Kurtuluş TAYİZ
Gaddarlıkta, kıyıcılıkta, vahşette son dönemin en popüler örgütü tartışmasız IŞİD'dir. Fakat Kandil ve HDP'nin Kobani'yi bahane ederek kışkırttığı sokak çetelerinin sergilediği vahşetin de IŞİD'den aşağı kalır bir yanı yok. KCK'nın "özsavunma gücünün" çekirdeğini oluşturan bu çeteler, Diyarbakır'da çok sayıda insanı başlarını taşlarla ezerek, bıçaklayarak, kurşunlayarak, satırla keserek, ateşe vererek, binaların çatısından aşağı atarak öldürdü. Türkiye'yi dehşet içinde bırakan bu şiddet görüntülerini kimse "Kobani duyarlılığı" olarak açıklayamaz.
Kobani'nin arkasına gizlenerek bu vahşeti örtbas etmek mümkün değil. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, düzenlediği basın toplantısında gözü yaşlı bir şekilde Kobani'deki IŞİD cinayetlerini anlattı. Ancak hiç de ikna edici değildi. Diyarbakır'da IŞİD'i aratmayan korkunç cinayetleri kimse saklayamaz. Toplumsal hafızamız belki zayıftır; insanlar ölümleri, cinayetleri çabuk unuturlar. Ancak öldürme biçimleriyle dehşet uyandıran örgütler, çeteler öyle kolay kolay unutulmaz. Dünya boğaz kesin IŞİD'i kolay kolay unutmayacak; Türkiye ise satırlarla kesilen, kurşunlanan, yakılarak infaz edilenleri çabucak unutamayacak. HDP ve Kandil'in harekete geçirdiği çetelerin işlediği cinayetler uzun süre hafızalardan silinmeyecek.
22 insanın hayatına mal olan olayları kışkırtan Demirtaş'ın dün kalkıp "diyaloğun önemine" dikkat çekmesi büyük bir sahtekârlık örneğidir. "Diyalog", "barış", "çözüm süreci" HDP ve Kandil'e bağlı çetelerin işlediği cinayetlerin üzerini örtmek için bir sığınak, sakin bir liman değildir; çözüm süreci, Kandil ve HDP'ye sokağı ateşe verip infazlar gerçekleştirme özgürlüğü sunmuyor.
Türkiye, Kobani krizini sağduyu ve sulh yoluyla atlatmasını elbette başaracaktır. Türk-Kürt kardeşliğini, barışı, çözüm sürecini bu provokatörlere kurban etmeyecektir. Fakat hükümetin çözüm sürecini yeniden düşünmesi ve bazı tedbirler alması da kaçınılmaz görünüyor.
KOBANİ PROVOKASYONU İLE ÇÖZÜMÜ TEST ETTİLER
Kobani provokasyonuyla hükümeti ve Öcalan'ı yoklayıp çözüm sürecini test ettiler. Sert rüzgârlarda hükümetin ve Öcalan'ın nasıl bir tepki vereceğini anlamaya çalıştılar. Çözüm sürecinin zayıf ve güçlü yanlarını gördüler. Öcalan, bu rüzgârı önceden fark edip "Kobani üzerinden çözüm sürecini sonlandırıp Türkiye'de darbe sürecini derinleştirecekler" diye uyarıda bulundu. Bu rüzgârın karşısında durma yerine kontrolü yeniden ele geçirme kaygısıyla hareket etti. Olayların dindiği önceki akşam da İmralı'dan yazılı bir mesajla müdahale ederek, provokasyonun son bulmasını istedi. İnisiyatifi yeniden ele aldı.
İmralı'nın Kobani üzerinden gelen rüzgârın arkasında uluslararası savaş lobisinin olduğunu ve bu lobinin Türkiye içinde önemli destekçilerinin bulunduğunu bildiğini düşünüyorum. Kobani krizinin Demirtaş'ın ABD dönüşü patlaması da hiç tesadüf değil. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinin ardından da 17 Aralık darbesi gerçekleşmişti. CHP lideri 17 Aralık darbesi sırasında nasıl bir rol üstlenip kullanıldıysa Demirtaş da Kobani krizinde benzer bir rol üstlendi.
ABD'deki think-tank kuruluşları uzun bir süredir Öcalan'ı devreden çıkarma senaryoları üzerine çalışıyor. Bunun nasıl mümkün olacağı üzerine kafa yoruyorlar. 30 Ocak'ta internete düşen bir ses kaydında, Öcalan'ın devre dışı kalmasının nasıl mümkün olacağı üzerine yapılan bir diyalog ortaya çıkmıştı. Bu kayıtta "Güçlü savaş rüzgarları estirilebilirse Öcalan'ın buna ayak uydurmak zorunda kalacağı ve Kandil'in söz sahibi olacağı" ayrıntılı olarak anlatılıyordu. Kobani provokasyonu ile -arkasında ABD ve İsrail'in bulunduğu- Öcalan'a yönelik küçük bir darbe denemesi yapıldı. Test sonuçları nasıl değerlendirilir bilmem ama fırsat bulurlarsa bir dahaki sefere kesinlikle Öcalan'ı tümden devirecek darbeye kalkacaklardır. Ancak Öcalan'ın önceden gördüğü ve bir adım önde olduğu bir oyunda saf dışı kalması biraz zor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019