Ümit KIVANÇ
Katiller, gaspçılar, dolandırıcılar, yolsuzluk müptelaları, açgözlüler evlerimizin sürekli konukları oldular. Gerilim filmleri olarak, polisin kimlere gaz ve plastik mermi attığını, kimin boynuna basıp soluksuz bıraktığını izliyor, aile dizilerimizde çocuk tacizi, tecavüz ve kadın cinayetlerini takip ediyoruz.
Bazı kahramanlar öne çıkıyor ister istemez. Hayalî ihracat-haksız vergi iadesi tezgâhıyla ABD maliyesini dolandıran çetenin kara para aklama departmanı “Türkiye temsilcisi” olarak karşımıza çıkan Sezgin Baran Korkmaz (SBK) bunlardan biri. Hakkındaki iddialar kadar, bir bir ortaya dökülen renkli ve kirli ilişkileriyle de puanları üçer beşer topluyor, zirveye oynuyor. Girip çıktığı ortamlar ve işlerde bazen inisiyatif sahibi girişimci, bazense bağlantı elemanı, temsilci, arabulucu vs.. Adamın attığı neredeyse her adımda Türkiye’den birtakım mühimadamlarla bağlantılar ve çıkar ilişkileri içerisinde hareket ettiğine şüphe yok. Ve öyle görünüyor ki, ufku “Edirne’den Ardahan’a” uzanan hatla sınırlı değil. ABD’den Türkiye’ye doğru açılan yelpazenin üzerinde, karanlık işler âlemi mâhut resort-otelde çevrilen işlerin yanında, Utahlı Mormonların hayalî ihracat şebekesi noktacık gibi kalıyor.
SBK hakkında Utah eyaletinde, suç mahalli Salt Lake City’de hazırlanan iddianamede savcılar 12 ayrı suçtan toplam 225 yıl ceza istiyorlar. Haberlere arada bir göz atanlarınız dahi artık ezberlemiştir, Mormon tarikatı mensubu Kingston biraderler (Jacob & Isaiah) ve TC vatandaşlığı almayı becermiş mafyozo Ermeni “Lev Aslan Dermen” (Levon Termendzhyan), ABD’de Hazine’yi dolandırmaktan mahkûm oldular. Yaptıkları iş, hayalî ihracatla haksız vergi iadeleri almak. Tırtıkladıkları tutar 500 milyon dolara yakın. Bu paranın 130-140 milyon dolarlık kısmını peyderpey SBK’ya göndermişler, o da Türkiye’de bunu aklamış.
Bizim, Sedat Peker’in ifşaat salvosu arasında, Bodrum-Torba’daki -eski adıyla- Paramount Otel rezaletleri dolayısıyla yakından tanıdığımız SBK’nın, Türkiye’de, özellikle Ankara’da, “ilgili” herkesle gerekli yakınlığı kurduğu, çeşitli tipte rüşvetle beslediği “yetkili”lerden oluşan bir ağ meydana getirdiği anlaşılıyor. Gerçi sırf özel uçağının Venezuela’ya gidiş-gelişleri, kendisinin “dünya vatandaşı” kimliğini doğrulamaya yetiyor, ancak iddianamede geçen bir lakap ya da kod adı (“Büyükbaba”), SBK’nın özel yakınlık kurma kabiliyetinin de asla Edirne-Ardahan arasıyla sınırlanamayacağını gösteriyor. SBK’nın telefon mesajları arasında, “Büyükbaba konuştu, her şey düzeldi” gibi cümleler bulunuyor: “Yargıç iyi bir adam. Büyükbabayı hayal kırıklığına uğratmayacak”, “Büyükbaba aradı, beş gün içinde halledilmesi lazım”, “Büyükbabanın adamları burada”. İddianamede Bay SBK’nın suç ortaklarını da dolandırdığı ileri sürülüyor: “Büyükbaba bizi koruyacak” vaadiyle onlardan altı milyon dolar çarpmış. SBK’yı “Marifetli Bay” diye anmamız isabetlidir.
TANIDIK SİMALAR
Kimdir “Büyükbaba”? Bu konuda ortaya sürülen tahminlerin en güçlüsü, muazzam skandal potansiyeliyle göz dolduruyor. Öyle ki, bu tahminin doğrulanmasından sonra o yoldan ilerlenirse karşılaşılacak hakikatler, Sedat Peker ifşaatlarıyla zirve için kapışabilir. Halk TV’de Özlem Gürses’in “Perdenin Önü Arkası” programında gazeteci Razi Canikligil’in de aktardığı sözkonusu tahmine göre, “Büyükbaba”, eski CIA direktörü James Woolsey.
Ne alâka mı? Çok. Diyebiliriz ki, Woolsey kimi TC yurttaşlarının, hattâ yetkililerinin ABD’deki gizli kapaklı işlerinde niyeyse hep oralarda bir yerde boy gösteriyor. Eğer SBK’nın “Büyükbaba”sı da oysa, şimdi hatırlatacağım gayriresmî devlet girişimleriyle SBK ve “Paramount Otel” merkezli bilumum kirli işler arasında bağlantılar bulmaya başlayabileceğiz.
Belki hatırlayanlarınız çıkar, 2017 Mart’ında, ABD’li emekli general Michael Flynn hakkında yazı dizisi yapmıştım: “Küçük adamlar büyük hırslar”. Amerikan ordusunun istihbarat örgütüne (DIA) komutanlık yapmış, Donald Trump tarafından başkanın Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atanmış, 15 Temmuz darbe girişimini kutsayan bir adamken hemen sonra TC’nin lobicisi olarak tutulmuş, yabancı devlet adına çalıştığını bildirmeyerek suç işlemiş, Rusya ile ilişkilerini gizlemesi yüzünden karşı karşıya kaldığı hapis tehdidinden kurtulmak için itirafçılığı seçmiş, berbat bir karakter. Araya sıkıştırayım, bu adamla niye uğraşmıştım: “Azıcık süslersek, dramasıyla, trajedisiyle tam teşkilatlı hikâye var karşımızda. Bir de, kendi sıkıcı, yolaçtığı olaylar akıcı roman karakteri. Başkanın Ulusal Güvenlik Danışmanlığı gibi, onun konumundaki biri için hayal edilebilecek en üst seviyedeki görevi ele geçirmişken ufak hesaplarla kırk çeşit numara çevirmeye çalışan, yüzüne gözüne bulaştıran, neredeyse eriştiği her şeyden olan adam, elbette her yazara pek bereketli bir karakter olarak görünür.”
Flynn’ın kariyeri, esas Rusya ile temaslarını gizlemesi yüzünden tepetaklak oldu. Ancak Ankara ile girdiği ilişkinin, hele muhtemel “Büyükbaba”nın da rol aldığı bir sekansın ABD’de alengirli işlere bakan birçok devlet görevlisinin ilaveten tepesini attırdığını tahmin edebiliriz.
Bahsettiğim yazı dizisinin 6. bölümünde ayrıntısıyla aktarmaya çalıştığım bu sekansın konusu, New York’ta bir otel toplantısı. Toplantıdan bizi haberdar eden, gelişigüzel ortalığa saçılmış söylentiye dayanarak böyle haber yapmayacağına güvenebileceğimiz Wall Street Journal ve onun üç “kafa” elemanı: para işleri, siyaset, lobiler ve kampanyalar konusunda çalışan, çeşitli üniversitelerde ders veren, bol ödüllü Washington gazetecisi James V. Grimaldi, Kabil, Kudüs, Washington ve İstanbul’da çalıştıktan sonra Beyrut’a yerleşen ve ABD’nin Ortadoğu siyasetiyle uğraşan, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin haberiyle Pulitzer finalisti olan ekipte yeralan tecrübeli muhabir Dion Nissenbaum ve New York Times’ın Bağdat, WSJ’nin Türkiye büro şefliğini yapan, Afganistan’da, Irak'ta savaşlar sırasında bulunmuş, Libya’da CIA’in taşeronlarının örtülü operasyonlarından dünyayı haberdar etmiş, yolsuzluk mevzularında çok çalışmış kıdemli uluslararası gazetecilerden Margaret Coker.
GECE KARANLIĞINDA KAÇIRMA PLANI
SBK ile ilişkilerinin seyrini henüz tam öğrenemediğimiz, ancak Ankara adına ABD’de lobi ve propaganda ilişkileri yürüttüğünü bildiğimiz Ekim Alptekin, güya kendi şirketi adına, gerçekte Ankara adına 600 bin dolara anlaştığı emekli general Flynn’e sözde araştırma vs., gerçekte lobi işleri için ilk taksit 200 bin doları ödedikten on gün sonra, 19 Eylül 2016’da bir toplantı düzenledi, habere göre. Manhattan’daki Essex Otel’de biraraya gelen heyet fazlasıyla ilgi çekiciydi: TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, o sırada enerji bakanı olan damat Berat Albayrak, emekli general Michael Flynn, Flynn’in şirketi FIG’in (Flynn Intel Group) yönetim kurulu başkanı Bijan Khan, Irak’ta Flynn ile yakın mesai yapmış eski FBI ajanı Brian McCauley ve şimdi iddianamedeki “Büyükbaba” olduğu ileri sürülen, eski CIA direktörü James Woolsey. (Flynn’in ekibinden bir-iki kişi daha vardı.)
Habere göre, toplantıda konuşulan konu -başka bir devletin resmî yetkililerinin de orada bulunduğu gözönüne alınırsa- alışılmadık olduğu kadar çarpıcıydı: Madem Washington Gülen’i iade etmiyor, Ankara’nın yolladığı dosyaları somut delilsiz buluyor, sınırdışı etme kararı için yetersiz görüyordu, o halde meseleyi yasalara falan takılmadan halletmenin yolu bulunmalıydı. “Türk tarafı”, Gülen’i buradan nasıl gizlice kaçırırız, onu konuşalım, havasındaydı.
Ancak eski CIA başkanı, işin nasıl hepsinin başını büyük derde sokacak bir rezalete varabileceğini sezince, “Türk tarafı”nın kapıldığı hayalden ibaret planı kurulamadan dağıttı.
The New Yorker’dan Nicholas Schmiedle’ye kurt siyasetçi Woolsey, toplantıya “protokol icabı” katıldığını söyleyecekti. Zaten geç gelmiş, başta konuşulanları duymamıştı. Yine de işittiği kadarı yeterince “ürkütücü”ydü ona göre -bu tâbiri kullanmıştı: “gecenin karanlığında o adamı derdest edip götürmek”ti konuşulan!
Woolsey, böyle bir eylemin planlandığı toplantıda bulunmanın başına açabileceği işleri bildiğinden, sonraki günlerde mesaisini kendini sıyırma faaliyetine hasretti. 24 Mart 2017’de, Wall Street Journal’ın videolu haberi için, gazetenin yardımcı editörlerinden John Bussey’in karşısına geçti.
'BEYİN FIRTINASI'
Türk bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu ile Berat Albayrak’ın Flynn ve ekibiyle buluşmasında neler konuşulduğu sorusuna cevaben, eski CIA başkanı, “yasanın çiğnenmesine yolaçacağı pek bâriz olan çok ciddî bir konu üzerinde beyin fırtınası yapıyorlardı” dedi. Tartışma “ciddî ve problemli”ydi ona göre. Epey de sürmüş, ancak “somut eylemle sonuçlanacak somut bir plan”ın görüşülmesine varmamıştı.
Flynn’in sözcüsü, Price Floyd, generalin asla “yasadışı şekilde birilerini fiziksel olarak kaçırma ve benzeri eylemleri tartışmadığını” ileri sürmüştü; gazeteci, Woolsey’e bunu hatırlattı. Woolsey, “valla bence konuşulan buydu” mealinde cevap verdi. “Ama somut hedefle mi, bilemem. Geç geldim, başını kaçırdım, belki sadece beyin fırtınası yapılıyordu.” Biraz sonra aynı şahıs, böyle bir mevzuda “sadece beyin fırtınası yapmak” diye bir şeyin sözkonusu olamayacağını bizzat belirtecekti; mânâ yaparak: “Ne hakkında konuşulduğu önemlidir,” diyecekti. “Çok açık”tı ki, “varsayımsal olsa bile Mr. Gülen’i Birleşik Devletler’den çıkarıp Türkiye’ye götürmenin yolunu araştırıyorlardı”.
Woolsey toplantıdan çıkar çıkmaz bir “ortak ahbap”ları aracılığıyla, henüz ABD Başkan Yardımcısı koltuğunda oturan Joe Biden’a her şeyi iletmişti. Bu “ortak ahbap”, WSJ’ye olayı doğruladı.
Haber patladıktan sonra gazete, olayda adı geçen herkesle görüşmeye çalıştı. Kian, Alptekin ve Albayrak’tan cevap alamadı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sözcüsü, gazeteye Washington’daki Türkiye Büyükelçiliği’ni işaret etti. Büyükelçilik şu yazılı açıklamayı yapmakla yetindi: “Bir ABD danışmanlık firması ile bir Türk işadamının sahibi olduğu özel bir firma arasındaki anlaşma hakkında yorum yapacak konumda değiliz.” İki TC bakanının orada ne aradığına dair yorum yapacak konumda hiç olmamalıydılar, buna göre…
Eski CIA direktörü James Woolsey, işte, bu şaibeli toplantıdan sonra şimdi de SBK tarafından omzuna el atılmış durduğu fotoğrafıyla karşımızda. “Büyükbaba” o mudur? Eğer o ise, SBK’ya bir tür “koruma” vaat eden bu adamın “Türkiye ilgisi” başka neleri, kimleri kapsıyor? O da mı bir marina peşinde?
- Amca seni çok sevdim, sana büyükbaba diyebilir miyim?
- Tamam da niye sevdin?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024