İbrahim Kahveci
Türkiye üç kat büyüdü!
Söylem bu ama gerçekten ülkemizde böyle bir büyüme oldu mu? 25 Ağustos 2017 tarihli “Böyle bir büyüme mucizesi görülmedi” başlıklı yazımda anlattım: AK Parti hükümetleri döneminde masa başında iki kez büyüme oranlarını revize ettik. İlkinde 2007 yılı büyüme tutarına 126 milyar 383 milyon dolar ekledik. Sonrasında ise 2016 yılı büyüme tutarına 141 milyar 847 milyon dolar daha ekleme yaptık.
Kısaca iki hesap değişimi ile ülkemizin GSYH’sına 268 milyar 230 milyon dolar ekleyerek 861 milyar 467 milyon dolara yükselttik. Bu masa başı hesap değişimlerini eklemeseydik, 2016 yılı GSYH büyüklüğümüz 593 milyar 237 milyon dolar olacaktı.
***
Ülkelerin ekonomik büyüklükleri eski mal fiyatları ile ölçüldüğü gibi (sabit fiyat), bir de dolar bazında ölçülmektedir. Geçmiş yıllarda doların seyri ile enflasyon oranı arasında yakın ilişki olduğundan, dolar bazlı büyüme ile sabit fiyatlı (reel) büyüme yaklaşık olurdu. Ama 2000 sonrası dalgalı kur sisteminde durum değişti.
2003 yılından 2014 yılına 12 yılda dolar bazında yüzde 247 büyüme sağladık. Yani yaklaşık olarak üç kat büyüme buradan geliyor. Ama aynı tarihlerde sabit fiyatlar ile (1998 fiyatları) ölçülen ekonomik büyümemiz yüzde 73,8 artmış oldu.Aslında gerçek büyüme oranımız da bu seviyede oldu.
***
İşin bir de yabancı kaynak kullanımı var tabi. Mesela 1975 yılından 2002 sonuna kadar geçen 25 yılda cari açığımız -40 milyar 179 milyon dolardı.
Oysa 2003-2014 arasındaki yüzde 73,8 reel büyüme ile 800 milyar dolara çıkan büyümede verilen cari açık -435 milyar 830 milyon dolar oldu.
Anlayacağınız 2003 sonrası büyüme serüvenimiz bizim çalışarak başardığımız bir mucizeden öte, şer güçlerin bize vermiş olduğu sermaye desteği ile gerçekleşmiş.
Grafikte 4 er yıllık büyüme oranları görülüyor. Ve aynı dönemde verilen cari açık tutarları. 2007-2010 arasında yüzde 17,0 büyüme yakalanırken, -132 milyar 348 milyon dolar cari açık verilmiş. 2011-2014 arası yüzde 18,6 büyümeye karşılık verilen cari açık 229 milyar 582 milyon dolara çıkmış.
Tablodan en başarılı ve başarısız yıllara bakalım:
*1979-1982: Büyüme %6,11 ama cari açık -7.709 milyon dolar: Görüldüğü üzere oldukça başarısız bir dönem olmuş. Hem büyüme düşük, hem de cari açık var.
*1983-1986: Büyüme %19,75 ama cari açık -5.840 milyon dolar: Büyüme makul ama cari açık sorunu azalmış olsa da bitmemiş.
*1987-1990: Büyüme %24,17 ve cari açık -897 milyon dolar: 1975 yılından sonra görülen en başarılı büyüme dönemi yaşanmış. Hem de cari açık bile nerede ise sıfıra düşmüş.
*AK Parti hükümetleri ilk dönemi olan 2003-2006: Büyüme %23,46 ama cari açık -73.900 milyon dolar.
Sonraki dönemler ise zaten hem büyüme düşüyor hem de cari açık muazzam oranda artıyor. Yani şer güçler bize para yetiştiremiyor ama biz yine de zar zor büyüme gösteriyoruz. Ki, bu yetmediğinden masa başında iki revizyonla GSYH’mızı hesap güncelleme ile artırıyoruz.
***
Bugün büyüme oranı açıklanıyor. Muhtemelen çok ama çok iyi bir büyüme gelecek. Bu sefer bizi şer güçlerin parası yanında bir de KGF dediğimiz Kredi Garanti Fonu ve bütçe açığı desteklemiş olacak.
Adeta paranın üzerinde yüzdüğümüz bir dönemin sonuçları ortaya çıkacak. Şirketlere ucuz ucuz kredi verdik; vergilerinde indirime gittik. Yetmedi bir de SGK primlerini erteledik. Bir de devletin kasasından fazlası ile harcama yaptık. Ve bu büyüme oranını yakaladık.
Ama yarın ne yapacağımızı kimse bilmiyor. Uyuşturucuya alışmış gibi bir ekonomi oluşturduk. Tek tesellimiz onca düşmanlık söylemine rağmen bizden mal almaya devam eden AB sayesinde artan ihracatımız ve dönen sanayimizin çarkları. Keşke büyüme yerine bir günde ekonomik kalkınmayı ele alabilseydik? Acaba nasıl sonuçlara varırdık, kim bilir?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025