Bülent KORUCU
Kuvvetler ayırımı ilkesinin hükümferma olduğu bir hukuk devletinde yaşanması imkânsız günlerden geçiyoruz.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu için yargı camiası sandık başına gidiyor. AK Parti Hükümeti, medyası ve bürokrasideki bütün gücüyle seçime giriyor. Adalet Bakanı ve bürokratları adliye adliye dolaşıp ‘icazetli’ liste için oy baskısı yapıyor. Maaşlara zam, sicil affı ve silah alma kolaylığı benzeri teşvik primleri beklenen etkiyi oluşturmamış olacak, artık tehditler devrede. Dünkü gazetelerde bir bakan ve bir grup başkan vekilinin sandığa gözdağı anlamına gelen sözleri vardı. AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, destekledikleri listenin seçilmemesi durumunda seçimi meşru saymayacaklarını söylüyor.
Ünal’ın açıklamaları ve ‘yürütmeyle uyumlu yargı’ sloganı demokrasiyle yönetilen herhangi bir ülkede kamera şakası zannedilir. Yasama, yürütme ve yargı üç sacayağı biçiminde sistemi oluşturuyor. Ve bu üç kuvvetin birbirinden bağımsızlığı temel ilke. AK Parti Hükümeti, seçimin tarafı haline gelerek, hem Anayasa’mızın hem de hukukun amir hükmünü açıkça çiğniyor. Son dört yıldır zaten o yönde bir gidiş var. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarından sonra yargı etrafındaki kuşatma daraltılıyor. Yargı bağımsızlığı iyice cılızlaştırıldı. Anayasa’ya aykırı olduğu bilindiği halde HSYK Kanunu değiştirildi. Anayasa Mahkemesi düzenlemeyi iptal etti; ancak kararlar geriye yürümediği için hükümetin yaptığı atamalar olduğu gibi kaldı. Yetmedi, hukuka ve Anayasa’ya aykırı şekilde özel mahkeme kurma yoluna gidildi. Sulh Ceza Hâkimlikleri kurularak soruşturma safahatı tamamen siyasetin yönlendirmesine açık hale getirildi. Bunun bir ‘proje’ olduğunu saklama ihtiyacı bile duyulmuyor. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan defalarca medya önünde projenin ayrıntılarını anlattı.
İktidar partisinin hazırladığı her ‘torba’ kanundan yargıya bir sürpriz çıkıyor. Yargı kararını uygulamayan memura adli soruşturmadan muafiyet bile getirildi. Yargı kararını uygulamama lüksüne sahip başka demokrasi var mı, bilmiyorum. Aynı torbadan, görevden alınan kamu personelinin iade kararının iki yıl içinde uygulanmaması da çıktı. İdari yargının varlık sebebi, yürütmenin sebep olacağı mağduriyetleri önleme. İki yıl sonra uygulanan karar mağdur ölmediyse bir işe yarar belki!
Hükümetin, aslında sadece Erdoğan’ın yasa çıkarma fabrikasına dönüşen parlamento ile sistemin bir ayağı tamamen çökmek üzere. Anayasa’ya açıkça aykırı kanunlar bundan sonra da çıkacak, vaziyet onu gösteriyor. Ünal’ın, taraftarlarına müjdesi böyle okunmalı. Bu kadar pervasızca hukuk ihlali ancak darbe dönemlerinde yaşanabilir. İktidar, Anayasa fiilen ilga etmiş gibi davranıyor.
AK Parti Milletvekili Metin Külünk, “Günah işleme özgürlüğünün engellendiği” iddiasıyla 17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını eleştirmişti. Şu anda yapılmaya çalışılan “günah işleme özgürlüğünü yargısal garantiye kavuşturmak”. Yolsuzluk soruşturmaları birer birer akamete uğruyor. Babek Zencani ülkesi İran’da zindanlarda çürürken, Reza Zarrab yatlarda tatil yapıp, eşine 400 bin liralık kışlık kıyafet alışverişi yapıyor. 700 bin liralık saatin, ayakkabı kutularından, çikolata ambalajlarından çıkan milyon dolarların hesabını hâlâ soramadık. Bu gidişle Zarrab’dan özür dilenecek.
Evet, AK Parti istiyor ki Sayıştay çalışmasın. Dosyalar Meclis’e gelip kendilerini duman etmesin. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya aykırılığını dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dahi tespit ettiği kanunları iptal etmesin. Ceza mahkemeleri yolsuzluk ve rüşvet olaylarının üzerine gidemesin. Milyar dolarlık rant projelerini idari yargı denetleyemesin, Danıştay süs bitkisine dönsün. Yargıtay, gelen talimatlara göre davransın, istenmeyen kararlar çıkmasın. Kuzey Kore olmayı kabul ediyorsak neden olmasın. Ama evrensel hukuk bizi bağlıyorsa, AK Parti boşa kürek çekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016