Ali BAYRAMOĞLU
Sorsalar, “seni bu ülke için en çok endişeye ne sürükler” diye, yanıtım bellidir: Sokağa, mahallere, devlete yayılmış, zihinleri kuşatmış, bugün zaman zaman yeniden doğma işaretlerini gördüğümüz siyasallaşmış öfkenin ürünü şiddet...
Benim kuşağım, gençliğim bu öfkenin vahşi sonuçlarına tanık oldu.
Komşunun komşuyu kestiği Maraş katliamı, Çorum katliamı, bir gecede 100'lerce insanın boğazlanmasına yol açan etnik, mezhebi öfke, çok değil bundan 30-40 yıl önce, 70'lerin sonunda üstümüze çökmüştü.
Ama gelenek derin...
Kuşağımın gerisine gider derinlik…
Tarih kitapları üstünü örter, ama, 1894-96 arası bu topraklarda, İstanbul'daki siyasi itişmelerin, adımların, meydan okumaların ürettiği ruh hali sonunda Anadolu'da üç ay içinde 50 bin Hıristiyan komşuları tarafından katledildi. 100 bini Osmanlı'yı terk etti. Amasya'dan Kayseri'ye Diyarbakır'dan Urfa'ya kadar, gündüz çarşıda başlayan kavga gece mahallelere taşındı. “Gavur” mahallerinde yangınlar çıktı. Kurbanlar da sivildi, failler de...
1890'ların sonunda saray teşvikiyle İstanbul'da bir anda ortaya çıkan sopalı hamalların tepki, talep, varlık bastırmak için sokak ortasında insanların, gayri Müslimlerin kafasını patlattığı, insanların canını kurtarmak için kiliselere doluştuğu, oluk oluk kan aktığı yazar kitapların dipnotlarında...
Abdülhamit’e yapılan “kızıl sultan” yakıştırmasının bu yıllardan, buradan geldiğini biliyor muydunuz?
Dönem araştırmaları, Balkan Savaşı sonrası Teşkilat-ı Mahsusa'nın çıkardığı gürültüyle 100 bin civarında Rum mallarını, mülklerini bırakıp göç ettikleri zaman, Konya'dan, Eskişehir'den insanların Ege'ye talana koştuklarını anlatır.
6-7 Eylül, kimliklerinden, inançlarından ötürü kimilerinin evlerinin, iş yerlerinin işaretlendiği, gasp, talan, tahkir, linç girişimlerinin yaşandığı, yaşananların bazı siyasi gruplar tarafından teşvik edildiği, siyasi iktidarlar tarafından korunup kollandığı bir dönemdir...
Bugün 24 Nisan…
Türkiye’de ve dünyanın çeşitli yerlerinde Ermeni toplulukları, 1915’te, İstanbul’da Ermeni aydınlarının tutuklandığı bugünü 1915’te yaşadıkları felaketin başlangıcı sayarlar.
Hatırlar, kayıplarını anar, failleri lanetlerler.
Benim gibi, tarihsel yüzleşmenin arınmak olduğunu düşünen başka insanlar onları saygıyla selamlar.
1915 ve Ermeni meselesine ilişkin tartışmalar dün kadar bugünü de tarif ediyor. Türkiye’nin yakın 10 yıllık dönemlerini Ermeni meselesi tartışmaları ve 1915 anmaları üzerinden de okuyabiliriz.
2005’te Hrant Dink’in de aralarında olduğu bir grup Osmanlı döneminde Ermeniler toplantısını yapmıştık. Küfürler, yumurtalar, meclis kürsüsünden gelen tehditler, ulusalcıların tükürükleri altında…
Sonra demokratik tartışma alanı adım adım genişlemeye başlamıştı.
2005-2007 arası, televizyonlarda, üniversitelerde 1915’ i bilme ve hatırlama toplantıları gerçekleşti. Türkiye soluk almaya başlamıştı.
2007 sonrası, Hrant’ın öldürülmesiyle gelen büyük toplumsal tepki, 2008’de 30.000 insanın imza attığı Ermenilerden Özür Diliyoruz kampanyası, aynı yıl Ermenistan’la yapılan görüşmeler ülkedeki umudun, demokrasi ikliminin ana unsurunu oluşturmuştu.
Sonra ipler tekrar koptu…
Ermeni sorunu, 1915’e televizyon ekranları, gazete sayfaları tekrar kapanmaya başladı. Toplumun konuşmasının yerini, “ben devletim” diyen siyasi iktidarın cerberrut sesi aldı. Muhalefet onu koşturarak izledi. Yaptırımlar, korkular, sansürler birbirini izledi. 24 Nisan günü gözler sadece Beyaz Saray’dan yapıcak açıklamalara kilitlendi.
Velhasıl, tabu geri döndü.
Korku, içe kapanma, baskı geri geldi.
Tüm bunlar son on yılda oldu.
1915 bugünün de aynası…
Bakın bakalım, bugün kaç yazı çıkmış olacak basında, 1915 üzerine?
Bu vesileyle, bugün, tüm Ermenilerin acılarını paylaşıyor, saygıyla selamlıyorum.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025