Ceren KENAR
Tunus’ta başlayan Arap devrimleri dalgası ne göstericilerin talepleri bakımından ne de şu ana kadarki siyasi sonuçları açısından bölge devletlerinin sınırlarının değişimine yönelik bir hareket öngörmüyordu. Arap devrimlerinin mimarı ve taşıyıcısı olan göstericiler ve siyasetçiler pan-Arabist rüyalar ile bir Arap birliği çatısı altında birleşmeyi bırakın siyasi bir proje olarak dillendirmeyi, düşünmediler bile. Buna karşılık mevcut devletlerin bölgesel bütünlüğünü tehdit edebilecek otonomi veya bağımsızlık talebi ile ortaya çıkan etnik veya bölgesel gruplar da olmadı.
Ortadoğu’daki mevcut sınır anlaşmazlıkları bile gündeme gelmedi bu süreçte. Tahrir meydanının gündemi Sudan sınırı değildi. Tunuslu göstericilerin siyasi projeksiyonunda Cezayir sınırına ilişkin ihtilaflar yoktu.
Arap Devrimleri sınır ötesi ancak ulus devlet içi siyasi hareketlerdi. Tunus’tan başlayan hareket tüm bölgeye sirayet etti ancak amaçları ve sonuçları olarak mevcut sınırlar içinde rejimlerin yeniden yapılanmasını öngördü.
Bunun tek istisnası bugüne kadar Libya oldu. Petrol zengini bölgenin bu geliri ülkenin diğer bölümleri ile paylaşmak istemediği ve Bingazi merkezli otonom bir yapı talebi olduğu sır değil. Bu talebin tarihsel gerekçeleri de mevcut. Günümüz Libya sınırları bir İtalyan dizaynı. Tarihsel olarak Bingazi ve Trablus farklı merkezler. Libya’nın bölünmesine Batı kamuoyu sıcak bakmıyor ancak orta vadede Libya’nın federatif bir yapıya dönüşmesi mümkün.
Peki Suriye’yi ne bekliyor? Suriye’de birinci yılını dolduran gösteriler sonucunda Suriye’nin toprak bütünlüğünü etkileyecek veya değiştirecek gelişmeler yaşanması olası mı?
Bu soruya iki açıdan yaklaşmak mümkün. İlginç bir şekilde Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda rejimin ve protestocuların farklı hesapları var.
Mevcut durumda Esad rejiminin asıl planı gösterileri sona erdirinceye kadar savaşmak. Uluslararası müdahalenin masada olmadığı bir konjonktürde Esad emrindeki silahlı güce ve İran-Rusya desteğine güveniyor. Suriye ekonomisini ise tüm ambargolara karşı yine bu ülkelerin desteği ile ayakta tutabileceğine inanıyor.
Esad’ın “B planı” olarak ise Hıristiyan ve Nusayri nüfusu içeren, Lazkiye merkezli bir Nusayri devleti kurmayı planladığı yaz aylarından beri konuşuluyor. Bu planı ilk olarak Lübnan gazetesi “The Daily Star” yazarı Michael Young deşifre etti. Esad iktidarı tamamen bırakmaktansa böylesi bir maceraya atılmayı tercih edebilir. Peki Esad’ın bu planı uygulanabilir mi?
Böylesi bir planın uygulanma ihtimali çok gerçekçi görünmüyor. Ayrı bir devlet kurmak Esad’ın sadece Rusya desteği ile başarabileceği bir proje değil. Batı kamuoyunun böylesi bir girişime destek verme ihtimali çok zayıf. Ayrıca “Sünni” devletler tarafından çevrilen böylesi bir Nusayri devletin bölgenin istikrar ve barışına hizmet etmeyeceği açık.
Rejimin “B planı” bölünmek iken, protestocuların gündemi Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyacak şekilde Esad’ı devirmek. Sünni Arapların başını çektiği Suriye muhalefetinin iki önemli unsuru, Suriye Ulusal Meclisi ve Hür Suriye Ordusu ısrarla Suriye’nin bölgesel bütünlüğüne vurgu yapıyorlar. Hatta Kürtlerin muhalefete katılımını geciktiren unsurlardan biri Suriye muhalefetinin Kürtlerin otonomi taleplerine uzun süre olumlu bakmaması oldu.
Bu denklemi bozabilecek ve Suriye’nin toprak bütünlüğünde parçalanmalara sebep olabilecek yegâne faktör ise mevcut iç savaş durumunun uzaması. Suriye’de şiddetin önüne geçecek bir yol bulunmaz ve mezhepsel şiddet artarsa orta vadede Hıristiyan ve Nusayri azınlık için farklı tasavvurlar gündeme gelebilir. Bununla beraber Kürt hareketinin silahlanması ile Kürtlerin mevcut pozisyonunda da değişiklik olabilir.
Suriye, 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başlarında Arap milliyetçi entelektüellerce o zamanki (Urfa, Maraş ve Ayıntab sancaklarını da kapsayan) Haleb, Şam merkezli Suriye, Deyr-i Zor ve Kudüs vilayetlerini yani bugünkü Suriye, Ürdün, Lübnan ve İsrail-Filistin topraklarını kapsayan bir coğrafi kavram olarak kullanıma sokuldu. Ancak Birinci Dünya Savaşı sonrasında Toroslar’a kadar uzanan Arap devleti hayaliyle umutlara gark olmuş Arap milliyetçilerini hayal kırıklığına uğratan İngilizler ve Fransızlar bölgeyi çizgiler çekerek paylaşarak bölerek, yapay “küçük Suriye”yi oluşturdular. Yani Suriye, bölgedeki çoğu ülke gibi, Osmanlı Levant’ında emperyalistlerce kurulan kurgusal bir devlettir.
Tarih her zaman tekerrür etmiyor. Bugün “emperyalist” güçler Suriye’yi mevcut sınırlarında tutmak isterken, “küçük Suriye’nin” daha da küçülmesini isteyenler “antiemperyalist” güçler oluyor.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017