A.Turan ALKAN
AK Partili seçmenin adı da yok, sesi de; halbuki Türkiye’yi bir çılgınlar ülkesi haline çeviren her saçma-sapan adım onların örtülü onayıyla atılıyor ve kendini hâlâ AKP’li hissedenlerin olup bitenden çok memnun olduğu varsayılıyor.
Gerçekten öyle mi? Bunu doğrudan öğrenecek iletişim yolları kapandı. Hasımlaştırma politikası yüzünden komşuyla, akrabayla, arkadaşla hukuku askıya aldık ve o yüzden ne düşündüklerini doğrudan bilmiyoruz.
Mesela kendini samimiyetle hâlâ AK Partili hissedenler Bank Asya’ya el konulmasından mutlu olmuşlar mıdır; sadece görevlerini yapan kamu görevlilerinin savcıların, hâkimlerin, subayların, polislerin, gazetecilerin sanki vatan haini bir casusmuş gibi hapse atılmaları hakkında ne derler; hukukun çığırından çıkması, gazetecilerin ekranlardan açıkça tehdid edilmesi, muhalif basın kuruluşlarının müsadere baskısı altında tutulması onları mutlu ediyor mudur, haberimiz yok. Mutlu olduklarını sanmıyorum ve biraz itidal duygusu taşıyan her AK Partilinin, “Galiba bu kadarı fazla; bizimkiler ne yapmaya çalışıyorlar?” diye iç geçirdiğini tahmin ederim.
İktidar var gücüyle muhaliflerine kan kusturmaya çalışıyor fakat asıl zararı kendi bedenine, kendi bünyesine veriyor. Memleketin yarısı öteki yarısına düşman! Hukuku ayaklar altında ve partinin iradesine bağlanmış. Bürokrasi, kaygan ve tehlikeli bir nemelazımcılık içinde ve üstelik mâli vaziyetler de gitgide kötüye gitmekte; kim gurur duyar bu tablodan, kim memnunluk duyar ve nasıl savunabilir?
“AKP yöneticileri, AK Parti’yi ele geçirmiş” dersem bu komik bir cümle olur ama durum böyle. Artık toplumsal bir fenomen haline gelmiş koca bir parti, yöneticilerinin elinde freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı savrula savrula gidiyor. Kamyonu, görünen kazadan şoför mahallindekiler kurtaramaz; hatta yeni bir seçim zaferi bile.
Burada bir kelime oyunu yok: AK Parti’ye AKP’liler yazık ettiler. Türkiye’yi dünyalılaştıracak, zenginleştirecek, güçlü kılabilecek bir hareket evrile-savrula sonuçta akrabayı akrabaya, komşuyu komşuya düşman eden, halkının yarısını şeytanlaştırmaktan çekinmeyen bir sıkıntı kaynağı haline dönüştü. AK Parti’nin içinden bir AKP çıktı ve AK Parti’yi rehin aldı ve demokratik kültür namına biriktirdiğimiz herşeyi batırdı. Sadece AK Parti’yi değil, siyasi eğilimi ne olursa olsun herhangi birimizin yarına iyimser bakabilme ümitlerini de kuruttu. Necmettin Erbakan’ın paltosu altında siyasete giren AK Parti kadroları, şimdilerde Perinçek’in çizgisine muhtaç kaldı.
Şimdi AKP, hoşuna gitmeyen herkesi tutuklatarak gücünü ispatlamaya çalışan bir heyettir; meşruiyetini kaybettikçe sinirlenen, sinirlendikçe yanlış yapan, yanlış yaptıkça zora başvuran bu kibirli heyetin AK Parti’yle ilgisi kalmadı. Usul yanlışlıklarına rağmen iktidarın son iki yılda yaptığı tek doğru şey olan çözüm görüşmelerini sürdürmekti. Bir miktar oy kaybedeceğini farkedince AKP’nin müzakere masasına tekmeyi basıp devirmesi, AK Partililerde de dahil herkeste derin hayal kırıklığı uyandırdı. AKP’nin artık “Bizim partinin filan konudaki görüşü şöyledir” diyebileceği siyasi bir omurgası kalmadı; sadece duruma göre değişebilecek politik manevralardan bahsedilebilir.
AKP taraftarlığı bugün niçin kolaylıkla taşınabilir bir kimlik olmaktan çıktı; niçin mutedil AK Partililer hergün yeni bir iftira ve hakaret sağanağı halinde manşetlerde patlayan skandalları gönül ferahlığı ile savunulamaz hale getirildiler? Niçin herkeste derin bir tedirginlik, bir fırtına öncesinin ağır sessizliği var?
AK Parti’nin, bundan daha dramatik tablolar yaşanmaması için kuruluş yıllarındaki temel doğruları savunan AK Partililere şiddetle ihtiyacı var. Son seçimde bu partiyi desteklemiş bir seçmen olarak bunları söylemem gerekiyor: AK Parti’nin iyiliği için AKP’ye oy vermeyeceğim çünkü bu sorumluluk artık çok ağırlaşmaya başladı.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016