Ergun BABAHAN
S-400 alımı Türkiye’nin savunma ihtiyacının karşılanması konusundan ibaret değildir. Alımın üzerinden aylar geçmesine rağmen, Covid-19 bahane edilerek hâlâ aktive edilmemiş olması zaten bunun göstergesidir. S-400, Putin açısından Suriye’de düşürülen uçağının tazminatı ve Erdoğan’ı hizaya getirmenin bedeli; Avrasyacılar açısından ise Türkiye’yi NATO ve Batı İttifakı’ndan uzaklaştırmanın bir aracıdır. O kadar…
Amerika daha konu gündeme geldiği andan itibaren S-400 alımının iki ülke askerî işbirliğini bozacak bir adım olduğunu vurguladı: “Hem NATO’nun içinde olup hem de NATO silah sistemlerini hedef alan bir savunma silahına sahip olamazsınız. Çünkü bu silah F-35’lerin sırlarını ortaya dökebilir” uyarısını dile getirdi.
Türkiye pazartesi günü açıklanan CAATSA’dan çok önce F-35 projesinden çıkarılarak asıl yaptırımı yemişti. Bu kez, Kongre’nin öfkesine hedef oldu, tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi. O zaman da Kongre devreye girmiş, ambargo kararı almıştı, şimdi de Kongre girdi ve yaptırım kararı aldı. Yürütmenin değil, yasamanın dış politikaya müdahalesinin bir başka tipik örneği olarak Türkiye Amerikan dış politika tarihinde yine yerini aldı.
Meclis’te grubu bulunan HDP dışındaki partiler ortak bir kararla yaptırım kararını tanımadıklarını ve Saray yönetiminin yanında olduklarını duyurdu. S-400’ün alınmasında, aktive edilmemesinde muhalefete danışma, fikir verme ihtiyacı duymayan AKP-MHP Rejimi, işine geldiği her zor durumda olduğu gibi CHP ve İYİ Parti’yi yine yanında hizaladı.
Öncelikle bir gerçeği görelim. Uzun zamandır vurguladığımız üzere Erdoğan Rejimi Washington’da bir nefret objesi haline gelmiştir. Korumalarıyla gelip protestocuları döven, İran’a yönelik yaptırımları Amerikan finans sistemini kullanarak delen, Suriye’de harekât yaptığında Amerika Kongre üyeleriyle “Geçtik işte kırmızı çizginizi, ne olacak” diye dalga geçmeye kalkan bir ekibin basiretsizlik, cehalet ve kişisel zenginleşme hırsının eseridir bu tablo.
İsrail’le ilişkileri sadece ticarete indirgemiş, Mısır’dan Suudi Arabistan’a kadar her ülkeyle papaz olmuş Erdoğan ve rejiminin Washington’da Trump dışında bir tek dostu kalmamış olmasının doğal ve kaçınılmaz sonucudur bu tablo. Her krizde Ankara’nın yanında olan Yahudi ve Arap lobileri bu kez tam karşısında yer almıştır. Sonuçta da Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci ordusu olarak NATO’nun ve dünyanın en büyük askerî gücünden yaptırım yiyen ülke olma konumuna düşmüştür.
Hamaset ve iç siyasete yönelik söylemleri bir kenara bırakırsak, Erdoğan’ın çok fazla hareket alanı yoktur. Esip gürleyebilir ancak ülkeyi içine düşürdüğü ekonomik tablo nedeniyle onu yapabilmesi bile şüpheli. Ekonomik bağımsızlığını tehlikeye düşürmüş bir ülkenin, askerî gücü ne olursa olsun bağımsızlık söylemlerinde bulunması mümkün laf kalabalıklığının ötesine gitmez. Çizgiyi aştığınız an, zaten dibi görmüş ülke ekonominizi yerle bir edecek yaptırımlar devreye girebilir.
Önümüzdeki mesele basittir. Türkiye, Osmanlı döneminde başlattığı Batı’ya yürüyüşünü sürdürecek midir, sürdürmeyecek midir? S-400 ile başlayan ve Avrupa değerleriyle çatışmayla devam eden sürecin nasıl sonuçlanacağını bu soruya verilecek cevap belirleyecektir. AB’nin patronu Merkel, Türkiye’yi kaosa sokacak adımlar atmaktan kaçınacaktır ama son kertede Biden yönetimi ile işbirliği ve AB’nin geleceğine daha çok önem verecektir.
S-400 tartışmaları, HDP’yi kapatmayı ve Kürtleri “haşere gibi imha” etmeyi teklif eden MHP zihniyetiyle, devlet içinde bu işin böyle gitmeyeceğini görenler arasında bir çatışma yaşandığı anlaşılıyor. S-400 bunun dış politikaya yansıyan yüzü. Ancak asıl kavga içeride. Ortak bildiriye rağmen ülkesini seven, sağduyulu davranan herkes gidilen yolun felakete götürdüğünü görüyor, önlem almaya çabalıyor.
“Amerika bizim savunma sanayimizi kıskanıyor, güçlü olmamızı istemiyor” zırvasını bir kenara bırakıp ülkenin geleceği için karar verme günü hızla yaklaşıyor. F-16’ları yenilemeden, helikopter üretimine kadar her savunma sanayi projesinin Amerikan desteğiyle ve işbirliğiyle yapıldığını görmezden gelenler, Türkiye’yi yıllardır kıskanmayan Amerikalıların neden kıskançlık krizine girdiğini izah ederler herhalde.
Sorun Türkiye’nin güçlü bir savunma sanayine sahip olmasından değil, ordusunu doğrudan dış politika aracı haline getirmesi, sabah-akşam savaşı dillendirmesi, Ege’den Akdeniz’e, Suriye’den Libya’ya kadar saldırgan, savaşçı bir politika izlemesidir. “Komşularla sıfır sorun” politikasından herkesle kavga siyasetine dönen bu yol, yolsuzluk, yoksulluk ve yalnızlaşmayla noktalanmıştır.
Türkiye, Batı İttifakı’ndan kopmayı göze alabilir mi, alırsa gidebileceği başka bir ittifak var mıdır? Ülkesinin geleceğine değer veren herkesin cevaplaması gereken soru budur. Vatan-millet-Sakarya söylemiyle gelinen nokta budur, devamı felaket olacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021