Fehmi KORU
Görevi ülkemizle ilgili öngörülerde bulunmak olan yerli-yabancı uzmanlar ile yorumcuların bir gerçeği gözden kaçırdıklarını fark ediyorum.
Hangi gerçeği mi?
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin, siyasi hayat üzerinde, partisinin oy oranıyla ölçülemeyecek büyüklükte bir güce sahip olduğu gerçeğini…
Bir bakıma ‘iktidarın küçük ortağı’ MHP, ancak ülkenin kaderi üzerinde o sıfatın çok ötesinde bir etkisi var. İktidarın esas temsilcisi AK Parti’nin hareket alanının sınırlarını ‘küçük ortak’ belirliyor.
AK Parti, kuruluşundan bir yıl sonra yapılan seçimden bu yana girdiği 18 seçimden hep birinci çıkmayı başarmıştı. 31 Mart yerel seçimi bu dizgiyi bozdu. 19. seçimde birinci CHP oldu, AK Parti’ye ise ikincilik düştü.
Oylardaki gerilemenin birden fazla sebebi var ama, AK Parti içerisindeki değerlendirmelerde üzerinde en fazla durulduğu anlaşılanı, ekonomik sıkıntılar…
Hayat pahalılığı büyük dert… Maaşlar geniş kitleleri tatminden uzak… Emekliler AK Parti’ye kırgın…
Seçimden beklenenin gerisinde çıkmış olan iktidarın, hele bir de yenilgi sebebi olarak ekonomik sıkıntılar üzerinde duruluyorsa, ilk yapması gereken, konunun üzerine gitmek olmalı değil mi?
İktidar o konuyu tek bir kişinin omuzlarına bırakmış durumda: Mehmet Şimşek’in…
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek modern Evliya Çelebi’ye döndü; ekonomiye katkısı olabilecek her başkente gidip soruna çözüm teşkil edecek iyileştirmeler için çaba gösteriyor.
Başarılı olabiliyor mu?
Görüntüye bakılırsa, bu soruya olumlu cevap vermek zor.
Hayat pahalılığını sona erdirecek enflasyonda gözle görülür bir gerileme yok.
[Merkez Bankası’nın dünkü açıklamasından: “Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır.”]
Kalıcı yabancı yatırımcının ilgisi uyandırılamadı.
Zaman zaman Şimşek de çarenin güvenilir olmaktan geçtiğini duyurmuyor değil. En son, Avrupa Birliği üyeliğine dönük politik tavrı yeniden benimsemek gerektiğini söyledi.
“Avrupa Birliği” ile ilişkileri kopma noktasına getiren, anayasada var olan ‘hukuk devleti’ ilkesinden uzaklaşmaktı.
‘Hukuk devleti’ ilkesi, Avrupa Konseyi’nin, Avrupa Parlamentosu’nun- Türkiye raporlarındaki eleştirilerin giderilmesini gerektiriyor…
En basitinden, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Can Atalay gibi simgesel isimlerin durumlarının yeniden gözden geçirilmesi ve anayasaya rağmen yargının önemsemediği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması şart…
Türkiye ‘hukuk devleti’ ilkesinin gereklerini yerine getirmeye başlarsa, yargıya güven yükselecek ve bunun eksikliği yüzünden ülkeden uzak duran yatırımcıların ilgisi yeniden oluşabilecek.
Sadece yerli yatırımcıların da değil. 50.8 milyar doları bulan yerli sermayenin değişik ülkelere yatırıma kaydığı haberi yer alıyor bugünkü Hürriyet’te. Kaçan yerli sermaye dönmese bile yenilerinin dışarıya kaçışını önlemek için bunu yapmak şart.
Peki de, ülkeyi yatırımcılara yeniden cazip hale getirmek mümkünse, neden bu yola başvurulmuyor?
Neden acaba?
AK Parti bu yolda adımlar atmak istediği her zaman, küçük ortağı MHP’nin itirazıyla karşılaştı. Bunun son örneğini kısa süre önce gördük. Yumuşama emarelerini o yolda adımların atılmasının takibi beklenirken, Devlet Bahçeli’nin sert çıkışları, sınır çizici etkisini gösterdi.
Aynı sertlikte konuşmalar Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davaları gibi güncel konularda bile etkili oluyor.
Yazıyı fazla uzatmak anlamsız. AK Parti’ye umut bağlamış çevrelerde ‘fabrika ayarlarına dönme’ beklentisi var ve o insanlar, partileri üzerindeki MHP etkisini hesaba katmadıkları sürece hayal kırıklığına uğrayacaklar.
Mehmet Şimşek’in çabalarına bakıp hayat pahalılığının duracağını düşünenler de öyle…
“Bayram ikramiyesiyle kurbanlık alabileceğiz, Temmuz ayında emeklilerin, çalışanların durumu düzeltilecek, asgari ücret artacak” diye avunanlar da…
Önümüzdeki dönemde nelerle karşılaşılacağını merak edenler, AK Parti’ye ve genel başkanı Tayyip Erdoğan’a değil, MHP’ye ve genel başkanı Devlet Bahçeli’ye bakmalılar.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025