Taha Akyol
Berat Albayrak çok başarılıysa niye görevden alındı? Başarısızsa niye şimdi övgüler diziliyor?
Ortada, kişiliklerden öteye, politikalardaki istikrarsızlık sorunu vardır.
Albayrak’ın bakanlığı döneminde, Erdoğan’ın talimatıyla, faiz indirildi, ucuz kredilerle piyasa canlandırıldı. Ama kaynaklar tükenmeye yüz tutunca Naci Ağbal ve Lütfi Elvan göreve getirilerek faiz radikal olarak yükseltildi.
Faiz konusunda iktisat bilimine ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dayalı bir politika yürütülseydi bu sorunlar olmayacaktı.
FAİZDE TUTARSIZLIK
Her zaman siyasi iradeyle faizin düşürülmesini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Ocak’ta şöyle konuşuyordu:
“Bizim arkadaşlar da bana kızıyor biliyorum. Ama kusura bakmasınlar ama ben bu ülkenin Başkanı, Cumhurbaşkanı isem bunu anlatmaya devam edeceğim. Yüksek faizle ülkemin kalkınacağına inanmıyorum.”
Altı gün sonra 28 Ocak’ta TCMB Başkanı Naci Ağbal şu açıklamayı yaptı:
“Faiz indirimi politikasına inmek için erken olduğunu düşünüyoruz… Sıkı para duruşuna uzun süre devam etmemiz gerekiyor.”
Çok değer kaybetmiş olan TL, Ağbal’ın bu açıklamasıyla biraz yükseldi, kur geriledi.
Elvan ve Ağbal iktisat bilimine uygun davranıyorlar.
Fakat Erdoğan faizi enflasyonun altına çekmeyi kabul etmeyen Muraı Çetinkaya’yı “laf dinlemiyor” diye görevden almamış mıydı? (5 Kasım 2015)
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı 703 Sayılı KHK ile kaldırıldığına göre, Erdoğan Ağbal’ı da her an görevden alabilir! Fakat böyle bir şey olmayacak çünkü düşük faizle dağıtılacak kaynak kalmadı.
Sorun şu: Modern iktisat biliminin diliyle konuşmanın vereceği istikrar ve tutarlılık yerine, siyasi ve konjonktürel söylemin yarattığı güven sorunu…
İşte faize sıcak para geliyor ama yatırımcı sermayede hâlâ kıpırdama yok.
SORUMLULUK KİMİN?
Rehine alınarak canice PKK tarafından katledilen 13 şehidimizin sorumluluğu…
Cumhurbaşkanı’nın bu vahim olaya sebebiyet vermek anlamında “sorumlu” tutulamayacağı açıktır, besbellidir.
Rehine kurtarma operasyonlarında böyle acı olaylar olabiliyor. Bu risk göze alınmadan operasyon yapılamaz. Yeter ki çok özenli operasyon yapıldığı kanıtlansın.
Fakat siyasi sorumluluk?
Erdoğan şöyle diyor:
“Bu operasyonun sorumlusu elbette aynı zamanda başkomutan ve yürütmenin başı olan cumhurbaşkanından askerine, polisine, istihbaratçısına kadar ‘Türkiye devleti’dir.”
Bu, anonim bir tariftir; CB sistemiyle tutarlı da değildir. Çünkü su sayılanlar içinde siyasi yetki ve siyasi sorumluluk sadece Cumhurbaşkanına aittir. Başdanışman Mehmet Uçum’un yazdığı gibi “siyasi kararları verme konusunda tek yetkili” Cumhurbaşkanıdır. (16 Nisan, s. 80)
Bu siyasi sorumluluktur, operasyonel sorumluluk değildir.
Erdoğan, sorumluluğu anonimleştirmek yerine böyle açıklasaydı tutarlı ve kavramsal açıdan daha anlamlı davranmış olurdu.
CB sisteminde bir “kabine” olmadığı halde resmi açıklamalarda bile “kabine”den bahsedilmesi yine kendi sistemiyle tutarsızdır.
BATI İLE İLİŞKİLER
Avrupa ve Amerika ile ilişkileri düzeltmek gerektiği doğrudur. Erdoğan da Biden yönetimine “Amerika ile ortak menfaatlerimizin görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu inancındayız” diyerek sesleniyor.
Avrupa hakkında “Bunlar Haçlı ittifakı” demiyor artık, “Türkiye’nin geleceğini Avrupa’da görüyoruz” diye konuşuyor.
Bu iki beyan doğrudur ve Türk dış politikasının temel ilkeleridir.
Elbette ABD ve Avrupa ile ihtilaflı konularımız vardır; önemli konulardır bunlar. Fakat ihtilaflı konularda onlara karşı tavır alırken “ortak menfaatlerimizin görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu” gerçeğini sürekli gündemde tutmak ve iyi yönetmek gerekirdi. Türkiye ABD ve Avrupa’da öteden beri kendisini desteklemiş olan çevrelerin desteğini kaybetmemeliydi.
Bugün kaybetmiş durumdadır.
Ekonomiden, diplomasiden, Doğu Akdeniz sorunlardan tutun da terörle mücadeleye kadar iktidarın Türk Dış Politikasındaki hasarları gidermesi gerekiyor. “Yedi düvele karşı… bunlar bize hep kötü niyetli oldu… bunlara ihtiyacımız kalmadı…” gibi miting sözlerini artık kullanmamalıdır. Diplomasi diliyle konuşmak ve demokratik değerleri benimsediğimiz konusunda güven veren bir tavırla dış politika yürütmek gerekiyor.
Hülasa, içeride demokratik hukuk devleti, kurallı piyasa ekonomisi; dışarıda Türkiye’nin geleneksel diplomasisi…
Bir öyle, bir böyle; inandırıcı ve etkili olmuyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025