Akif BEKİ

Kara para teftişine hazırlık temizliğiymiş
13.11.2025
86

Kara para ve suç gelirlerini aklama operasyonları bu yıl art arda gelmişti. Son aylardaysa hızlanmış, biri bitmeden diğeri başlıyordu.

Duruldu duruldu da neden şimdi düğmeye basıldı? Soruluyor, akıl sır erdirilemeyince 'servet transferi' gibi komplocu yaklaşımlarla açıklayanlar oluyordu.

Bodrum'da çöküldüğü iddialarından yıllar sonra Paramount Otel'e el konması ve tutuklamalar şaşırtmıştı.

Can Holding'e operasyonun gizemi çözülemiyordu.

Kapalıçarşı'dan borsaya, dövizcilerle altın şirketlerinden Papara gibi elektronik para kuruluşlarına, yasa dışı bahisçilerden futbolda bahis soruşturmasına, hatta Merkez Bankasının Banklararası Kart Merkezine kadar uzanan dalgaların sırrı neydi?

Hummalı bir temizlik operasyonuna girişildiyse... Haksız kazanç ve kara paraya niye şimdi savaş açıldı?

"Operasyonlar servet transferi için mi" başlığıyla, 23 Ekim yazımda bu soruya cevap aramıştım.

İktidara yakın, uzak ayırmayan operasyonlar, gözaltılar, el koymalar ne anlama geliyordu?

22 Ekim'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Borsalar Federasyonu Genel Kuruluna bir video mesaj göndermişti.

"Kara para aklama, yasa dışı fon transferleri küresel piyasalara güveni zedeliyor" diyordu.

"Bu tehditlere karşı uluslararası işbirliğimizi" güçlendirdiklerini de söylüyordu. "Şeffaflık, denetim ve bilgi paylaşımı mekanizmalarının geliştirilmesine önem" verdiklerini de...

Bence mesele işte buydu.

Yaşananlar, kara parayla sözde değil özde mücadele ettiğimize küresel finans düzenini ikna operasyonlarına benziyordu.

Bunu doğrulayan bir gelişme üzerine, fikri takip şart oldu.

Meğer Gri Liste'sinden yeni çıktığımız FATF, gereğini yapıp yapmadığımıza bakmak için bu ay 5. tur teftişe geliyormuş.

Gri Liste'yi hazırlayan FATF, OECD bünyesindeki terörün finansmanı ve mali suçlarla mücadele birimi.

Serbestiyet sitesi, teftişi şöyle duyurdu:

"Dalga dalga kara para operasyonları bunun içindi: Türkiye’nin Gri Liste'den çıkış teftişi başlıyor.

FATF ekibi kolluk kuvvetleri, mali istihbarat birimleri ve özel sektör temsilcileriyle birebir görüşecek."

Kazın ayağı anlaşıldı. Sözlerin lâfta kalmayıp uygulamaya geçirildiğinden emin olmak istiyorlar.

İş ciddiye binip yumurta kapıya dayanınca da mecburiyetten düğmeye basılmış demek.

Dolayısıyla soru, niye şimdi yapıldığı değil. Asıl; neyin beklendiği, gereğinin neden daha önce yapılmadığı ve çıktığımız Gri Liste'ye nasıl girdiğimiz.

Sabah yediğimiz tatlı hurmalar meselesi. Ne uğruna çiğ yedik de karnımız böyle ağrıyor?

KARA PARA LİSTESİNE DEMİRTAŞ'LA KAVALA MI SOKTU BİZİ?

Tarihin tekrar etmemesi için unutmamamız gerekenleri tekrar edeyim.

Türkiye, kara parayla mücadele etmeyenler listesinden çıktı çıkmasına da nasıl girmiştik, orası konuşulmuyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, geçen yıl haziranda Gri Liste'den çıkmayı başardığımızı müjdeliyordu.

Terörün finansmanı ve kara para aklayanlarla etkin mücadele etmiyoruz diye girmiştik o listeye.

Gerçi eski İçişleri Bakanı Soylu, Gri Liste'ye neden girdiğimiz konusunda farklı düşünüyordu. 22 Ekim 2021'de şöyle ifade etmişti:

"Osman Kavala’yı serbest bırakmadık, Demirtaş’ı serbest bırakmadık, PKK ve FETÖ ile mücadelede kimseden talimat almadık diye Türkiye’yi Gri Liste'ye aldılar."

Duyan da Kavala, Demirtaş serbest bırakıldığı için Gri Liste'den çıkarıldığımızı sanırdı. Ya da PKK ve FETÖ ile mücadelede artık iktidar, talimat almaya başladığı için...

Oysa terörün finansmanı ve suç paralarının aklanmasıyla mücadele etmek yerine barışmayı seçmemiz, bizi Gri Liste'ye sokmuştu.

Son 14 yılda, en az 8 kez Varlık Barışı düzenlemesi çıkarıp başka ne bekliyorduk?

Kaynağını sormayıp vergi dahi almama garantisiyle davet ettiğimiz paralardan söz ediyoruz.

Son Varlık Barışı, Mart 2023'te sona erdi. O tarihten beri kirli paradan piyasanın elini yıkayıp çamaşırhaneye dönen sistemi düzeltmeye uğraşıyoruz.

Bu istikamete giderken ağır bir bedel ödedik zaten; kötü para, iyi parayı kovdu. Şimdi dönerken daha ağır bir bedel ödüyoruz.

İş dünyasına operasyonlarla el koymalar, güvensizliği ve belirsizliği artırarak ürkek sermayeyi tedirgin, bıçak sırtında tutuyor. Hâliyle ekonomimizden para kaçırmaya devam ediyor.

Geriye tek bir soru kalıyor: Kendimize bunu niye yaptık, değdi mi?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar