Aydın ENGİN
Biliyorum, bugün HDP’de olup bitenler, hani şu “Hasip Kaplan vakası” üstüne yazmayan gazete yazarını dövüyorlarmış.
Dahası, hafta sonu CHP İstanbul il kongresi var. İstanbul demek CHP kurultayının sonucunu hemen hemen belirleyebilecek bir delege ağırlığı demek. Ortalık toz duman. Gazete haber merkezlerine “kulis bilgisi” adı altında parti içi hesapları etkilemeye yönelik mesaj, e-posta, telefon yağıyor. Yani o konuda yazmayan gazeteciyi de dövüyorlarmış...
Dayak yemeyi göze alıyor ve aşınmış bir deyişle “O topa girmiyorum”.
HDP pilavı daha epey su kaldıracak gibi. Biraz daha bekleyelim. Hele bir ortalık durulsun...
CHP il kongresini ise ağrıyan belime rağmen dişimi sıkacak ve kongre salonunda izleyeceğim. Oradan aktaracağım izlenimler daha anlamlı olur umudunda ve kararındayım.
Peki, onu yazmayacağım, bunu yazmayacağım da günü kurtarmak için bir “Tırmık” mı şişireceğim?
Asla.
Ustalarım bana okura böyle bir saygısızlık yapanın meslek ipinin çekilmesi gerektiğini öğrettiler.
Kaldı ki...
HDP’de olup bitenlerden, CHP İstanbul il kongresinden çok daha önemli, çok daha yaşamsal ve Türkiye’nin yakın geleceğini, özellikle demokratik geleceğini derinden etkileyecek bir konu var. Onu yazmazsam bana ayıp, okura saygısızlık.
Buyrun...
***
AKP Reisi’nin, Afrika’da bir iki ülke dolanıp Tunus’tan zeytinyağı ithalatı bağlayıp büyük ticari başarılar(!) elde ettikten, Sudan’ın eli kanlı diktatörü Ömer el Beşir’i ziyaret edip kucaklaştıktan sonraki durağı Fransa idi. Fransa’nın, önce üst düzey bankacı, sonra üst düzey ekonomi bürokratı, sonra da çiçeği burnunda başkanı Emmanuel Macron ile buluştu.
Beş gün önceki bu buluşma üstüne epey yazıldı çizildi, TV’lerde uzun uzun tartışıldı. Yani olup bitenler, açıklanan ya da tam açıklanmayanlar üstüne yeterince bilgimiz var. Fransa iyi ticaret yaptı. 5.700 ton et sattı. Nükleer santral için öngörüşmelerde yol aldı, Airbus uçağı sattı, silah sattı ve...
... Ve bizzat Macron’un ağzından ilan etti: Yakın hatta uzak gelecekte Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında üyelik müzakereleri, yeni fasıllar açılması filan söz konusu değil... Türkiye üyelik umudunu gömmeli, beklentisini unutmalı ve imtiyazlı ortaklık denen özü ekonomiyle sınırlı bir ilişki formülüne razı olmalı...
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de aynı formülü daha diplomatik bir dille savundu. AB’nin öteki lokomotifi Almanya zaten çok önceden ve sık sık aynı formülü ileri sürüyordu...
Yani iş bağlanmış, sonuç hemen hemen belirlenmiş gibi. Türkiye-AB ilişkileri bundan böyle temel olarak ekonomik düzlem üstünde ve onunla sınırlı olarak yürüyecek. Avrupa Birliği’nde kuruluşundan bu yana belirlenmiş geliştirilmiş demokratik, siyasal ilkeler filan en azından şimdilik buzdolabına konacak.
Belki de derin dondurucuya...
Peki, bu sonuç AB’nin AKP iktidarını, onu tek başına temsil eden ve belirleyen Reis’i cezalandırması gibi mi algılanmalı?
Hah, hah hah!..
Bu, bal gibi AKP Reisi’nin başarısıdır, ustalığıdır.
Bugün gelinen noktanın neredeyse kısacık bir paragrafla yapılabilecek özeti şöyle:
Avrupa’nın ekonomik anayasası olarak nitelenen Maastricht kriterleri geçerlidir ve geçerli olacaktır. Kopenhag kriterleri denen özgürlükleri, insan haklarını, evrensel hukuk devleti ilkelerini belirleyen siyasal ve demokratik anayasası ise buzdolabında uykuya yatacaktır.
AKP Reisi’nin AB ilişkilerindeki düşüdür bu: Masstricht’e sımsıkı sarıl, al, sat, ticareti geliştir; Kopenhag’ın can sıkıcı, öfkelendirici ilkelerinden kurtul...
O daha ne ister?
Haaa, “Türkiye için bunun anlamı nedir” diye sorarsanız
Sormayın. Onu da siz bulup çıkarın...
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021