DOĞAN ÖZGÜDEN
Ülkemiz tarihinin insan hakları konusundaki karanlığını art arda yayınladığı kitaplar ve yazdığı yazılarla yırtan Ragıp Zarakolu 2020’ye girdiğimiz günlerde okurlarını tam 40 yıl önceye götürerek dönemin iz bırakan gazetesi Demokrat üzerine anılarını paylaştı.
Bu yazıda 78’li genç meslektaşlarının Demokrat’a katkısını öne çıkartan 68’li Ragıp, iki yıl önce yine Artıgerçek’te yayımlanan bir başka yazısında “Türkiye’de 1975-1980 yılları arasında adı konmamış bir iç savaş yaşandı. Bu iç savaşın en kritik son yılını basında yansıtan gazete ise Demokrat gazetesi olmuştur. Neredeyse iç savaşın günlüğü tutulmuştur bu gazetede… Demokrat gazetesi, devrimcilerle aydınların verimli iş birliğinin başarılı örneklerinden biri olan bir gazeteydi” diyordu.
26 Aralık 1979 -12 Eylül 1980 tarihleri arasında yayınlanan günlük Demokrat gazetesinin imtiyaz sahibi, 50’ler kuşağından köy enstitüsü çıkışlı öğretmen ve yazar Dursun Akçam’dı.
Tüm ilerici yayınlar gibi Demokrat da 12 Eylül Cuntası tarafından yasaklanarak yöneticileri ve yazarları hakkında davalar açılmıştı. Dursun Akçam o dönemde mücadelesini sürgünde devam ettirmek üzere illegal yollardan yurt dışına çıkmayı başarmış, Ragıp’ın da yazısında belirttiği gibi, “sürgünde farklı eğilimlerden yazarların katılımıyla Demokrat Türkiye gazetesinin çıkışını sağlamıştı. Bir anlamda bu, Demokrat’ın sürgünde devamı olmuş ve 12 Eylül cuntasına karşı farklı siyasetlerin ortak çaba harcamasının entelektüel zeminini oluşturmuştu.”
Günümüzde Artıgerçek’e yazmakta olduğum gibi, 1982 yılı başından 1984’ün Haziran’ına kadar yayınlanan aylık Demokrat Türkiye’ye de 9. sayısından itibaren sürekli katkıda bulunmuştum.
1971 darbesinden sonra olduğu gibi, 1980 darbesinden sonra da sürgünde bulunan muhaliflerin önde gelen sorumluluklarından biri, her olanağı zorlayarak bir yandan dünya kamuoyunu Türkiye’deki baskılar konusunda bilgilendirmek için yabancı dillerde bildiriler, haber bültenleri, öte yandan yurt dışında bulunan Türkiyeli göçmen kitlesine yönelik Türkçe gazeteler yayınlayabilmekti.
Ancak Türkçe gazeteler, genellikle Türkiye’deki siyasal partilerin Avrupa’daki yan örgütleri tarafından yayımlandığı için, o partilerin propagandasına ağırlık verme, üye ve sempatizanlarını belli bir disiplin içinde tutma amacı güdüyor, bu nedenle de kitleselleşemiyordu.
Belçika’da 1974’ten beri İngilizce ve Fransızca olarak yayımladığımız İnfo-Türk bültenlerini 1980 darbesinden sonra Flamanca ve Almanca baskılar da ekleyerek sürdürürken, Türkiyeli göçmen kitlesine yönelik olarak Demokrasi İçin Birlik örgütü adına Tek Cephe gazetesini yayınlamaya başlamıştık.
Demokrasi İçin Birlik TİP üyeleri ve sempatizanlarının oluşturduğu bir kuruluş olduğu için gazetede parti haberlerine geniş yer vermekle birlikte, tüm anti-faşist etkinlikleri olabildiğince geniş yansıtmaya çalışıyorduk.
Cunta yönetiminin tüm muhalifleri parti farkı gözetmeksizin hedef alarak tutuklaması, işkenceden geçirmesi ve idama kadar varan ağır ceza tehditleriyle yargılaması karşısında Mayıs 1981 tarihli 8. sayıda “Faşizmin tüm tutsaklarıyla dayanışmaya” başlıklı şu çağrıyı yayınlamıştık:
“Cunta’nın polis devleti, aralarındaki görüş farkları ne olursa olsun, tüm devrimcileri, fark gözetmeden tutsak ediyor, idam ve ağır hapis talepleriyle yargılıyor, işkenceden geçiriyor, tutsak edemediklerini yurttaşlıktan çıkartıyor... Solun siyasal kadroları kitle halinde baskı cenderesinden geçiriliyor. Bu, tüm siyasal hareketler için, TSİP için, TKP için, Kurtuluş için, Dev-Yol için, Dev-Sol için, Kürt hareketi için ve diğer ilerici siyasal hareketler için de geçerli. Gün, faşizmin kendi iç hesaplaşmalarından ötürü tutuklanan faşistler hariç, cuntanın tüm tutsaklarıyla dayanışma günüdür.”
O sırada TKP ile birleşme görüşmeleri yürüten TİP Genel Başkanı Behice Boran bu çağrıdan rahatsız olmuş, parti üyelerine gönderdiği bir genelgede aşağıdaki gerekçeyi öne sürerek Tek Cephe’yi okumalarını ve dağıtımını yapmalarını yasaklamıştı:
“Cuntaya karşı olmak, cuntaya karşı mücadelede eylem birliği, cephe birliği için ilk şartsa da, yeterli şart değildir. Maocularla, Sovyetler Birliği’ni, sosyalist ülkeler topluluğunu revizyonizm v.b. ile suçlayanlarla, sınıfsal mücadelenin yerine bireysel terörizmi koyanlarla birlik olunmadığı gibi, Türkiye işçi sınıfının politik hareketinin partisi olan Türkiye İşçi Partisi’nin organlarını, yetkilerini tanımayan, kendi hizipçi çıkarları için parti birliğinin kuyusunu kazanlarla da birlik olunmaz.”
Bu engellemeye rağmen, Tek Cephe’nin yayınını tüm anti-faşist örgütlerin eylem birliğini sağlamaya yönelik gelişmelere de özel yer vererek bir yıl daha sürdürdük.
Anti-faşist eylem birliği girişimleri, 8 Mayıs 1982’de Duisburg’ta "Faşist Cuntanın işkence, idam ve Türkiye Kürdistanı’ndaki katliamlarına karşı” 20 bin kişinin katıldığı bir protesto mitingiyle yeni bir boyut kazandı. Bunu Devrimci Yol, PKK, Emekçi, SVP, TKEP, TKP (ML), THKP-C (Acilciler), Devrimci Savaş ve TKP (İşçinin Sesi) örgütlerinin oluşturduğu Faşizme Karşı Birleşik Direniş Cephesi’nin (FKBDC) kuruluşu izledi.
Bu olumlu gelişmeleri İnfo-Türk’te ve Tek Cephe’de desteklememiz üzerine, 1982 başından beri Köln’de yayınlanmakta olan Demokrat Türkiye gazetesinin yöneticisi Dursun Akçam benimle temasa geçerek gazetenin yazarları arasına katılmamı istedi.
Akçam’ı Türkiye’de 60’lı yılların sol mücadelesinde yakından tanımış, sadece sosyalist örgütlenmede değil, öğretmenlerin sendikal mücadelesinde de sürekli dayanışma içinde olmuştuk. Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ikinci başkanı olan Dursun Akçam 12 Mart döneminde tutuklanmış, TÖS davasında yargılanarak 8 yıl 10 ay hapse mahkûm olmuş, ancak mahkûmiyeti Yargıtay tarafından bozulmuştu.
1976'da gazeteciliğe başlayan Akçam, Cumhuriyet, Milliyet, Akşam ve Vatan gazetelerine yazılar yazmış, 1978'de Demokrat gazetesinin kurucuları arasında yer alarak imtiyaz sahipliğini üstlenmişti.
Akçam’ın önerisini memnuniyetle kabul ederek 1982 Eylül’ündeki 9. sayısından itibaren yayınına son verdiği Mayıs 1984’e kadar her sayısına yazdım.
Ocak 1982’de yayınlanan “Neden Demokrat Türkiye?” başlıklı sunuş yazısında gazetenin amacı net şekilde şöyle ifade edilmişti:
“Demokrat Türkiye, herhangi bir grubun, bir siyasetin yayın organı değildir. Saptadığı ilkeler doğrultusunda bağımsız bir yayın politikası izleyecektir. Değişik görüşlere, düşüncelere geniş yer verecek, ancak dayanışmayı, dışa dönük mücadeleyi bozmaya yönelik polemiklere, içe dönük sataşmalara sayfalarını kapalı tutacaktır.”
Demokrat Türkiye, tüm yayın yaşamında bu özelliğini, isimlerini aşağıda alfabetik sıraya göre verdiğim Türkiyeli anti-faşist örgütlerin görüşlerine ayrım gözetmeden geniş şekilde yer vererek korudu:
Cephe, Devrimci İşçi, Devrimci Savaş, Devrimci Yol, DİB, Emekçi, Emekçiler Birliği, Fidef, Kawa-KPSK, Kıvılcım, Komkar, Kurtuluş, PKK, Serxwebûn, SVP, TDKP, Tekoşin, THKP-C (Acilciler), TİP, TKEP, TKP, TKP (B), TKP (İşçinin Sesi), TKP (ML) ,TSİP.
Faşist cunta tarafından Kürt ulusuna uygulanan insanlık dışı baskılar da, özellikle Diyarbakır Hapishanesi’ndeki zulüm ve cinayetler, örneğin Kemal Pir’in ve Necmettin Büyükkaya ve yoldaşlarının katledilmesi, Demokrat Türkiye’nin manşetlerinde yansıtılıyordu.
Anti-faşist cephenin gerçek sözcüsü haline gelen Demokrat Türkiye’ye yine alfabetik sırada verdiğim şu imzalar katkıda bulunmaktaydı:
Ahmet Çelikel, Arif Gelen, Arif Özserin, Cihat Arın, Demir Özlü, Doğan Özgüden, Dursun Akçam, Emine Erdem, Fethi Savaşcı, Güner Güneş, Hakkı Keskin, Hürriyet Karahan, Hüseyin Erdem, Kamil Taylan, Kemal Burkay, Mahmut Baksı, Mehmet Tekinalp, Melike Demirağ, Mihri Belli (Adem Kalfa takma adıyla), Nazım Alfatlı, Necdet Doğan, Nihat Behram, Ömer Polat, Özdemir Başargan, Sait Kozacıoğlu, Şanar Yurdatapan, Şerafettin Kaya, Ufuk Adalı, Uğur Durak, Yavuz Kürkçü, Yusuf Ziya Bahadınlı, Yücel Feyzioğlu, Yücel Savaş, Yücel Top.
Türkiye’de mahpus tutulduğu zindana dönmeyerek Avrupa’ya sürgüne gelmiş olan Yılmaz Güney de gönderdiği özel mesajlar ve verdiği röportajlarla Demokrat Türkiye’nin etkinlik kazanmasına büyük katkıda bulunmuştu.
Demokrat Türkiye faşizme karşı direnişe, yayın çalışması dışında, sanat etkinlikleriyle de geniş katkıda bulunmuştu. Demokrat Türkiye’nin çeşitli Avrupa kentlerinde düzenlediği anti-faşist kültürel etkinliklere Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Tülay German, Şivan, Fuat Saka, Sümeyra, Emekçi, Zamani, Tahsin İncirci ve Batı Berlin İşçi Korosu katılmışlardı.
Demokrat Türkiye’nin yayınlandığı sürede Türkiye darbe sonrası üç önemli siyasal olay yaşadı. İlki, katılanların yüzde 91,3’nün oylarıyla kabul edilen ve cunta şefi Kenan Evren’in cumhurbaşkanı olmasını sağlayan 7 Kasım 1982 referandumuydu. Sonuçlar, Türkiye’de olduğu gibi, yurt dışında da faşist cuntaya karşı mücadele veren herkeste büyük bir şok yaratmıştı. Bunu sadece cuntanın izin verdiği partilerin katılabildiği 6 Kasım 1983 genel seçimleri ve 25 Mart 1984 yerel seçimleri izledi…
Artık askeri faşist rejimden, cunta şefinin sivil giyinerek devletin başına cumhurbaşkanı olarak çöreklendiği, aynı cuntanın yıllarca başbakan yardımcılığını yapmış olan Turgut Özal’ın da başbakanlık koltuğuna oturduğu Türk-İslam Sentezi temelinde bir parlamenter faşist rejime geçiliyordu.
Tüm bu gelişmeler karşısında Demokrat Türkiye yurt dışındaki anti-faşist kitlelerin karamsarlığa kapılmaması, mücadele kararlılığını her şeye rağmen sürdürmesi için sürekli uyarıcı ve umut verici bir rol oynamaya çalıştı.
Ancak gerek iç, gerek dış konjonktür, Demokrat Türkiye’nin yayına başladığı 1982 yılı başlarına göre değişmekteydi. Tıpkı 1971 darbesini izleyen yıllarda olduğu gibi, 1980 darbesinin dördüncü yılında da göstermelik bir “demokratikleşme” oyunu oynanmaya, TC Devleti’nin üye olduğu uluslararası kuruluşlar da bu oyuna kanmış görünerek Ankara rejimine kapılarını açmaya başlamıştı.
Seçimin yapılması bahane edilerek Türkiye’nin dört yıl aradan sonra Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne yeniden kabul edilmesi üzerine Demokrat Türkiye’nin Mayıs 1984 tarihli sayısında şunları yazmıştım:
“Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi’ndeki temel hak ve özgürlüklerin hiçbirine saygı göstermeyen ve göstereceğine dair de herhangi bir belirti olmayan bir rejimin, o bildirgenin sahibi olan bir kuruma girebilmiş olması, Avrupa demokrasisi adına gerçek bir skandaldır. Hele böylesi bir karar Amnesty International’in işkence belgelerini dünya kamuoyuna açıkladığı gün alınmışsa, bu skandalın da ötesinde, Cunta’nın işlediği insanlık suçlarının ‘cürüm ortaklığı’nı kabullenmektir.”
O sayı, iki yılı aşkın süredir tutarlı bir mücadele sürdüren Demokrat Türkiye’nin maddi zorluklar nedeniyle yayınına son verdiği sayıydı. Ama kapanışını açıklarken de, Türkiye’de 1256 aydın, sanatçı, bilim insanı ve yazarın diktatörlüğe ve karanlığa karşı özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam istemlerini AYDINLARIN DEMOKRASİ ÇAĞRISI başlığıyla manşetten yansıtarak sürgündekilere mücadele azmini yitirmemeleri için umut veriyordu.
Demokrat Türkiye kapandı ama, başta Dursun Akçam olmak üzere, gazeteyi yaratan, yaşatan ve katkıda bulunanların mücadelesi bitmedi, çeşitli yayınlarda, örgütlenmelerde ödün vermeksizin sürdürüldü. Dursun Akçam 1993 yılına kadar süren sürgün yaşamında hep anti-faşist direnişin özverili militanı oldu, göç ve sürgün gerçeğini çeşitli boyutlarıyla sergileyen eserler vermeye devam etti. 1993’te Türkiye’ye döndükten sonra Kuşadası’na yerleşen Akçam’ı amansız bir hastalığın kurbanı olarak 19 Eylül 2003’te yitirdik.
Sürgündeki çalışmaları ve eserleri nedeniyle Dursun Akçam’ın anısı 2015 yılında Hamburg’un Wilhelmsburg bölgesinde Alman dostları tarafından bir kıyı yoluna “Dursun Akçam Ufer” adı verilerek ebedileştirildi.
Demokrat Türkiye de 29 sayılık koleksiyonu ile Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesi tarihinde müstesna bir yeri çoktan hak etmiş bulunuyor.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
13.07.2025
10.03.2025
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024