Markar ESAYAN
İnsanlar, kurumlar, devlet ve siyaset de doğadaki birtakım hayvanlar gibi dönem dönem kabuk, deri değiştirir. Mevsimi gelince kabuğunu veya derisini değiştirmeyi reddedecek bir hayvan düşünülemez. Diyelim ki böyle bir şey oldu. Tabiat onu halkasından dışarı atar, yaşam hakkını elinden alır.
Türkiye de kendi değişim hikâyesini yazıyor. Daha evvel belirttim. Mısır’a bakıp AK Parti’nin böyle bir halk ayaklanması ile hal edileceği hayalini kuranlar, toplum ve siyaset sosyolojisinden hiçbir şey anlamamış olanlar. Türkiye’de bir halk devrimi olsaydı bu darbeci askerlere karşı yapılırdı. “Siz dua edin AK Parti”ye demiştim. Bizdeki devrim son sekiz yıldır kendi meşrebince ağır çekimle –tam da bu yüzden yıkıcılıktan uzak bir biçimde- zaten yaşanıyor. Bizim halk meydanlara çıkmak yerine AK Parti’yi kapatmaya kalkan Türkiye’nin mübarek vesayet odaklarına 22 Temmuz 2007’de, 12 Eylül 2010’da sandıkta tarihe gömüyor.
Çünkü biz, tüm arazlarına rağmen demokratik tecrübesi daha köklü bir halkız. Atmış yıllık bir çok partili siyasi sistemimiz, üç büyük birkaç ufak darbemiz ve halk olarak ödediğimiz epeyce bir bedel var. Halk bu bedelin faturasını laikçi Kemalistlere kesti. Çünkü iktidar bu süre zarfında onlardaydı. Şimdi tasfiye ediliyorlar ve canları çok yanmadan oluyor bu. Hiç şikâyet etmesinler. Yatarak altı, bir psikiyatr eşliğinde ise iki-üç yılda atlatılabilecek bir imtiyaz kaybetme travması ve akut panikatak yaşıyorlar. Psikanalizle uğraşamam diyenler, idare edebilir durumdaysalar bir aylık Küba, kendini çok kötü hissedenlere ise ucu açık Kuzey Kore seyahatini deneyebilirler.
“Ölmek mi zor, değişmek mi zor” kulübü CHP’de ise ilginç şeyler oluyor. Değişimi karanlık odalarda tezgâhlanan kaset, şantaj, komplolara kalan bu kulüp, anlaşılan beklemediği yerden vuran tsunamilerle dönüşecek. OdaTv muhabiri İklim Bayraktar’ın komplo teklifine “Yap getir” diyen Kılıçdaroğlu, istifa etmesini gerektiren bu skandalı atlatmak için “siyaset”e sığınıyor. Oldukça ileri ve sonuna kadar destekleyeceğimiz, halkta da heyecan uyandıracak vaatler veriyor. Orduyu terörle mücadelenin dışına çıkarmak, askerliğin altı aya indirilmesi, aile sigortası getirilmesi bunların içinde en çarpıcı olanları.
Ben size bizi kurtaracak tek şey sivil siyaset demiyor muydum? Bakın, Kılıçdaroğlu Gandigate’ten köşeye sıkışınca siyasete sarılıyor. Ergenekon sanıkları da hapisten çıkmak için siyasete soyunup vekil seçilmeye çalışıyorlar. Benim “Çözüm sivil siyasette” derken muradım tam olarak bu değildi ama, o kadar farkımız olsun artık.
Yalnız CHP’nin şöyle bir sorunu var. “AK Parti’den ve Müslümanlardan Hazzetmeyenler Kulübü”ne dönüşen CHP’nin kendinden keskin bir tabanı var. Yeni oylar için bu tabanın hassasiyetlerini kaşıyacak siyaset değişiminin “vaatler hali” bile bu tabanı çıldırtabilir. Hele hele Kürt meselesinde akla ve vicdana uygun adımlar atmak çok riskli. Ama oylarını arttırmak için de CHP’nin siyasete bir yerinden eklemlenmesi gerekiyor.
Ne yaman çelişki değil mi?
Üstelik CHP bu riski alıp değişim rüzgârları eşliğinde seçime varsa dahi, bugün iş çevreleri başta olmak üzere herkesin en büyük korkusu bir CHP-MHP koalisyonunun iktidara gelmesi. Hep diyorum CHP aslında yok. Şu anda CHP’yi seçim birarada tutuyor. Kulüpte herkes ayrı telden çalıyor. Kılıçdaroğlu hal edilmeye çalışılıyor. Böyle dümeni sahipsiz bir kulüp ve MHP’nin iktidar olması, herhalde aklıbaşında CHP’lileri bile ürkütüyordur.
Hâsılı uzun zaman karanlıkta iş gören muteber çevreler panik halindeler. Güçlü ışık derilerini soyuyor ve onları çıplak bırakıyor. Değişimi şerhli-vadeli kabul eden kozmetik demokratları ise Sedat Ergin’in dün Taksim’deki gazetecilere destek mitinginde sarf ettiği sözler temsil ediyor: “Buraya Ergenekon’dan tutuklanan gazeteci arkadaşlara destek için geldik. Türkiye’de ilk defa gazeteciler bu kadar geniş katılımlı bir eylemde birleşiyor.”
Ne acı ve eylemi ne güzel deşifre eden bir itiraf değil mi? Bravo size?
Kozmetik demokratların yükselen itirazları hak ihlalleri olsaydı keşke. Öyle olsa onları Hrant Dink ve Ahmet Kaya linç edilirken de sahnelerde görürdük. Faili meçhullerde görürdük sonra, Şemdinli’de, e-muhtırada... Çoğunun asıl derdi şeffaflığın ve değişimin haddini aşmış olması. Çünkü Cumhuriyet’in imtiyazlıları, kıyısından köşesinden veya tam ortasından bu bok çukuruna batmış haldeler. Çoğu cuntacılarla, derin devletle, mafyayla iş tuttu. Mevkilerini ve servetlerini buna borçlular. Şimdi ise mazi tüm bilgileriyle bir hayalet gibi çöktü üzerlerine. Savcı Gölcük’te çıkan 28 Şubat belgeleri üzerinden “inceleme” başlattı. Yarın sıra Susurluk’a gelecek. Böyle böyle Hasan Fehmi suikastına kadar geri gideceğiz zamanla...
Ama CHP’de yaşanan türden değişim medyada da yaşanıyor. Değişim CHP’yi siyasete mecbur ederken, vesayetçi medyacılarımızı da özgürlük sevdalısı kılıyor.
Bu kötü bir şey mi? Bilmem. Sadece bana ahlaksızca geliyor. İçime sinmiyor.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019