Aydın ENGİN
Unutmuş olamazsınız.
Unutturulmak istendiğini de gözden kaçırmış olamazsınız
9 Ocak 2013’de Paris’te üç Kürt kadın, Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Söylemezöldürüldü.
Cinayet usta işiydi. Silaha susturucu takılmıştı. Cinayet sadece Türkiye’de ve özellikle Kürt siyasal hareketi içinde değil, bütün Avrupa’da geniş yankı buldu. Çünkü aynı günlerde “Barış süreci, Kürt açılımı” gibi adlarla anılan Kürt sorununun barışçıl çözümüne ilişkin ilk ve önemli adımlar atılmıştı. Birkaç ay sonra Diyarbakır’da Öcalan’ın ünlü ve anlamlı Newroz Mesajı okunacaktı.
Kısa süre sonra cinayet şüphelisi bir genç, Ömer Güney yakalandı. Karanlık ilişkileri ve gizli servislerle işbirliği yaptığına ilişkin ciddi belirtiler vardı.Paris savcısı Molins, Ömer Güney’in “Cinayetin bir numaralı şüphelisi” olduğunu resmen açıkladı.
Sonra?
Sonrası karanlık değil zifiri karanlık.
Cinayetin üstünden neredeyse bir yıl geçti. Bir yıldan beri “Bir numaralı şüpheli” Ömer Güney’in sorgusu bitmemiş olabilir mi? Ömer Güney hakkında mahkemece bir tutuklama kararı verilip verilmediğini, yoksa hâlâ “Bir numaralı şüpheli” olarak gözaltında tutulup tutulmadığını, hatta Ömer Güney’in nerede olduğunu bilmiyoruz.
Şimdi üç soru:
Bir: Fransa’da polis, savcılık, içişleri bakanlığı, kısaca Fransa devletinin üç Kürt kadınının öldürüldüğü cinayeti bir yıldır aydınlatmamasının bir nedeni olmalı. Bu nedir?
İki: Öldürülen üç kadın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti üç yurttaşının öldürülmesiyle ilgili olarak parmağını kımıldatmıyor. Bunun bir nedeni olmalı. Bu nedir?
Üç: Paris’te Türkiye medyasının sayıları hiç de az olmayan muhabirleri. Temsilcileri var. Bu meslektaşlarımız için üç Kürt kadının karanlık bir cinayete kurban gitmeleri ve katil(ler)in bir yıldır ortaya çıkarılmamış oluşu haber değeri taşımıyorsa, haber değeri taşıyan nedir?
* * *
AKP, Maliye müfettişlerini muhaliflerine yönelik bir silah olarak kullanıyor ve bunu gitgide yoğunlaştırıyor.
Bunun birçok örneği var.
Bahanesi gezi direnişi sırasında Divan Otelinin kapılarının direnişçilere açılması olan, aslında hedefin Türkiye’nin en büyük sermaye grubuna diz çöktürmek, AKP’ye biat etmesini sağlamak olduğu belli. Bu amaçla Tüpraş’a bir müfettişler ordusu salındı.
Cemaat’a yakın sermaye grubu olarak bilinen Boydak Holding’in üç şirketine de Maliye müfettişleri yumuldu. Son yılların en hızlı büyüyen aile şirketi olarak ünlenmiş Boydak Grubuna vergi denetiminin AKP-Cemaat çatışmasıyla eş zamanlı oluşu, ek yoruma ihtiyaç bırakmıyor.
Yine de Türkiye’de büyük sermayenin vergi sabıkasının çok kabarık olduğunu bilenlerdenim. O yüzden bu konuda söyleyecek fazla sözüm yok.
Ama Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) yönelen maliye baskısına, daha doğru bir deyimle saldırısına da sessiz kalamam.
Haberin ayrıntısını T24’de işledik. Cenazelerde çelenk hizmeti verilerek bağış toplanmasını vergiye tabi gelir olarak yorumlamak gibi bir saçmalıktan tutun da dernek gönüllülerinin “kaçak çalıştırılan işçi” olarak kabul edilmelerine varan bir başka saçmalığa kadar uzanan ve milyon liralık vergi cezalarını ÇYDD’nin tepesine yağdıran bir maliye saldırısından söz ediyoruz.
ÇYDD bayrağını Türkan Saylan’dan devralan Aysel Çelikel bir hukuk mücadelesi veriyor ama AKP tepelerinin saldırısının sonu gelmiyor.
Şimdi üç soru:
Bir: Maliye Bakanlığının yiğitleri ÇYDD’nin kâr amacı güden ve vergiye tabi olması gereken etkinlikler yürüttüğüne sahiden inanıyor olabilirler mi?
İki: Cenaze kaldırılan camilerde aynı çelenk hizmetini veren çok sayıda kuruluş var. Bunlar hakkında da benzeri bir vergi soruşturması yürütülüyor mu?
Üç: ÇYDD’ye yönelen saldırının utanç verici bir rövanşizm (=intikamcılık) uygulaması olmadığına bizleri ikna edecek tek bir cümle söylenebilir mi?
* * *
Ön açıklamaya ihtiyacı olmayan üç soru:
Bir: Roboski’de kendi yurttaşlarını bombalayan savaş uçaklarına kim emir verdi?
İki: Pilotlara “Gidin ve bombalayın” emrini elbette yetkili subay vermiştir. Ama o subaya bu emri vermesi emrini kim verdi?
Üç: Roboski can kırımı 28 Aralık 2011’de yapıldı. Yani 12 gün sonra tastamam iki yıl geçmiş olacak. Askeri ya da sivil yargının bu iki yılda aldığı yol “Az gittik, uz gittik, bir arpa boyu yol gittik” diyen masal tekerlemesinden ne kadar farklıdır?
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021