A.Turan ALKAN
Sultanahmet'teki terör saldırısına vakit geçirilmeden yayın yasağı konulmasını destekliyorum.
Terörle mücadele kolay iş değil. 70'li yıllardan beri nerdeyse yarım asırdır terörle mücadele ediyoruz ve bu esnada güvenlik ve istihbarat bürokrasisinde bir takım tecrübelerin biriktiği kesindir. Bu birikim, bugüne kadar bir işe yaramamış gibi görünüyorsa da hemen hüküm vermeyelim ve şöyle düşünelim: ‘Mutlaka devlet büyüklerinin bir bildiği vardır!' İşte yayın yasağı, halk tabiriyle ‘Ağzı olanın konuşmaması', yine halk tabiriyle ‘Her kafadan bir ses çıkmaması' için son derece elverişli bir tedbirdir. Yayın yasağının lüzumunu şöyle anlamalıyız: Yangında yanan şey, tahta, plastik, yanıcı sıvılar veya gazlar değildir; havadır, havanın içindeki oksijendir. Eğer yangın havayla bağlantısını keserseniz yangın söner. Bu açıdan terör olaylarını sıradan bir haber malzemesiymiş gibi gazeteci takımının haber yapmasına izin vermek ne oluyor; yangına su yerine benzin sıkmak veya daha iyi yansın diye yanan enkazı havalandırmak gibi bir şey oluyor.
Unutmayalım teröristin istediği, tanımadığı insanları öldürmek değil bu olayın haberini yaptırarak insanlara korku salmaktır; bu durumda olayın hiç duyurulmaması, hatta hiç olmamış gibi davranılması terörün belini kırar, yaptıklarına yapacaklarına bin kere pişman olurlar.
Aslolan memleket hayrına işlerin icabında süslenip tezyin edilerek -gerekirse evet, cebren!- insanlara duyurulması; zararlı ve çirkin şeylerin ise havayla, yani basınla irtibatının kesilmesidir.
Peki basın hiç mi olmayacak? Elbette olacak ve lazımdır. Bugün her ciddi şirketin bir halkla ilişkiler bölümü var ve şirket kültürünü, ürünlerini tanıtmaya büyük önem veriyorlar. Hükümet işlerinin güzel bir şekilde tanıtımı, yönetim felsefesinin halka en latif ve acısız bir şekilde zerkedilmesi için bir kısım basına duyulan açıktır ve bu basın kesinlikle hürdür, engellenemez. Akreditasyon değerlendirmelerinde uslu, mûti, işbirliğine yatkın, devletine ve milletine bağlılığını isbat etmiş yayın kuruluşları basın hürriyetinin teminatı altındadır ve bunlar istediklerini yazabilirler ve yazıyorlar; biz de her sabah bu mevkuteleri ve ekranları kemâl-i zevk ve hoşnudlukla takib ederek telezzüz ediyor, bahtiyar oluyoruz.
Devlet büyüklerimize aynen katılıyorum. Herkes terörü lânetlemeli ve her terör olayından sonra en yakın karakola veya muhtarlığa giderek, “Ben bugün filanca yerde vukubulan terör olayını kınıyorum” şeklinde imza atmalıdır. Böylece imza vermeyenleri kolayca tesbit edilerek etkisiz hale getirilebilir. İmza vermeyenler teröristtir; öyle “Acil işim vardı, hastaydım, yurtdışındaydım, lohusaydım” filan gibi mazeretler kabul edilemez. Her olaydan sonra ‘kınama' eylemini önemsemeliyiz; bu boş bir lâftan ibaret değildir. Terörle mücadelede en etkili ve caydırıcı şeydir.
Bilumum dış dünyanın da terörle mücadele hükümeti desteklemesini, işbirliği yapması ve teröristleri yüreklendirici tavırlar içine girmemesi gerekir; ecnebi devletlerin her defasında diplomatik temsilcilerimize ‘terörü lanetliyoruz' mesajını ulaştırmaları şarttır. Böylece ak koyun-kara koyun belli olur.
Böyle sıradışı günlerde, terörü en acımasız şekilde kınamak yerine tutup yok efendim evrensel hukuktur, usul hukukuna riayettir, beraat-i zimmet asıldır, müddei iddiasını isbat ile mükelleftir gibi entel dantel lâflar mırıldanmak en hafifinden ayıp ve günah, en ağırından ise vatana ihanettir. Zor zamanlarda sabır ve güvenle sükunetimizi korumalı, büyüklerimize duyduğumuz bağlılık ve itminanı bir misli daha takviye etmeli, buna rağmen aklımıza yatmayan şeyler düşünecek olursak, taşlanmış şeytanın şerrinden kaçınarak tevbe-istiğfar ile kendi kendimizi takbih etmeliyiz.
Bu bir iman sorunsalıdır; öyle düşünür ve görürsek huzura erişir, terörizmi de perişân ederiz.
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016