Nihat Ali Özcan
Suriye’deki gelişmeler Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Yedi yıl süren iç savaş makas değiştiriyor. Bu noktada Türkiye, şu üç konuda kararlarını ve öncelikler listesini gözden geçirmek zorunda. Bunlar, Esad’la ilişkiler, Suriye’de muhalif Arapların durumu ve PKK/PYD’nin Suriye’de geleceği.
Türkiye, Esad ve etrafında şekillenen rejimi “terör devleti” olarak tanımlamaya devam ediyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü dönüşü gazetecilere uçakta yaptığı konuşmada, bunu açıkça ifade etti. Öte yandan, Türkiye gibi düşünmeyen birçok ülke var. Sadece Rusya ve İran’dan söz etmiyoruz. Başta BM olmak üzere diğer Batılı ülkeler de gelinen aşamada Suriye’de Esad’lı geçiş sürecinden söz etmeye başladılar ve planlar üzerinde çalışıyorlar. Böylesine kalabalık bir “liste”, elbette Türkiye’nin canını sıkıyor olabilir. Ancak bu tablo bize Esad’ın bir süre daha iktidarda kalacağını söylüyor.
Bizi yol ayrımına getiren ve karar vermemizi gerektiren bir diğer konu da Suriyeli muhalif Sünni Arapların konumu ve siyasi gelecekleri. Açıkça veya kapalı kapılar ardında, ne Arap, ne Batılı, ne de Rusya ve İran’ın muhalif Arapların siyasi geleceğine dair bir plan, girişim ve niyetleri yok.
İç savaşın bu aşamasında Suriyeli Sünni Araplar üç konuda Batı’da ve Rusya’da gündemde yer bulabiliyorlar. Gittikçe ağırlaşan “mülteci” krizi ve “ağırlığını Sünni Müslümanların oluşturduğu terörizm merkezli güvenlik sorunları” ile Esad’lı geçişte nasıl ve ne kadar temsil edilecekleri. Mülteci sorununda bile tartışmalar “insani” boyuttan çok, güvenlikle ilişkilendirerek ele alınıyor. Batı’nın bu bakış açısına göre, Ortadoğu DAEŞ benzeri hareketler üretmeye müsait. Haliyle, Suriye’de, silahlı güçlerini muhafaza eden muhalifler kolaylıkla DAEŞ ile ilişkilendirilecektir. Sonuçta, Türkiye, ya tek başına bu anlayışa karşı bildiğini okuyacak ya da tabloyu bir bütün olarak yeniden ele almak zorunda kalacaktır.
Üçgenin öteki köşesinde PKK yer alıyor. PKK’nın Suriye’deki konumunu ve sorunun gidişatını belirleyecek iki unsur var. İlk olarak ABD’nin Suriye’de kalma kararı. Diğeri ise, Türkiye-Esad ilişkisidir. Suriye topraklarının bir bölümünü kontrol eden PKK, bir yandan siyasi, bir yandan da hukuki statüsünü değiştirmeyi umut ediyor. Diğer taraftan, lojistik, yeni üyeler, coğrafi derinlik ve tecrübe elde ederek sınıf atlıyor. Üstelik PKK’nın ABD, Esad rejimi, Rusya ve İran ile ilişkileri dikkate alındığında, sorun daha da karmaşık hale gelme potansiyeli taşıyor. Öyle ki Esad rejiminin Türkiye ile ilişkileri, PKK’nın bu ülkedeki siyasi statüsünü, silahlı gücünü, genel stratejisini belirleyecek en önemli faktörden biri olmaya aday.
Görüldüğü üzere, Türkiye, birbirini etkileyen Suriye merkezli bu üç sorunda kaçınılmaz bir biçimde seçim yapmak zorunda.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2019
11.06.2019
28.05.2019
21.05.2019
8.05.2019
23.04.2019
19.04.2019
16.04.2019
10.04.2019