Sezin ÖNEY
Geçen hafta sonu biri Avrupa’da, biri de Güney Amerika’da iki önemli seçim gerçekleşti. Bu iki seçimin de, Türkiye’ye yönelik de taşıdığı mesajlar var. Onun için, bu yazı ve gelecek yazımı, bu iki seçime ayırıyorum.
Güney Amerika’daki Venezuela genel seçimlerinin ve yaklaşık yirmi yıllık “Chavez Devrimi/ Devri”nin defterinin kapanmasına yol açabilecek sonuçları oldu; muhalefet, ezici bir çoğunluk elde etti. Ağır derecede kutuplaşmış, bir tarafın halkçı bir devrim yaşandığını, öteki tarafınsa popülist bir baskı- otoriterlik ortamının hâkim olduğunu düşündüğü bir ülkede, siyasi güç nasıl el değiştirir? Venezuela’da yaşanan işte tam bu; Chavez hakkında ne düşünürseniz düşünün, konuya bir de bu açıdan bakmakta fayda var. Bunu gelecek yazıda yapacağız.
Öte yandan, diğer seçim, ilk bakışta Türkiye’yi çok da ilgilendirmeyen bir konuyu gündeme getiriyor; aşırı sağın yükselişi. Acaba gerçekten Türkiye etkilenmeyecek mi bu çıkıştan?
Bahsettiğimiz bu diğer sandık meselesi; yani, Avrupa’daki seçim, Fransa’da yapılan yerel seçimlerin ilk turuydu. Aşırı sağ Front National (Ulusal Cephe), ilk turdan birinci parti olarak çıktı. Marine Le Pen’in lideri olduğu parti, sadece zaten güçlü olduğu Fransa’nın Güneyi gibi yerlerde değil, aynı zamanda Sol tercihli seçmenlerin çoğunlukta olduğu Kuzey Fransa’da da desteğini katlayarak artırdı. Sonuçlar, aslında çok büyük bir sürpriz değil. Kamuoyu araştırmaları Le Pen’in partisinin çıkışına zaten işaret ediyordu. Buna karşılık, son kertede, FN’nin yaklaşık yüzde 30 oy aldığı anlaşıldığında, tam bir şok yaşandı.
Ve “Le Choc”, “Şok”; Pazar gecesi sonuçlar çıkmaya başladıktan sonra sıklıkla ifade edilen duygusal tepki oldu. Sonuçlar, elde edilen başarı, Le Pen’in kendisi için, “pozitif bir şok” olurken, kamuoyunda FN’nin yükselişini tehlike olarak görenler içinse, tam bir soğuk duş sözkonusuydu. Hafta başı, Yahudi gruplardan, “popülist, aşırı sağ bir partinin Cumhuriyeti tehdit etmesine izin verilmemesi gerektiği” açıklamaları gelirken, Baş Haham Haim Korsia seçimlerin ikinci turunun “şiddetsiz bir vatandaş ayaklanmasına dönüştürülmesi” çağrısında bulundu. Keza Müslüman gruplar, kadın hakları aktivistleri, insan hakları grupları, FN’nin yükselişinin getirdiği tehdide dikkat çekiyor.
FN, Fransa’da seçimlerin yapıldığı 13 bölgeden altısında ilk parti konumunda. Yani, bu hafta seçimlerin ikinci turunda, ilk kez “yönetime” adım atabilir.
Evet; FN şimdiye kadar yönetimde bulunmadı. Tıpkı Avrupa’nın diğer popülist sağ partileri gibi, ilk somut çıkışını ve “sisteme girişini” Avrupa Birliği Parlamentosu seçimlerindeki başarısıyla gerçekleştirdi. AB Parlamentosu seçimlerine olan düşük seçmen ilgisi ve AB karşıtı söylemin daha etkili ve doğrudan kullanılabilmesi nedeniyle, Macaristan’da Jobbik, Britanya’da UKIP ve Fransa’da FN gibi partiler, liderleri başta olmak üzere temsilcilerini Brüksel ve Strasburg’da faaliyet gösteren parlamentoya üye olarak yolladılar. AB Parlamenterliği, özellikle grup kurabilince, maddi olanaklar başta olmak üzere birçok kaynağı beraberinde getiren bir pozisyon sağlıyor. Aşırı sağ da, karşıtı olduğu AB’nin halkla olan en doğrudan bağını oluşturan parlamentoyu, hem “statü” kazanmak, hem gündem yaratmak, hem de AB kaynaklarını kendine tahsis için kullanıyor. Bunun dışında, Avrupa Parlamentosu’ndaki genel tavır,Marine Le Pen ve UKIP lideri Nigel Farage’ın aralarında bulunduğu aşırı sağ ve popülist örneklere resmen sırtını dönmek, onlarla hiçbir şekilde diyalog kurmamak ve onları açıkça aşağılayan, yok sayan bir tavır benimsemek.
Tamamen “izole edilmiş” hâlleri nedeniyle FN gibi partiler, Avrupa Parlamentosu’nda ciddi bir siyasi sonuç elde edemiyor. Ama eğer ki, FN örneği, seçimlerin ikinci turundan da başarıyla çıkarsa ve Fransa’nın yerel yönetimlerinde güç sahibi olursa, Avrupa geneli için örnek teşkil edebilecek bir “sistem açılımını” gerçekleştirecek. Yani, FN yapısı ekonomiden eğitime, Fransa’nın yerelinde programlar şekillendirebiliyor olacak. Yerel yönetimlerin bütçelerindeki milyonlar, hattâ milyarlarca euro da, FN’nin kaynağı hâline dönüşecek.
En önemlisi de, aşırı sağ söylemin “normalleşmesi” –merkez siyaseti hâkimiyetine alması. Fransa’da olağanüstü hâl ilan edilmesi, polis ve askerlere geniş operasyon özerkliği verilmesi gibi “tedbirler”, FN gibi aşırı sağ partilerin yıllardır teşvik ettiği politikalar. Şimdi, “güvenlik paranoyaları”, Avrupa’yı ele geçirdikçe, Türkiye gibi zaten güvenlik ve insan hakları dengeleri şaşmış ülkelerdeki tabloların daha da vahimleşeceğini öngörmek hiç de zor değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024