Burhanettin DURAN
Dünyadaki değişim rüzgarının şiddeti artıyor, ölçeği genişliyor.
Batı dışı dünyanın krizleri bölgelerine hapsedilerek, insani maliyetlerine bakılmaksızın yönetilebiliyordu.
Ancak bu sefer rüzgar küreselleşmenin sonuçlarından rahatsız olan Batı demokrasilerindeki çok boyutlu krizden kaynaklanıyor.
Yapısal ve uzun vadeli sonuçları olacak bu krizin ilk göstergeleri Avrupa'daki aşırı sağın göçmen ve İslam korkusuydu.
Daha sonra Arap isyanlarının Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya getirdiği iç savaşların ve insani dramın yönetilememesi ile iyice belirginleşti.
Suriye ve Irak'taki ateşin sadece bölgeyi yakmadığı, uluslararası sistemin krizine de dönüştüğü geç anlaşıldı.
Daha önemlisi, Obama'dan Avrupalı liderlere kadar Batılı merkez siyasetçiler bu gelen türbülansı yönetemediği için Batı toplumlarındaki korkular "popülist bir dalgaya" dönüştü.
Brexit ve Trump'ın ABD başkanı seçilmesi ile yoğunlaşan rüzgar Avusturya ve İtalya'da siyasi kırılmalar ile yeni bir evreye girdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağcı aday kaybetse ve bağımsız aday A. Van Der Bellen cumhurbaşkanı (N. Hofer) seçildiyse de Avusturya'daki aşırı sağ tehlikesi dinmedi.
Aksine mart ayındaki parlamento seçimlerinin favori adayı olarak aşırı sağcı parti (Özgürlük partisi) gösteriliyor.
Bu partinin güçlenmesinin Avusturya parlamenter sisteminin yönetim sorunlarını artıracağını öngörmek hiç de zor değil.
İtalya'da ise pazar günü yapılan referandumda Başbakan Renzi'nin önerdiği kapsamlı anayasa değişikliği hayır oyu ile reddedildi.
Renzi'nin Senato'nun yetkilerini sınırlandıran ve hükümeti güçlendiren önerisi İtalyan siyaseti için sıradan bir tartışma değil.
Muhalefetin Başbakan Renzi'yi otoriterlikle suçlaması ya da referandumdan hayır çıkması ile aşılabilecek bir sorun olmadığı da ortada.
İtalya kendi parlamenter sisteminin tıkanıklığı sorunu ile yüzleşmeye devam edecek.
Sırada ise Hollanda ve Fransa var.
Aşırı sağcı Le Pen'in cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda birinci olması bekleniyor.
Almanya'da Merkel'in iktidarını koruma ihtimali yüksek ise de Fransa ve Hollanda'nın yönetim krizlerinden etkilenmesi kuvvetle muhtemel.
Batı demokrasilerinde derinleşen krizin "evrensel değerler" iddiasını geçersiz kılan olgulara dönüştüğüne daha önce işaret etmiştim.
Artan ekonomik korumacılık ve yükselen göçmen, yabancı ve İslam düşmanlığı gibi...
Mevcut krize cevap vermek için Batı demokrasileri yürütme erkini güçlendirme yönünde gittiği ve gideceği kanaatindeyim.
Gittikçe etkin yönetim ve güçlü lider arayışı kristalize oluyor.
Bu arayış hem aşırı sağ dalganın taleplerinin baskısını üzerinde taşıyor.
Hem de merkez siyaset açısından bu dalgayı engellemenin bir yolu olarak görülebilir.
Trump'ın seçilmesiyle ABD'de fiilen yürütme daha da güçlendi.
Cumhuriyetçiler sadece Kongre'yi ve yönetimi ellerine geçirmediler.
Trump'ın yapacağı yeni atamalarla yargı erki de Cumhuriyetçilerin kontrolüne geçecek.
Bahsettiğim çerçeveden bakılınca Türkiye'nin hükümet sistemini değiştirme arayışının anlamı daha da netleşiyor.
Elbette "Cumhurbaşkanlığı sistemine" geçiş çabası ağırlıklı olarak kendi tecrübemizin bize gösterdiği bir ihtiyaç.
Ancak küresel trendin de yürütme erklerini güçlendirme yönünde olduğunu görmek gerekir.
Bu trendin demokrasi tanımını değiştirmesi muhtemel.
Daha korumacı ve güvenlik odaklı bir Batı rüzgarı esiyor.
Bugün Türkiye'ye terörle mücadele tanımını değiştirmesi yönünde eleştiri yapanların yarın liberal öğelerden sıyrılmış yeni demokrasi tanımlarını dünyaya pazarlamasına tanıklık edersek şaşmayalım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020