DOĞAN ÖZGÜDEN
31 Mart akşamı sandıkların açılmasıyla gelen haberler, 2002’den beri AKP’nin gittikçe tırmanan islamo-faşist diktası altında ezilenleri, zındanlarda, engizisyon mahkemelerinde, işkence odalarında zulmedilenleri, sürgünde yurdundan, ailelerinden, yakınlarından uzak yaşamak zorunda bırakılanları son derece sevindirdi. Bir iktidar değişikliği olduğu için değil, bu iktidarın da bir gün halk iradesiyle alaşağı edilebileceğinin ilk işaretlerini verdiği için…
Seçim sonuçları, dünya medyasında da, tıpkı dokuz yıl önce Tunus’tan başlayıp kısa zamanda Mısır, Libya, Yemen ve Suriye’ye yayılan “Arap Baharı”nda olduğu gibi, Avrupa kıtasının güneydoğu ucundaki bu 783 bin kilometrekarelik AB'ye aday ülkede bir uyanışa, bir silkinişe tanık olmanın heyecanı içinde verilip yorumlanıyor.
Bittabi, çoğunca büyük bir yanılgıyla… Yerel seçimin Ankara ve İstanbul metropollerinde Tayyip diktasının dibini oyacak şekilde sonuçlanmasının onuru bu iki kentte seçilen yeni belediye başkanlarına tanınıyor.
Oysa, belediye seçimlerinin belli batı metropollerinde olduğu gibi güneydoğu illerinde de AKP’nin hezimetiyle sonuçlanmasının onuru HDP’ye ait… Batının büyük kentlerinde AKP karşısında oy bölünmesini engellemek için aday göstermeyip tüm muhalifleri CHP-İYİP ittifakının adaylarını desteklemeye çağırdığı, güney doğu illerinde gösterdiği eşbaşkan adaylarını CHP-İYİP ittifakının desteği olmaksızın tek başına seçtirerek AKP’nin kayyım dayatmasını çökerttiği için.
Dünyada benzeri az bir uygulamayla kadın-erkek eşitliğine yüzde 100 saygı gösterip kazandığı her belediyeyi tek başkana değil, eşbaşkanlara emanet ettiği için…
Batı metropollerinde ve illerinde HDP üyelerinin ve sempatizanlarının, içlerinden gelmese de, büyük bir özveri göstererek CHP adaylarına oy vermesinde özellikle hapisteki parti lideri Selahattin Demirtaş’ın son hafta ısrarlı uyarılarının büyük etkisi olduğu muhakkak…
O Demirtaş ki dokunumazlıkların kaldırılması konusunda CHP lideri Kılıçdaroğlu ve birçok milletvekilinin AKP’ye verdiği desteğin kurbanı olarak hâlâ zındanda… Cumhurbaşkanı adayı olarak geçen yılki seçim kampanyasını da, CHP ve İYİP adayları tüm Anadolu’yu ve Trakya’yı dört kol çengi dolaşarak nutuk çekerken, demir parmaklıklar ardından yürütmek zorunda kalmıştı.
CHP eski milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş seçimden sonra Twitter mesajında gerçeği çok net dile getirdi: “İktidarın aşağıladığı, yok saydığı, terörist ilan ettiği, şeytanlaştırmaya çalıştığı HDP seçmeni, CHP, İYİ PARTİ ve DP'lilerle omuz omuza vererek, demokrasi için BLOK oy kullandı… ‘Bağrınıza taş basın, yaşadıklarınızı unutmayın ama birazcık hatırım varsa faşizme karşı oy verin’ diyen HDP eski genel başkanı Selahattin Demirtaş'ı da unutmayın... Bu başarıda katkısı çok büyük...”
Ama CHP lideri Kılıçdaroğlu o denli nankör ki, seçim gecesi televizyonlarda CHP adaylarının seçilmesinden dolayı İYİP genel başkanı Akşener’e özel olarak teşekkür ederken HDP’ye teşekkür şöyle dursun, adını anmak zahmetine bile katlanmadı.
Yine seçim gecesi HDP’lilerin de desteğiyle seçilmiş olan yeni Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bozkurt işaretli kutlama gösterileri tam bir skandaldı ve de CHP’liler bunu rahatlıkla sineye çekebiliyordu.
CHP ve seçim… Bu iki kelime bir arada bana hiçbir zaman olumlu ve umut verici şeyleri anımsatmaz.
Savaş yıllarıydı, tek parti dönemiydi… Türkiye’de tanık olduğum ilk seçimi anımsıyorum. 1943’ün dondurucu bir Şubat günü, Artova’nın Kunduz ara istasyonuna yakın beş sınıf tek odaya sığdırılmış tek öğretmenli köy ilkokulunda o gün ders yoktu, biz çocukları azat etmişlerdi… Köylüler çoğunca jandarma zoruyla okula getirilip oy kullandırtılıyordu. İki dereceli seçim sistemi olduğundan köylü doğrudan milletvekillerini değil, daha sonra onların seçimi için oy kullanacak ikinci seçmenleri seçiyordu. Seçmek de ne kelime! CHP’nin önceden “ikinci seçmen adayı” belirlediği kişilere zorunlu onay veriyordu.
O günden bugüne Türkiye kaç seçim yaşadı? 21 Temmuz 1946’da ilk kez sözüm ona çok partili rejimde tek dereceli seçim… Yeni kurulan sol partiler sıkıyönetimce hemen kapatılmış, sadece CHP ile CHP’den kopanlar tarafından kurulan DP’nin katıldığı bir seçim… 1950, 1954, 1957 seçimleri… Hep ABD emperyalizminin Türkiye’ye dayattığı sol alternatifsiz, CHP ve DP’nin düet yaptıkları orta oyunları…
Bu değişmez senaryo Türkiye İşçi Partisi’nin ilk kez 1963 yerel seçimlerine girmesi, ardından daha güçlü olarak katıldığı 1965 genel seçimlerinden Türkiye’nin siyasal gündemini belirleyecek 15 kişilik bir Meclis grubu oluşturarak çıkmasıyla yırtılmaya başlamıştı.
Ama bu kez sağlıklı bir sol alternatifin gelişmesini engellemek amacıyla “Ortanın Solu” maskesi takınan İnönü-Ecevit ikilisi, gerektiğinde Demirel iktidarı ve Milli Güvenlik Kurulu ile de işbirliği yaparak, TİP’in ve yeni kurulan DİSK’in tasfiyesi için ellerinden geleni yapmaktan geri durmadılar.
Türkiye’de 1969 seçimlerine kadar uzanan süreci hem gazeteci hem de sol militan olarak fiilen yaşadım, AP iktidarına karşı olduğu gibi CHP’nin manevralarına karşı da mücadelelerde yer aldım.
1971 darbesinden sonraki süreçte, yönettiğim yayınlarda ve yönetiminde yer aldığım direniş örgütlerinin etkinliklerinde tüm seçimlerin gerçeğini, halklarımızın bu seçimlerden beklentilerini, seçim sonrası düş kırıklıklarını, dünya kamuoyuna yansıtmaya çalıştım.
1973 ve 1977 seçimleri öncesinde büyük umutlar bağlanan, 60’lı yıllarda Türkiye sol hareketinde etkin olmuş bazı grupların yeni dönemdeki sürdürücülerinin dahi tartışmasız destek verdiği Ecevit yönetimindeki CHP’nin tutarsızlıklarını ortaya koyduğumuz zaman ağır eleştirilere hedef olduk.
Benzeri bir süreci 2002’de Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin desteğiyle milletvekili seçilerek iktidar basamaklarını tırmanmaya başlamasından sonra da yaşadık. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 2016’da önce HDP’li milletvekillerinin hapse atılmasına imkân veren dokunulmazlık kaldırma operasyonuna destek vermesinin, çakma darbe girişimi sonrası Beştepe sarayına çıkmasının, yine Tayyip’in mitingine katılarak Yenikapı ruhuna ortak olmasının ardından da…
CHP’nin gerek 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinde, gerekse 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP’yi dışlayarak bazı sağ partilerle ittifak kurması, seçim kampanyalarında HDP’nin adını anmaktan dahi kaçınması konusunda dün ne düşünüyorsam, bugün de aynı şeyi düşünüyorum.
HDP sayesinde elde ettiği mevzii seçim başarısına bakarak bundan böyle demokratikleşme mücadelesini, tıpkı 1973 ve 1977 seçimlerinde olduğu gibi, CHP’ye endeksleme hatasından özenle kaçınılmalıdır.
Türkiye’de yerel seçimlerden sonra açılan yeni dönemin belirleyici gücü CHP değil, Türkiye’nin gerçekten demokratikleşmesi için özverisini tartışma götürmeyecek şekilde kanıtlamış bulunan HDP’dir, onunla ittifak halindeki sol partilerdir, ve de Dersim’de ilk kez bir komünist belediye başkanı seçtirmeyi başarmış olan TKP ve Sosyalist Meclisler Federasyonu'dur.
CHP gerçekten halktan yana, ezilenden yana bir parti olma iddiası taşıyorsa, bundan sonraki seçimlerde sağ partilerle milli ittifaklar kurmak yerine, kendini HDP ile ve sol partilerle ittifaka hazırlamalıdır.
Beklenmedik bir gelişme nedeniyle erken seçime gitme zorunluluğu olmadıkça seçmen iradesine bundan ancak dört yıl sonra 2023’te başvurulacaktır.
31 Mart seçimlerindeki politik tercihler, belli değişiklikler olsa da, 2023 seçimlerinde de yakın oranlarda tecelli edebilir. Ölçü olarak bazı partilerin belli kentlerde aday göstermediği ve de başkan adaylarının popülerlik derecesinin rol oynadığı belediye seçimlerindeki oy dağılımı değil, genel seçimlerdeki oy oranlarına daha yakın il genel meclisi seçimlerindeki tercihler esas alınmalıdır.
Toplam seçmenin yüzde 84,67’sinin oy kullandığı 2019 il genel meclisi seçimlerinde partilerin oy oranları şöyle:
AKP %41,61, MHP %18,81, CHP %17,43, İYİP %8,12, HDP %7,93, SP % 2,47, BBP %1,82, DP %0,65, BTP %0,26, DSP %0,20, VP %0,14, TKP %0,09.
Sadece AKP ve MHP’nin bugünkü oy potansiyeli %60,42’dir. Dört yıl sonraki seçimlerden özgürlüklere, temel demokratik haklara gerçekten saygılı bir iktidar kompozisyonunun çıkması ancak bu %60,42’yi eritecek bir tercih kaymasıyla mümkündür. Bu da ancak özgürlükleri ve temel demokratik hakları savunmakta iddialı partilerin dört yıl sonrasına bugünden hazırlanmasını gerektiriyor.
Daha güncel önemli bir nokta daha:
HDP İstanbul, Ankara, İzmir dahil 11 ilin büyük şehir ve de bazı yerel belediyelerinde başkan adayı göstermeyerek CHP-İYİP’in ortak adaylarının seçilmelerini sağladı… Buna karşılık, doğu ve güneydoğu illerinde HDP’nin seçim şansını baltalamamak için CHP ve İYİP’in herhangi bir yerde aday göstermekten vazgeçtiğini duymadık.
Bugün büyük sorun, 31 Mart seçimlerinde halkın seçtiği Kürt belediye başkanlarının Tayyip’in yeni bir darbesiyle görevlerinden uzaklaştırılıp yerine yine kayyımlar atanıp atanmayacağı…
Aynı derece önemli bir başka sorun da HDP’nin böyle bir saldırıya uğraması halinde CHP’nin ve İYİP’in tavrlarının ne olacağı…
Özellikle CHP, dokunulmazlıkların kaldırılmasında olduğu gibi AKP’ye yine destek mi verecek, çakma darbe girişimi sonrası benimsediği Yenikapı ruhuna sadakatını mı sürdürecek, yoksa HDP desteğiyle ele geçirdiği büyük şehir belediye yönetimlerini de seferber ederek Kürt belediye yöneticilerinin haklı mücadelesine destek mi verecek?
Bekliyoruz… Göreceğiz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları




















































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.11.2025
9.10.2025
14.09.2025
7.09.2025
13.07.2025
10.03.2025
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024