Yıldıray OĞUR
Kim derdi ki gün gelecek Türkiye’ye aynı sosyolojik gözlükle baktığımızı düşündüğüm Alper Görmüş ve Gürbüz Özaltınlı’yla aramıza Ergenekon ve CHP girecek diye.
Hem de yazı arşivimde onlarca Ergenekon yazısı ve Kılıçdaroğlu’nun seçildiği günlerde edilmiş pek çok “CHP değişmedi, bu ılımlı Kemalizm” diyen cümle beni yalanlamak için orada dururken.
Hem de bugün.
“Ergenekon silah bıraktı” yazıma gelen bu iki zihin açıcı eleştiriye cevap vermek için herhalde yazınsal strateji açısından en kötü gün bugün.
Çünkü bu yazı yazılmadan birkaç saat önce Kılıçdaroğlu Zonguldak’da yaptığı mitingde birinci sıra adayı Haberal için “Yiğit adam, bizim, Zonguldak’ın ve Türkiye’nin onuru” dedi.
Bir de başarısızlıkla sonuçlanan bir küfretme girişiminde bulundu.
Zonguldak’tan tam bir gün önce Batman’da KCK davası için “Ben belediye başkanını seçiyorum, sen içeri tıkıyorsun, Olur mu bu” eleştirisini getiren Kılıçdaroğlu’nun, Zonguldak’ta ağzından küfür gibi sözler çıkan Kılıçdaroğlu ile ilişkisi ancak bir isim benzerliği olabilir...
Zonguldak’ta “Başbakan’a ana...” diye başlayan, siyasi hayatının kenarında dolaştığını fark edince de “Hadi söylemeyelim” diye tatlıya bağladığını zannettiği başarısız küfür denemesi de, darbelere karşı olduğunu söylemek istediği bir anda orduya da kıyamamanın çaresizliğiyle söylediği “asker çok meşgul darbe yapamaz ki” sözü de, ancak bir Yıldırım Akbulut disleksisiyle açıklanabilecek “anadil sorunu yok analar çocuklarına dillerini öğretiyorlar” sözleri de...
Tüm bunlar Haberal’dan KCK tutuklularına gidip gelen karışık bir zihnin, Lenin’i Atatürk olan 90 yıllık bir partinin Gorbaçov’u olup olmamaya karar verememiş bir liderin travmatik ruh halinin eserleri...
Kılıçdaroğlu’nu Kemalizm’in Gorbaçov’una benzeten ilk kişi ben değilim. Kemalizm’in bir nevi hakikati çıplak söyleyen Bişr-i Hafisi olan Yalçın Küçük, Kılıçdaroğlu üzerine İkinci Gorbaçov Vakası diye bir kitap yazdı bile. Bir süredir de kanal kanal dolaşıp CHP liderinin CIA bağlantısından girip, okyanus ötesiyle bağlarından çıkarak o camiada, Kılıçdaroğlu’nun Başbakan’a edemediği küfürden daha ağır küfür hükmündeki sözleri ediyor.
Normal insanlar için bitmez tükenmez bir Zaytung şakası kaynağı olsa da CHP’nin sosyolojik tabanı için hala büyük bir stratejist olan Banu Avar’ın hakkında şöyle yazılar yazdığı da bir lider Kılıçdaroğlu: CHP’de değişen hiç bir şey yok CHP bizim bildiğimiz yada olmasını istediğimiz Atatürk’ün partisi değildir, asla da olmayacaktır.
“CHP’de değişim” derken bile herkesin aklından başka bin bir tilki geçen puslu bir dağ başında yolunu bulmaya çalışıyor Kılıçdaroğlu. Gürsel Tekin’in tilki taktikleri dışında bir hakiki mürşidi de yok. Küfürden espri çıkaracak hitabeti, Akbulut fıkralarına doğru giden cümleler bu yüzden...
Ama bu karavana atışlar bile CHP surunda bir gedik açabildi.
Banu Avar’ın yukarıdaki cümlesi, merkez laik medyanın laik seçmenlerden tek birinin bile CHP dışında bir yere gönlü kaymasın diye görmezden geldiği Cumhuriyet Güç Birliği Bağımsız Adayları’ndan Tuncay Özkan’a destek için yazılmış, CHP’ye küskün ve öfkeli bir yazıdan alındı. İstanbul’da Tuncay Özkan, Çetin Doğan, İzmir’de Doğu Perinçek, Ankara’da Ceyhan Mumcu’yu aday gösteren girişim, CHP ve DİSK gibi yapılar dışında bundan dört yıl önce milyonları sokağa döken Kemalist koalisyona tekabül ediyor.
ADD’lerin pek çok şubesi, Levent Kırca, Ferhan Şensoy, Kadir İnanır, Nihat Genç, Sina Akşin, tabi ki Yalçın Küçük gibi camianın bütün demirbaşları girişimin içindeler.
Dünkü Aydınlık Gazetesi’ne göre bağımsız adaylar için oy isteyen kaygılı Kemalistlere Hüsamettin Cindoruk da eklendi.
Yalçın Küçük’ünküler kadar acıtıcı da olmasa da, bağımsız aday seçim kampanyasının okları daha çok “AKP’leşen CHP’ye” dönmüş durumda.
Düne kadar pembe dosyalarıyla her akşam Tuncay Özkan’ın televizyonunda cumhuriyetin tek kör kuruşunun hesabını soran inanmış bir Kemalist bürokrat olan Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’sine kırgınlıktan öfkeye dönen duygulara sahipler.
Yeni CHP, “darbelere karşıyız”, “yeni anayasa önceliğimiz”, Kürt sorunu, yerel yönetimlere özerklik, anadilde eğitim dedikçe ya da laiklik, “Silivri Toplama Kampı” demedikçe kalabalıklaşıyor bu koalisyon.
Yani Batı Cephesi’nde değişen bir şey var özetle.
Kılıçdaroğlu “Haberal onurumuzdur” diyerek bastırmaya çalışsa da, küfür denemeleriyle AKP’ye karşı herkesten daha hınç dolu olduğunu ispata kalkışsa da, Ergenekon’dan üç aday gibi hamlelerle tarihsel bloktan sızacak suların önünü kesmek için ön almaya çalışsa da karşı cephedeki çatırtı sesleri buraya kadar ulaşıyor artık.
Merkez medyanın Kılıçdaroğlu’nun seçim beyannamesinde yaptığı şu ana kadar herhalde ancak BDP’ninkinden geride kalmış olan Kürt sorunu çözümü önerilerini, KCK açılımını görmezden gelmesinin sebebi de bu çatırtı seslerini daha da artırmamak... Bu çatırtı sesi Türkiye’nin demokratları içinse hayırlı gelişmelerin habercisidir. Yeter ki kulaklarımızın pasını silelim ve duymaya çalışalım....
Tabi havada uçuşan küfürler hariç...
yildirayogur@gmailcom
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025