke ve kin dolu açıklamalar yapıyor haklı olarak.
Bu vahşet ve insanlık suçları bizim beslemeci,tetikçi dalkavuk medyanın konusu olmadığı gibi analizde yapılmıyor, televizyon programlarında da yer almıyor;bunları gündeme getirmeyenler, şuanda AKP’nin tekeline geçmiş başta haber kanalları olmak üzere, on üç kanalda haber konusu bile olmuyor, birde şuan kimlerin haber kanallarında programa çıkacaklarını AKP’nin kurmaylar belirliyorlar,bundan haberiniz var mı?
Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede demokratikleşmeden bahsetmek, ölmüş atı kamçılamaktan bir farkı var mı?
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025