Kurtuluş TAYİZ
Abdullah Öcalan, avukatlarıyla yaptığı haftalık görüşmede çok önemli açıklamalarda bulundu. Öcalan, “15 Haziran” tarihinde Başbakan Erdoğan’dan, hükümet ve devletten ne beklediğini açıkça ilan etti: “Başbakan 15 Haziran’a kadar çıkıp konuşsun ve bana ‘Silahlı güçlerini bir yere çek ve biz demokratik anayasa çözümü üzerinden çözüm geliştireceğiz’ desin. O zaman bu savaşı durdurmuş olur. Ben de gerillaları bir yere toplamak için devreye girerim. Gerillalar uygun bir pozisyon alır, silahlı çatışma devreden çıkar, demokratik çözüm süreci de başlamış olur.”
Abdullah Öcalan’ın bu açıklamaları, Kürt sorununda silahlı-çatışmalı bir dönemin tümden devre dışı bırakılması için Türkiye’ye büyük bir fırsat sunuyor. Birkaç yıl önce bu sözlerin hükmü olmazdı. Ne devlet ne de hükümet bu sözleri ciddiye alma cesareti gösterebilirdi. Ancak bugün durum çok farklıdır. Devlet Öcalan ile İmralı’da masaya oturmuş, hükümet de iktidar olarak, bu görüşmelerin arkasında durduğunu deklare etmiştir. Yani Kürt sorununda barışı sağlamanın önünde artık hiçbir engel kalmamıştır.
İmralı’daki müzakerelerden elde edilecek netice zaten bundan daha iyi olamazdı. Öcalan ile yapılan görüşmelerden bundan daha iyi sonuç alınacağını sanmak saflık olurdu. İşin ciddiyetinin farkında olanlar Öcalan’ın bu sözlerini “büyük çözüm” için bir fırsat olarak değerlendirecektir. Çünkü artık PKK sorunu, Öcalan’ı da aşmak üzeredir.
İmralı’daki görüşmeler, bir süredir alttan alta itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. PKK çevrelerinde bile devletin ve AKP’nin Öcalan’ı oyaladığı, aldattığı, yanılttığı konuşuluyordu. Bazı BDP’li politikacılar işi devletin ateşkes kararını İmralı’dan değil, elinde silah tutan, ‘asıl güç’ olarak Kandil’den “rica” ettiğini söylemeye bile vardırdılar. Öyle ki Öcalan’ı, kendisiyle görüşen heyetin kendisini “kandırmadığını” söylemek zorunda bıraktılar: “Benimle görüşen heyet iyi niyetli bir heyettir. Bu konuda eminim. Heyet güçlüdür, ikna edebilir, irade sahibidir. Heyet ne tam hükümet memuru ne de kandırmaca bir devlet ekibidir, bağımsızdır. Bu heyetle görüşmelerimiz ciddidir, bir kandırılma durumu söz konusu değildir.“
Aslında Öcalan, bu açıklamalarıyla zor bir çıkış yaptı. Eğer Başbakan Erdoğan, bu öneriye yeşil ışık yakmazsa, o zaman asıl yeşil ışık Kandil için yanacak. Bu fırsat kaçarsa Öcalan’ın yeniden araya girmesi de işe yaramayabilir.
Eğer Başbakan Erdoğan, miting meydanlarında bahsettiği gibi bir Silivri-Kandil ittifakına gerçekten inanıyorsa, işte bunu boşa çıkarmanın tam zamanı. Dünyanın her ülkesinde rahatlıkla her başbakanın edeceği bir açıklama yapacak: “Silahlı güçlerinizi çekin, biz yeni anayasayla demokratik çözümü geliştireceğiz.”
Abdullah Öcalan, son açıklamalarıyla adeta hükümetin eline sihirli bir değnek vermiştir. Erdoğan, tek sözüyle barışın önünü sonuna kadar açabilir. Öcalan-PKK-BDP geri adım atsa bile ne başbakan ne de Türkiye bir şey kaybeder. Hem Türkler hem de Kürtler,15 hazirana kadar umutla, Başbakan Erdoğan’ın vereceği mesajı bekleyecek.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019