Yıldıray OĞUR
Her zaman böyle olmuştur.
Serbestiyet’teki yazılarında Halil Berktay bu dar çizgicilik ve tasfiyecilik tarihini çok iyi anlatmıştı.
Örneğin Andrey Vyshinsky, uzun süre Menşevik’ti. Hatta 1917’de Lenin hakkındaki bir tutuklama emrinin altında imzası bile vardı. Ancak Devrim’den iki yıl sonra, iktidarı ele geçirdikleri kesinleşince Bolşevik Parti’ye üye olmuştu.
Bütün oportünistler gibi hem sağlamcıydı hem de gerektiğinde kraldan çok kralcı.
Bu sonradan komünist, Stalin’in eski yoldaşlarını tasfiye ettiği Moskova Mahkemeleri’nin savcısı olarak en acımasız kararların altına imza attı, mahkemeyi bir linç arenasına çevirerek “Liderlerimize karşı güttükleri hayvanî nefreti boğazlarına tıkalım!” türü konuşmalarla bir zamanların itibarlı komünistlerini aşağıladı.
Mao’nun Kültür Devrimi’nde bu rolü genç, tutkulu ve cahil partililerden oluşturulmuş Kızıl Muhafızlar oynamıştı. En küçük bir eleştiride “hain” ilan edilmiş yaşlı siyasetçilerin, entelektüellerin, akademisyenlerin peşine bu genç Kızıl Muhafızlar takılmış, onları sokaklarda başlarına külah geçirip dolaştırmışlar, çalışma kamplarına göndermişler, tuvaletlerde çalıştırıp aşağılamışlardı.
Bizim tarihimizde de tasfiye dönemlerinde bu insan kumaşının sayısız örneği bulunabilir.
Herhalde en meşhuru 30’lu yıllarının başında Mersin’de doktorluk ve gazetecilik yaparken, Ankara’ya getirilip, İstiklal Harbi’nin komutanları Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Rauf Orbay’ın idamla yargılandıklarını İstiklal Mahkemesi’nin hakimler kürsüsüne oturtulan Reşid Galip’tir. Daha sonra bu tutkulu gence önce Türk Ocağı, ardından Darülfünun tasfiye ettirilmişti.
Ne de olsa onun elini bağlayan bir geçmişi yoktu. İstiklal Harbi’nin komutanlarıyla, Türk Ocağı’ndaki entelektüellerle ya da Darülfünun’un müderrisleriyle, onlarla ilgili kararlarında vicdanını sızlatacak ortak bir maziye sahip değildi. Tek ahlaki sorumluluğu bütün kariyerini borçlu olduğu liderine karşıydı.
(Yine de bugünkü örneklerle karşılaştırıp haksızlık etmemek gerek.
Reşid Galip okuyan, kendisini geliştirmeye çalışan, inanmış bir dava adamıydı, genç yaşta yoksulluk içinde hayatını kaybetmişti)
Bu gelenek bugün de sürüyor.
Acımasız tasfiye dönemlerinde yine en öne, potadan en son girenler, oportünist gençler, bütün kariyerlerini, maaşiyetlerini güce borçlu olan kıfayetsizler, her dönem mutlu ve güçlü olmak isteyen hedonistler çıkıyor.
O yüzden, Türkiye’de İslami camianın yetiştirdiği sayılı entelektüellerden biri olan Ahmet Davutoğlu’nun danışmanlık, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık, Genel Başkanlık yaptığı AK Parti’den istifa etmesinden sonra sahneye ilk önce Televole’de havuza ters takla atlayışlarıyla hafızalara kazınmış, kol kası farkıyla milletvekili olmuş eski bir futbolcu atlıyor.
İktidara yakın medyada Babacan ve Davutoğlu hakkında lakaplar takarak, “adamsan” diye meydan okuyarak en ağır yazıları yazanların, ters takla atarak olmasa da bir biçimde havuza atlamış ve o havuz dışında yaşayamayacak bir yaşam formuna dönüşmüş aynı profildeki aparatçikler olması da herhalde şaşırtıcı değil.
Ama sadece bu kadar da değil.
Güçlü bir iktidar içindeki kırılma, hiçbir aidiyet hisleri olmayan, kendilerinden başka meseleleri bulunmayan, hedonist ve kariyeristler için de heyecan verici, fırsatlarla dolu bir dönem demek.
Örneğin geçen hafta, bir zamanlar ülkenin en önemli haber referans mecraları olan Hürriyet, Milliyet, CNNTürk ve NTV, ülkede 13 yıllık bakanlık yapmış Ali Babacan’ın yeni bir parti için tarih verdiği ilk röportajını görmezlikten gelebildi.
Ama günlerdir aynı televizyonlar ve gazetelerde içeriğini haber yapamadıkları bu röportajın “bomboş” olduğuyla ilgili yayınlar yapılıyor, yazılar yazılıyor.
Yine geçen hafta ülkenin eski Başbakan’ının genel başkanlığını yaptığı partiden istifasını açıkladığı basın toplantısını (bir kısmına bağlanan Habertürk dışında) hiçbir ana akım haber televizyonları canlı yayınlayamadı.
Ama yine o istifa kararından sonra aynı kanallarda günlerdir tartışma programları yapılıyor ve o programlarda bu açıklamayı eleştirmek konusunda ifade özgürlüğü sınırsızca kullanılıyor.
Artık iktidarı eleştiremeyen bu eski merkez medya için, bu yeni siyasetleri eleştirmek hem maliyetsiz hem de bonusları toplamak, göze girmek için büyük bir fırsat demek.
Bu fırsat kapısından sadece onlar da girmiyor.
Hem Babacan hem de Davutoğlu’na karşı şu ana kadarki en sert eleştiriler, ithamlar tuhaf bir şekilde AK Parti ve çevresinden değil, MHP ve Vatan Partisi’nden geldi.
Gül, Davutoğlu ve Babacan hakkında Aydınlık gazetesinin manşetlerinden yaptığı sert yayınları henüz iktidara yakın gazeteler yapmadı.
MHP Lideri Bahçeli’nin yeni parti girişimleri için yaptığı “AK Parti’yi bölmek, Türkiye düşmanlarına yarar” gibi açıklamaları da henüz AK Partili yetkilerden duymadık.
Bu iki partinin, başka bir partinin iç kavgasına böylesine girmesi sebepsiz değil.
Onlar da bu kırılma anını, güçlü bir iktidardaki pozisyonlarını güçlendirmek için fırsat olarak görüyorlar. Ve bu işe yarayan, onlara iktidar cephesinde itibar kazandıran ve alan açan bir hamle.
Babacan ve Davutoğlu’nun gördüğü muamelenin aynısını, 31 Mart seçimleri öncesinden itibaren Ekrem İmamoğlu da görüyor.
Çünkü o da tehlikeli, onu eleştirmek de maliyetsiz, hakkında her şeyi söylemek konusunda ifade hürriyeti AB standartlarında ve tabii kazanılan bonus da çok.
O yüzden aylarca hile yaptığı, oy çaldığı, FETÖ, PKK’ya sözler verdiği gibi sayısız yalan habere imza atanlar, yazılar yazanlar herhangi bir mahcubiyet hissetmeden şimdi de belediye başkanı olarak onunla ilgili her meselede en öne atılıyorlar. O günlerde seçimin iptal edilmesi gerektiğini açıkça ilk olarak Bahçeli’nin dillendirmesi, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu hakkındaki PKK ve FETÖ yayınlarının Aydınlık kaynaklı olması da yine tesadüf değildi.
Yani Türkiye siyasetinde yeni, tuhaf ve hareketli bir siyasi dönem açılıyor.
Ama sadece siyasetler değil, ahlaklar ve kişilikler de tartıya çıkacak.
Yeni siyasetler yine manşetlerle, televizyonlarla çarpışa çarpışa ilerlemek zorunda kalacak. Karşılarında sadece iktidar partisini değil, onunla birlikte hareket, iktidara ortak olmaya çalışan odakları da bulacaklar.
Televizyonlarda, gazetelerde onlar hakkında istediğini söylemede ileri demokrasi kriterleri geçerliyken, iktidar hakkında konuşurken yerli demokrasi standartları devrede olacak.
Sesleri kısılacak ama onlar hakkındaki bütün eleştirilere mikrofon uzatılacak.
Eşitsiz bir yarış olacak.
Ve maalesef mevcut insan kumaşı, güç ilişkileri, medya yapısı düşünüldüğünde ortaya pek de iç açıcı manzaralar çıkmayacak.
Ama zaten biz bu filmi daha önce de görmüştük...
Yazarlar
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025