Hasan CEMAL
Mısır halkının yarısı yoksulluk sınırının altında. Ekonominin yüzde 54’ü kayıt dışı. İşsizlik büyük. Gelir dağılımında adaletsizlik ve devlet yönetiminde rüşvetle yolsuzluk her adım başı kendini belli ediyor. Özel sektör devlete bağımlı kılınmış. Mübarek ve çevresi devlet gücüyle kendi zenginlerini yaratmış, o zengin sınıf da diktatörlüğün payandası olmuş...
Ekonominin düze çıkması için devletten geçinme devrine paydos denmesi lazım. Ama devlet sübvansiyonları azaltılırsa halk ayaklanabilir. Ordunun ekonomideki avanta kapılarını kapatmaya başladığında bu kez askerin sesi yükselebilir. Uzun lafın kısası, Mısır’da 30 yıllık Mübarek diktası ekonomik açıdan Mısır’ı “cehennem çukuru”na çekmiş...
Cumhurbaşkanı seçilen Mursi kendini bir anda böyle bir cehennem çukurunun içinde buldu ve debelendi durdu. Öte yandan Mursi yönetimi, otoriterleşme yollarında yürüdü. Bu tutumu, bir yandan kendisini desteklemiş güçlerle arasını açarken, diğer yandan kendisine karşı olanların saflarını sıklaştırdı. Yani Mursi ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranabildi.
Nobel Barış Ödülü sahibi El Baradey, 2011'de bana Mısır'da diktatörlüğün kaynağı olarak “ordu”yu anlatmıştı. Ve Mısır'da asker iktidara yeniden el koydu. Bunun adı darbe! Darbenin Mısır’daki krizi derinleştirmesi çok yakın ihtimaldir. İnşallah Cezayir’leşmez! Allah kolaylık versin Mısır halkına. Darbelere “ama”sız karşı çıkmaktan başka çare yok...
Mısır, 80 küsur milyonluk bir ülke... Halkının yüzde 44’ü okuma yazma bilmiyor. Nüfusunun yarısı yoksulluk sınırının altında, günde iki dolarla yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Ekonominin yüzde 54’ü kayıt dışı.
İşsizlik özellikle gençler arasında olağanüstü. Her yıl 700 bin kişiye iş bulmak zorunda Mısır.
Kişi başına milli gelir 2 bin 800 dolar.
Gelir dağılımında adaletsizlik, eşitsizlik ve devlet yönetiminde rüşvetle yolsuzluk her adım başı kendini belli ediyor.
Daha vahimi, Mısır ekonomisi bin yıldır ayağını yorganına göre uzatmadan, devletin sırtından ya da devlet babanın ağzının içine bakarak hayatını idame ettirme çabası içinde. Devletten maaş alanların sayısı 6 milyon kişi civarında. Çalışan nüfusun yüzde 35’i son derece verimsiz devlet ve kamu işletmelerinde istihdam ediliyor.
Devlet sübvansiyonları 20 milyar dolarla bütçenin sırtındaki en büyük kambur. Ekmek, un, şeker gibi temel gıda maddeleri bedava gibi... Elektrik, benzin, doğal gaz neredeyse sudan ucuz...
Diktatörlük ekonomiyi 'cehennem çukuru'na çekmiş
Bütün bunlar devlet kesesinden destekleniyor. Peki ama nereye kadar?.. Soruyorum, çünkü Mısır ekonomisi, Türkiye’nin 1980 yılı 24 Ocak öncesiyle bile mukayese edilemeyecek kadar kötü bir durumda, çok büyük bir çıkmazın içinde. Ve Mısır’da herkes maaşına, ücretine zam istiyor.
Ama nereye kadar? Yani değirmenin suyu meselesi... Mısır eğer ekonomisini düze çıkarmak, aş ve iş sorununa gerçekten el atmak istiyorsa, ekonomide devletten geçinme devrine paydos demesi, acı reçetelerigündeme getirmesi lazım.
Bu bir düğüm, hatta kördüğüm. Bunu çözmeye koyulmak için önce işsizliğin zıplamasını, fiyatların havalanmasını, devletteki avanta kapılarının kapanmasını göze almak gerekiyor.
Ama devlet sübvansiyonlarını azaltmaya, ekmeği, unu, şekeri, suyu pahalılaştırmaya başladığın vakit halk ayaklanabilir. Bir zamanların ekmek isyanları yine kapıyı çalabilir.
Devletten geçinen 6 milyon maaşlıyı tırpanlamaya başladığında, koca bir kitle sokaklara dökülebilir.
Ekonomide devleti çaresiz küçültmeye, emekli generalleri kamu kuruluşlarından temizlemeye, ordunun ekonomideki avanta kapılarını kapatmaya başladığında bu kez askerin sesiyükselebilir.
Mısır’da asker sadece ekonomide var değil. Ülkede vilayetlerin çoğunu emekli general olan valiler yönetiyor. Yerel yönetimlerin hemen hepsinin başında emekli subaylar var. Ayrıca Mısır ordusu, ekonominin üçte birini doğrudan ve dolaylı biçimde işletiyor. Mülkiyet ilişkisini de içeren büyük bir avanta kapısı bu...
Öte yandan Mısır’da özel sektör devlete bağımlı kılınmış durumda. Mübarek ve yakın çevresibir zamanlar devlet gücünü kullanarak kendi zenginlerini yaratmış, o zengin sınıf dadiktatörlüğün payandası olmuş, siyasal gücüne aracılık etmiş...
Otoriter rejimdeki bu çıkar ortaklığı da, ister istemez ekonomiyi verimlilik rayından gitgide uzaklaştırmış.
Uzun lafın kısası, Mısır’da 30 yıllık Mübarek diktası ekonomik açıdan Mısır’ı böyle bir ‘cehennem çukuru’na çekmiş...
Mursi ekonomide debelendi,
demokraside dişe dokunur bir şey yapmadı
Mısır tarihinin ilk demokratik seçimiyle Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi kendini bir anda böyle bir cehennem çukurunun içinde buldu. Ve bu çukurda debelendi durdu. Mısır’ın en büyük gelir kaynağını yaratan turizm de iflas bayrağını çektiği için ekonomideki çıkmaz derinleştikçe derinleşti.
Öte yandan Mursi yönetimi, demokrasi ve özgürlükler düzeninde de dişe dokunur bir şey yapmadı. Daha çok kendi yetkilerini arttırmaya yönelik otoriterleşme yollarında yürüdü. Bu tutumu, bir yandan kendisini daha önce desteklemiş olan güçlerle arasını açarken, diğer yandan kendisine karşı olanların saflarını sıklaştırdı.
Bir başka deyişle:
Cumhurbaşkanı Mursi, ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranabildi.
Baradey: Mısır ordusu diktatörlüğün temel kaynağı
Mübarek’i yıkan 25 Ocak Devrimi’nden (2011) iki hafta sonra Kahire’ye gitmiş, hatta Tahrir Meydanı’nda bir tankın üstüne de çıkıp bir hatıra fotoğrafı çektirmiştim.
2011 yılı Şubat ayında, Milliyet’te yayımlanan yazılarımı dün şöyle bir gözden geçirirken, Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed El Baradey’le evinde yaptığım mülakata takıldım. Halen Mısır’da aktif politikanın ön saflarında olan El Baradey özetle demiş ki:
“Mısır ordusu son 30 değil, 60 yıldır bu ülkedeki otoriter rejimin, diktatörlüğün temel dayanağıdır. Bugüne kadar kendi içinden üç general (sırasıylaNasır, Sedat, Mübarek) çıkarmıştır, ülkeyi demir yumrukla yöneten... Mısır, ordu merkezli bir toplum olarak inşa edilmiştir. Merkezinde askerin yer aldığı bir devlet ve toplum...”
Şöyle devam etmiş El Baradey:
“Örneğin Mısır’da vilayetlerin çoğunda valilik yapanlar, emekli generallerdir. Yine kamu kuruluşlarının, iktisadi devlet teşekküllerinin başında da emekli generaller yöneticilik yapar. Bu arada, ekonominin birçok alanında bizzat sahip olduğu, kendisinin yönettiği işletmeleri de vardır Mısır ordusunun... Öte yandan, her yıl Amerika'dan orduya yardım olarak gelen 1.5 milyar doların yıllardır nasıl harcandığı Wikileaks belgelerine kadar yansıyan ve incelenmesi gereken ayrı bir konudur. Şunu da unutmayın. Hakkında yıllardır yazılması yasaktır askerin. Lehte ya da aleyhte yazılamaz askerin... Diktatörlüğün esas dayanağıdır ama arka plandadır.”
El Baradey, Mısır ordusunun nasıl devlet içinde devlet olduğunu da anlatmıştı bana.
Son sözü de şu olmuştu:
“Mısır’da gerçek barış ancak demokrasiyle yakalanır.”
2011 Şubat ayında öteden beri Mısır’da iktidarın sözcüsü sayılan ve Arap aleminin etkili gazetesi olan El Ahram’da iki genç gazeteciyle sohbet etmiştim. Asker ve siyaset konusunda farklı görüşleri vardı. Ama ikisi de Mısır’da askerin rejimdeki yerini koruyacağında mutabıktılar.
Askerin siyaset içinde olmasını savunan bir meslektaşımın şu sözlerini yazmıştım:
“Asker siyasetin içinde başrolde olmayacak ama mutlaka olacak. Görevi sadece sınırları korumak olmayacak. Evet, geçmişte Mısır ordusunun yapılan zulme, haksızlığa sessiz kalmış olması yanlıştı. Ama bakın bugün bizde asker, Türkiye örneğine doğru gidiyor. On yıl sonra daMısır’da bir fesat olursa, Türkiye’deki gibi el koyar iktidara...”
Darbelere 'ama'sız karşı çıkmaktan başka çare yok
On yıla kalmadı, iki buçuk yıl sonra iktidara el koydu Mısır’da asker. Halkın oylarıyla seçim sandığından çıkmış olanCumhurbaşkanı Mursi, ordunun başına kendi elleriyle getirdiği General Abdülfettah el-Sisi tarafından önceki gündevrildi.
Anayasa askıya alınırken,Anayasa Mahkemesi Başkanıyemin ederek Cumhurbaşkanı oldu. Ordu ilk günden yargıyla el ele çalışmaya koyuldu. Mursi’nin ve Müslüman Kardeşler’in iktidar temeline darbe indiren operasyonlar yapılmaya başlandı ülke çapında…
Bunun adı darbe!
Bize hiç yabancı olmayan çizgilerde gelişen bu askeri darbeden kaç tane yaşandı Türkiye’de. Önceki akşam darbe haberi gelince hemen şu tweeti attım:
Mısır: Darbe çare değil ve olamaz!
Evet öyle. Darbe, siyaseti olağan rayından uzaklaştırır, siyaseti normalleşme yörüngesinden çıkarır ve topluma daha beter kutuplaşma, cepheleşme tohumları atar.
Bunları 27 Mayıs sonrasından itibaren Türkiye’de hep yaşadık, istikrarsızlığı körükleyen acı sonuçlarıyla…
Şimdi de, ne yazık ki, Mısır böyle bir yola giriyor. Darbenin Mısır’daki krizi derinleştirmesi çok yakın ihtimaldir.
İnşallah Cezayir’leşmez!
Allah kolaylık versin Mısır halkına...
Son söz:
Darbelere ‘ama’sız karşı çıkmaktan başka çare yok, evet öyle.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024