Akın ÖZÇER
Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysée geçen 17 ekim günü, o tarihten 51 yıl önce Paris’te meydana gelen olaylarla ilgili olarak üç cümlelik bir bildiri yayımlamıştı: “17 Ekim 1961 günü, bağımsızlık için gösteri yapan Cezayirliler kanlı bir bastırma (operasyonu) sonucu öldürüldüler. Cumhuriyet bu olayları açıklıkla tanıyor. Bu trajediden 51 yıl sonra, kurbanları saygıyla anıyorum.” Hollande’ın imzasını taşıyan bildiri kimseyi şaşırtmamıştı. Zira Cumhurbaşkanı bir yıl önce daha adayken o olayların olduğu Clichy köprüsüne giderek kurbanları anmış ve seçilirse devletin bu trajediyi tanımasını sağlayacağına söz vermişti.
Hollande’ın anımsattığı 51 yıl önceki olaylar, o dönemde “Müslüman Fransızlar” olarak adlandırılan Cezayirlilerin, Ulusal Kurtuluş Cephesi FLN’in çağrısı üzerine, bağımsızlık için gösteri yapmaları üzerine yaşanmıştı. Paris Emniyet Müdürü Maurice Papon’un yasakladığı gösteride polisin aşırı güç kullanması sonucu birçok gösterici yaşamını yitirmişti. Öldürülen göstericilerin yanı sıra Seine nehrine atıldıktan sonra kaybolanlar da olmuştu. Tarihçilere göre bilanço ağırdı; en az otuz kişi öldürülmüş, üç yüz kişi de kaybolmuştu. Bu gerçekleri halktan saklayan Fransız Devleti’ne göreyse olaylarda yaşamını yitirenler sadece iki kişiydi.
Hollande’ın 51 yıl önceki olayları devlet adına tanımış olması, ilk yabancı dili Fransızca olan eski sömürgesine yönelik küçük bir jest ve tarihle yüzleşme faslında arkası gelmesi gereken küçük bir adımdı sadece. Cezayir Başbakanı Sellal da Fransa’nın ortaya koyduğu “iyi niyeti” selamlamış, ülke basını Hollande’ın beklenen ziyaretinin tarihin bu “trajik” sayfasını hiçbir şeyi unutmadan çevirmek için bir fırsat olduğunun altını çizmişti.
Hollande resmî Cezayir ziyaretini geçen hafta gerçekleştirdi. Ziyaretin çok beklenen tarihle yüzleşmeye yönelik ikinci adımını da Cezayir Parlamentosu’na yönelik konuşmasıyla attı. Bir yandan, selefiSarkozy ile farkını ortaya koymak, öte yandan Fransız ılımlı ve aşırı sağının olası tepkilerini tartmak zorundaydı. Bu nedenle “özür dilemeye ya da pişmanlık dile getirmeye değil, gerçeğin ve tarihin ne olduğunu anlatmaya geldiğini” söyledi. Bu seferki adımı Fransa’nın “sömürgeci geçmişinin Cezayir halkına verdiği acıları” tanımak oldu. Bunları da Fransız dilinin incelikleriyle kelimeleri tartarak dile getirdi.
Ne var ki parlamento sıralarında gözyaşlarını tutamayan Cezayirliler için belki “yetmez ama evet” anlamına gelen birkaç cümle Marine Le Pen’e göre, “Fransa’nın kendi Cumhurbaşkanı tarafından kirletilmesi” idi. Sarkozy’nin partisi UMP de, Jacques Myard’ın deyişiyle, Hollande’ı “tarihin yeniden yazılması tuzağına düşmek” ile suçladı.
Soldan gelen eleştirilerse, Hollande’ın daha ileri adımlar atması gerektiği yönündeydi. SosyalistLibération, “ Cezayir’le beklenen randevunun gerçekleşmediği” başlığı altında, Hollande’ın Cezayir’in geçmişinden söz ederken “her yerde varlığını hissettiren askerî güvenlik sisteminin dayattığı baskıcı sistem” hakkında tek kelime dahi etmediğine parmak basıyordu. Cezayir halkının acılarını sadece sömürgeciliğin adil bir sistem olmamasıyla izah etmek yeterli değildi elbette.
Bununla birlikte, Hollande’ın Fransa tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturan Cezayir geçmişiyle yüzleşme yönünde attığı çekingen adımları küçümsememek gerekir. Çünkü tarihi, o zamana kadar saklanan gerçeklerin ışığında yeniden yazmak, sadece Fransa’da değil birçok ülkede siyaset malzemesi yapıldığından kolay görünmüyor. Bunun için ülkelerin tarihlerini tek, tek değil, dünya tarihini yeniden kaleme almak gerekiyor belki de...
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018