Ergun AŞÇI

Rögar Kapağı Önünde Bekleşenler
10.10.2011
2922

 Düzce'de Üniversite' deki gelişmeler rögar kapağının önünde

bekleşenlerin durumu gibi.

Sayın İbrahim Korkmaz" Bu rögar kapağını açalım çok pis kokular
geliyor kanal patlarsa her tarafı pislik basar" tavrıyla davranıyor.

Sayın Fevai Aslan kapağın üstünde durarak hiçbir şey demeden kapağın
açılmasına gerek olmadığını anlatmak istiyor.

Sayın Osman Çakır" Rögar kapağının başında niye duruyorsunuz."  soruyor.

Rektör Sayın Funda Şerifoğlu, " İbrahim Korkmaz orada ise ben gelmem
ancak söyleyin ona yardımcılarım lağım kanalının temiz olduğunu
söylediler "havasında.

Kapağın başında duran diğer kalabalık da kendi arasında fısıltıyla
konuşuyor, bu kapağın başında duranların çoğu da AKP'li.

Düzce Üniversite'sindeki olaylar kamuoyunu çok meşgul ediyor ancak
taraf olmakta herkes zorlanıyor. Konuşulanlar aysbergin sadece görünen
kısmı, kimse topa sert girmek istemiyor. Sayın İbrahim Korkmaz topa
sert girermiş gibi görünüp seyirci baskısı ile sorunu çözmek istiyor.

12 Haziran genel seçimleri öncesi Funda Sivrikaya Şerifoğlu
ulusalcı/milliyetçi bir çizgide olmasına rağmen AKP'den milletvekili
olmak için nabız yoklaması yaptığı bütün Düzce'de bilinen bir şey.
Düzce CHP ve MHP teşkilatları AKP aday adayı olmayan düşünen bir
rektörün yanında da tavır almaktan çekiniyor görünüyorlar. Her hangi
bir tavır göstermek ten kaçınmalarının sebebi Sayın Rektörün bir
yönüyle de Düzce'de Sivrikaya ve Şerifoğlu ailelerini temsil ediyor
olması.

Rektör Sayın Funda Şerifoğlu'nun bu iki aileyi temsil etmenin ve
Düzceli olmanın gücünü çok başarılı şekilde kullandığını da söylemek
gerek.

Meselenin arkasındaki kişi Sayın Yaşar olarak duruyor. Bilindiği üzere
şu anda Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevini yürütüyor.
Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ise en hızlı rektör atamasını 2.
Sıradaki Funda Sivrikaya Şerifoğlu'nu Düzce Üniversite'sine atayarak
yaptı.

Bu atama Sayın Yaşar Yakış'a danışmadan yapılmadığını söylemek mümkün
değil. Sayın Yakış umumiyetle yaptığı gibi değerlendirmesini kendi
beşeri ilişkileri üzerinden yaparak Sayın Funda Sivrikaya
Şerifoğlu'nun rektör olarak atamasını sağlamış olmalı. Bu atanmanın
Düzce'de kabul görmemesi de kaosun başlangıcı.

Sayın Yaşar Yakış''ın Düzce Üniversite'ndeki sorunlar beni
ilgilendirmez deme hakkı yoktur. Kanunlar elveriyorsa Devlet Denetleme
Kurulu'nun bile devreye girmesini sağlamalı. Pek konuya giren yok ama
akçalı işlerin bu gürültü ile bağlantılı olmaması mümkün değil.

Sayın İbrahim Korkmaz Düzce Üniversitesi'ndeki gelişmelerin yönetim
değişikliği ile halledilmesinden yana görünüyor. Parti disiplini ya da
partim zarar görür düşüncesi ile kamuoyuna yeterli açıklama yapmadığı
kanaati verdiği röportajlardan ortaya çıkıyor.

Sayın İbrahim Korkmaz'ın böyle bir davranış göstermeye hakkı yok.
Gözbebeğimiz olması gereken Düzce Üniversite'sinin kalın bir katarakt
ile yaşamasına rıza göstermiş oluyor.

Bunun yerine Sayın İbrahim Korkmaz kamuoyuna yeterli açıklamaları
yapamadığı için olayları kişiselleştirerek gündem de tutmaya
çalışıyor. Kariyerini ortaya koyuyor. Mavi Marmara aktivisti olduğunu,
Üniversite'de uzun zaman öğretim yaptığını, sendikanın temsilcisi
olduğunu falan.

"Tepecik, düz ovada kendini dağ sanırmış." Kusura bakmasın ama Sayın
İbrahim Korkmaz'ın verdiği röpartaj ve açıklamaları okuyunca aklıma bu
söz geliyor. Kariyerizm kibirli olmanın bürokratik tanımıdır. Verdiği
röpartajları bir daha okusun" ben" ifadesinin ne kadar çok olduğunu
görecektir. Bu tavırları ile çözüme değil çözümsüzlüğe destek veriyor.

Düzce'de yaşanan bu kaos özellikle AKP camiası tarafından çözülmesi
gereken bir sorundur. Ancak kimsenin de AKP yıpransın diye kaosu
beslemeye, büyütme de  hakkı yoktur.

Rögar kapağını el birliği ile açılsın, açılsın ki şehri lağım basmasın.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar