Akif BEKİ
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack, emlakçılıktan dostu Trump gibi diline hâkim olamıyor.
Cumhurbaşkanı'nın Washington ziyareti sırasındaydı. "Erdoğan'a meşruiyet verme" kararı aldıklarını anlatarak epey toz kaldırmıştı.
Daha o yatışmadan bu kez üç vakte çıkacak bir kehanette bulunarak yine ortalığı karıştırdı. Türkiye ile İsrail arasında bir ticaret anlaşmasını yakında göreceğimizi pat diye söyleyiverdi.
Boş bulunmak, çenesi düşmekle açıklanacak bir durum değil. Diplomatik dil ve teamüllere uymak zorunda hissetmemekten gelen bir rahatlık. Boşboğazlıktan çok pervasızlıktan görünüyor.
İlki gibi, bu ikincisi de iktidardan bir tepki almadı ama ortağı Bahçeli'yi rahatsız etti.
MHP lideri; bu kadarını fazla buldu ki Büyükelçi Barrack'tan dilini tutmasını, lafını bilmesini istiyor.
Bahçeli, Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili boşluğu yeni doldurmuyor. Başından beri ön açması ve iteklemesiyle ilerledi.
Durağanlık ve oyalanmalardan sonra süreç şimdi hızlanıyorsa... Meclis Komisyonu İmralı'da Öcalan'la görüşecekse... "Demirtaş'ın tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır" sözü karşılık bulacaksa... Kavala, Atalay ve diğerleri için de AİHM, AYM kararlarına Anayasa emri gereği belki artık uyulacaksa... PKK'nın feshi ve silah bırakması karşılığında sıra barışa öteki kanadı takmaya, demokratikleşme ve hukuk vaadini tutmaya gelecekse... Bahçeli'nin bundaki payı inkâr edilemez.
29 Ekim resepsiyonuna MHP'den kimse katılmayınca haklı olarak Bahçeli'nin ortağına mesaj verdiğine yorulmuştu. Önerilerinin duymazdan gelinmesine karşı, duyulduğundan ve doğru anlaşıldığından emin olmaya dönük bir tavır şeklinde...
Buna katılmakla birlikte demiştim ki; onlar ortayı bulur, Bahçeli'nin dediğine gelir, olan yine 'araları açılıyor' diyenlere olur. Öyle de oldu, Bahçeli'nin dünkü grup konuşmasında kabak yine ittifakta çatlama, patlama bekleyenlerin başına patladı.
Orada sürpriz yoktu. Asıl sürpriz, ABD Büyükelçisine çektiği şu ayardı:
"Tom Barrack’ın ‘Türkiye-İsrail arasında Hazar’dan Akdeniz’e kadar işbirliği göreceksiniz’ beyanatı, görev yaptığı ülkeye rota çizme densizliğine heves eden bir sefirin ileri düzeyde akıl tutulmasıdır. Dış misyon görevlilerinin yerini bilmesi lazımdır!"
İktidar neden ikidir boş bırakıyor bu meydanı, anlıyorum. İlişkilerdeki dengenin nezaketinden dolayıdır, başka neden olacak.
Fakat bazılarının zannettiği üzere; Bahçeli'nin o boşluğu doldurması danışıklı mı, aralarında böyle bir rol dağılımı var mı? Hiç sanmıyorum.
MÂZİDE KALAN 10 BÜYÜKELÇİ OLAYI
Ekim 2021'deki 10 Büyükelçi Olayı'na götürdü beni.
ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında olduğu 10 ülkenin Ankara büyükelçilikleri, ortak bir açıklama yayımlamıştı. Kendi Anayasa'mızın emri doğrultusunda, AİHM kararlarına uyarak Osman Kavala'yı tahliye etmeye çağırıyorlardı.
Büyükelçilerin 10'u da Dışişleri'ne çağrılıp uyarılmıştı. Hadlerini, yerlerini bilerek iç işlerimize karışmamaları için. Adalet ve İçişleri bakanları bile sessiz kalmamış, AK Parti Sözcüsü ile Meclis Başkanı da tepki sırasına girmişti.
Üstüne, Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle çıkışmıştı: "Dışişleri Bakanımıza talimatı verdim, bu 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz, dedim..."
Büyükelçiler 'persona non grata' ilan edilmedi, karşılıklı açıklamalarla ortam yumuşatıldı ama diplomatik bir krize yol açmıştı.
Büyükelçi Barrack, kendisine gösterilen müsamahayı yanlış mı anlıyor, istismar mı ediyor; bilemem. Ancak iktidar, her zaman bu kadar hoşgörülü değildi.
Gerçi Cumhurbaşkanı, 4 gün önce farklı bir yaklaşım sergiledi. Günümüz dünyasında artık hiçbir ülkenin, başka ülkelerde olup biten haksızlıklar, sorunlar karşısında 'bana ne' diyerek kendisini sınırları içine hapsetme lüksü olmadığını duyurdu. Ama bizdeki hukuk ve demokrasi uygulamalarıyla yabancıların ilgilenebileceğini kastetmediği açık.
Bahçeli'nin de bu bakışa alan açmadığı anlaşılıyor. Ortağı için ne sakıncası olabilir ki, eksik bıraktığını tamamlıyor.
Görüş ayrılığı çıkmaz yani. Aksine, diyemediklerini demesi ortağında memnuniyet uyandırır.
Yazarlar
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
31.10.2025
28.10.2025
16.10.2025
14.10.2025
11.10.2025
10.10.2025
9.10.2025
7.10.2025
1.10.2025