A.Turan ALKAN
Cenab-ı Hak, şimdiye kadar gelip-geçen Müslüman ümmetleri, “Bakalım gücü elinize geçirince nasıl bir idare tarzı oluşturdunuz; zulme, açlığa, yoksulluğa engel olmayı başarabildiniz mi?” sualinden sigâya çekerse halimiz yamandır.
İslamcıların, ‘dünyevî hayatı düzenleme' iddialarını saygıyla karşılıyor ama ısrarlarını anlayamıyorum. Dünyevi hayatın düzenlenmesi kavramından pratikte anlaşılması gereken ‘İslam devleti'dir; Müslümanların, diğer beşerî tecrübelerden tamamen farklı olarak, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere İslâm birikiminden hareketle bir kamu düzeni kurup işletmesidir. İslâmcılar, ‘İslâm'ın Müslümanlara böyle bir görev yüklediği konusunda ısrarlıdır ve bu görevi dinin temel icaplarından biri sayıyorlar.
*
İdeal bir fikir olarak yaşatılan İslam devletine Müslümanların tarihinde -çok kısa fragmanlar dışında- hemen hiç rastlanmadı. 1436 sene, İslamcıların temel tezlerini hayata geçirmek için yeterince makul bir süre. Bu süre boyunca -özellikle Sünni doktrine dayalı- uzun ömürlü siyasi iktidar tecrübeleri yaşandı. Önce Emeviler ve Abbasiler, İber yarımadasında Endülüs Emevileri (Endülüs'te Müslümanlar takriben 7 asır hükümran bir İslam devleti kurdular ve yaşattılar), ardından Ortadoğu'da orta çaplı hükümetler ve nihayet Osmanlı devleti pratikleri, İslâmcıların ileri sürdüğü İslami devlet idealini tahakkuk ettirmek için tarihi bir örnek olarak incelenebilir. Bu pratiklerin, dört başı ma'mur bir İslâm hükümeti olmadığı konusunda İslâmcılar da müttefiktir. Aradığımız anlamlı devlet modelini tarihte bulamıyoruz yani.
*
Günümüzdeki ‘İslam devleti' uygulamalarını görüntüyü bozmasın diye hesaba katmıyorum: Suudi Arabistan, Körfez emirlikleri, Pakistan ve İran'da kurulan Müslüman hükümetleri, dünyanın her yerinde ve her zamanında rastlayabileceğimiz tipik saltanat modelinin sıradan örnekleri olmaktan öteye geçemedi. Son olarak Irak ve Suriye topraklarında fiilî iktidar kuran IŞİD, radikal bir yorumla Selefi bir hükümet modelinin dünyaya ne gibi şeyler (!) vaat ettiği konusunda çok kötü bir örnek verdi.
*
“Evet, başaramadık ama bu vazgeçmemiz anlamına gelmez” şeklindeki direnç gösterilerinin saygıdeğer bir yanı var fakat kabul edelim ki naif bir tezdir bu.
*
Eğer Cenab-ı Hak, şimdiye kadar gelip-geçen Müslüman ümmetleri, “Bakalım gücü elinize geçirince nasıl bir idare tarzı oluşturdunuz; bir kamu düzeni kurarken emanetlere riayet ettiniz mi; zulme, açlığa, yoksulluğa engel olmayı başarabildiniz mi?” sualinden sigâya çekerse halimiz yamandır zira o noktada bütün ümmet, ‘birbirinden yüzü kara yavrularım' başlığı altında mahçup ve hacîl görünecektir.
*
Bana göre bütün kurumları, yapıları ve uygulamalarıyla ilhamını “İslâm”dan alan bir devlet kurmak iddiası, romantik bir mantık eğrilmesine sebep oluyor: Belli ki, esaslı bir noktada yanılıyoruz. İslam dininin devlet ölçeğine yansıyan temel asgari görevleri, “dini, canı, aklı, malı ve nesli muhafaza” ise, bu esasların sağlanması, gayeci yaklaşım bakımından bir Müslüman'ın siyasi taleplerini rahatlıkla karşılar ve “İslami devlet/ kurulacak elbet' diye krize girmenin âlemi de yoktur.
*
Kur'an, bize devlet yapısı talim etmiyor; bilakis birkaç genel prensip dışında Müslümanları, bir kamu düzeni kurmak konusunda âdeta muhayyer bırakıyor. Öyleyse insanın asıl imtihanı, bu prensipleri hayata geçirmekte göstereceği azim ve kabiliyettir. Eğer, ayrıntıları ve yapısı ile bir ‘İslam devleti modeli' nass ile belirlenmemişse –ki öyledir- o zaman bu görev insanların dini çerçeve içinde akıl işletilerek üstesinden gelinmesi gereken bir imtihan vesilesidir.
*
Ali Bulaç kışkırtıcı bir soru soruyor: “Samimi Müslümanlar şuna karar vermeli: Dünyevî hayatı düzenleme iddiasını bir kenara bırakıp İslamiyet'i laikleştirecek miyiz, yoksa maksatlara uygun özgür, ahlâklı, adil ve birliği esas alan bir dünyanın kurulması mücadelesine devam mı edeceğiz?”
İslamiyet'i laikleştirmek ağır bir itham ve bütün itirazcıları ağır bir töhmetin altına alarak bir celsede itibarsızlaştırıyor. Biz Müslümanların onca asır içinde terkib edemediğimiz bazı kurumların Batılılarca geliştirilmiş olması, gururla karışık bir ‘istemezük' tavrına yol açıyor. Laikliğe ise doğrudan İslâm'ın temel rükünlerine aykırı, hatta düşmanca bir mânâ veriyorlar.
*
Bu gibi gerekçelerle İslamcıların Batı değerleriyle eleştirilmesine de karşı çıkıyor Ali Bulaç. Bana göre bu cümle, kavramları bakımından sıkıntılıdır çünkü Batı değerleriyle İslam değerlerinin illa ki birbirini nakzedeceği varsayımına dayanıyor. Bana kalırsa İslamcılar, böyle muhataralı bir konuda Batı değerleriyle eleştirilmeye rıza göstermekle yetinmemeli, niçin İslami değerleri dünya standardı haline getiremedikleri sorusuna da cevap bulmalıdır.
*
Ben Batı değerlerini hafifsememek yanlısıyım ve bu değerlerin büyük kısmı doğrudan, “Evet, bu İslâmi bir öz taşıyor” diyebileceğimiz bir mahiyet gösteriyor. Doğrudan Kur'andan ilham almadığı halde âdil yargılama veya çevrenin korunması gibi kavramlara Müslümanlardan daha iyi bir düzenleme getirebildikleri için Batılı kafayı küçümsememeliyiz. Batılıların, -Ali Bulaç'ın da teslim ettiği- birtakım kamu hukuku tekniklerini bizden daha iyi formüle etmelerini kompleks konusu yapmamak gerekir. Batılılar, ferdin devlete karşı sahip olduğu temel hak ve hürriyetler konusunda büyük acılar ve bedeller ödeyerek bir hukuk kimyâsına erişti. Ben bu gibi yükseklerde buluşan müşterekleri insanlığın yüzakı sayıyorum; zira referansını nereden alırsa alsın, hakikatte İslamî bir değeri çerçevelemiş, ilâhi bir nüktenin hakkını vermiştir. Bu hukuk müktesabatında İslâm'ın ruhuna aykırı konularda itiraz ve red hakkımız elbette bâkidir ve bu son derece tabiidir.
*
Her yetimin şefkat, her dulun hürmet, her yoksulun siyânet görmesi bana göre İslami bir haslet ve emirdir; kim ne saikle yapsa fark etmez; elbette ki, ‘Mehafetullah' saikiyle yapması daha güzel, daha mânâlı. İşte tam da bu bakış açısıyla İslamcı kardeşlerimizin, yepyeni İslami bir düzen geliştirerek dünya şampiyonu olmak gibi bir mecburiyetlerinin olmadığını düşünüyorum. İslamcılar, Batılı hukuk ve kamu düzenlerini yetersiz buluyorlarsa, olumlu kısımlarını tutup aynı modeli geliştirip ıslah edebilirler ve bu büyük bir hayır, entelektüel bir başarı olur.
*
Velev ki saçmalıyorum; işte bu haktan bilistifade onların, -şu lanetleyip durduğumuz- laiklik kavramının içini açıp iyice gözden geçirmelerini de temenni ederim. Belki de bir yerlerinde İslâmi bir cevher barındırıyordur ve bu cevheri görmek, tamamen bakış açısına bağlı olabilir. Bakış açımızı değiştirelim; o zaman mânâ değişir, belki yükümüz de hafifler biraz.
*
Sahi, şu Anglo-Sakson demokrasisine bu pencereden baktık mi hiç?
İLLÜSTRASYON: ZAMAN, ORHAN NALIN
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016