Markar ESAYAN
Mısır halkı, diktatör Hüsnü Mübarek’i devirmesinden ve oldukça sıkıntılı geçen bir süreçten sonra ilk sivil cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yemin töreni ile göreve başlamasına tanıklık etti. Mısır medeniyetinin torunları, firavunlar dönemini binlerce yıl sonra da olsa kapattılar.
Tıpkı Suriye’deki isyanı emperyalistlerin bir oyunu olarak görenler gibi, Arap Baharı’nı da Arap ve Mısır halkına yakıştıramayanlar var. Buna soldan da destek geliyor çünkü Baas tipi sosyalist soslu milliyetçilik ile Türkiye’deki Kemalist solculuk ikiz kardeş gibi; birinde Arap, diğerinde Türk milliyetçiliği etkin. Self-kolonyalizmden mustarip haller ve toplum mühendisliğine yürekten inanç, bu uğurda da askerle iş tutma, neredeyse bir şablon gibi tekrarlanmıştır. Haliyle Türkiye ile pek çok benzerlikleri tesbit edebiliyoruz.
Ben ise, Tahrir Devrimi’nin illa ki benzeteceksek Fransız İhtilali kadar önemli bir kırılma olduğunu düşünüyorum. Üstelik Tahrir, tepenin çok daha az etkili olduğu güçlü bir dip hareketiydi. Sonuna kadar sivildi. Neredeyse hiç kan dökmeden, ama kanını dökerek çok güçlü bir diktatörü devirdiler.
Mısır’daki bu kırılma; dünya, Ortadoğu kadar Türkiye için de büyük bir hadise. Halk devriminin başarılı olması, Mısır’ın kendine özgün demokrasisini uzun sürelere muhtaç kalmadan kurabilmesi, Ortadoğu’ya demokrasinin gelmesine, Esed tipi diktatörlüklerin güç kaybetmesine ve tabii ki Filistin sorununa barışçı bir çözüm bulunabilmesine katkı sağlayacaktır. Bu Türkiye’nin bugünkü vizyonuna uygundur.
Arap Baharı’nı ve Mısır’daki devrimi küçümseyenler, bu ülkede birkaç ay içinde evrensel standartlarda demokrasi kurulamamasını devrimlerin manipülatif ve sahte olmasına bağlıyorlar. Yanlış. Tabii ki ciddi bir sınav verecekler. Bu ülkelerde sadece demokratikleşme süreci başladı. Yapacak çok işleri var.
Nitekim, sanki Türkiye’nin 2007 yılını yaşarmışçasına, Mısır’da da Anayasa Mahkemesi ve Askerî Konsey sürece müdahale etti ve Mursi’nin asker üzerindeki tüm yetkilerini budadı. Hatta milli savunma bakanlığı bile askerin kontrolüne geçti. Mursi, Anayasa Mahkemesi önünde yemin etmek durumunda kaldı. Denebilir ki, Mısır’da şu anda yetkileri kırpılmış cumhurbaşkanlığı dışında tüm devlet teşkilatı, özellikle de gizli servis Mübarek devrinin adamlarının elinde. Yani Mısır an itibarıyla diktatörlükten, askerî ve yargısal vesayete geçti sadece.
Aslında bu bilinen bir şey. Müslüman Kardeşler, Hasan el-Benna tarafından 1928 yılında kurulduktan itibaren sürekli olarak baskı ve müdahalelere uğradı. Önce kral, sonra Nasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek tarafından. Benna’nın ve Müslüman Kardeşler’in kazandığı vekillikler gasp edildi. Sonunda Benna devlet tarafından öldürüldü.
Yeraltına inmiş, radikal ve terörü yöntem olarak seçmiş bir yapı onların daha çok tercih ettiği bir şeydi çünkü.
Mısır vesayetinin Mursi ve Müslüman Kardeşler’e bakışında bir değişiklik yok. Muhtemelen AK Parti’nin başına gelenlerin çok daha şiddetlisini Mursi de yaşayacak. O nedenle Tahrir desteğinin devam etmesini istedi Mursi. Çünkü siyasi yetki açısından zayıf, ama halktaki meşruiyeti açısından çok güçlü. Hıristiyanları, solcuları, liberalleri ve tüm vesayet karşıtlarını ne kadar kucaklayabilir ve ne kadar ilkeli olursa, o kadar artacak bu destek. Bu ise vesayetin müdahalelerini her savuşturmada bir mevzi daha kazanıp demokrasiyi daha da güçlendirmek için bir fırsat olacak.
Yani kimse bir mucize beklemesin. Ama ben Mısır’da Türkiye benzeri bir değişim yaşanacağını, belki bunun daha sert olabileceğini, ama sonuçta bu mücadeleden sivillerin zaferle çıkacağını öngörüyorum.
Askeri kışlasına soktuktan sonra, bugün de bizim içinde bulunduğumuz asıl demokrasi sınavı başlayacak. Ortak düşmandan kurtulduktan sonra Müslüman Kardeşler demokrasiyi toplumun tüm kesimleriyle paylaşacak mı, yoksa “benim başarım, benim ustalık dönemim ve benim devletim” mi diyecek? Yani onların da karşısına, kendi içlerine sızmış vesayet ve totaliterlikler çıkacak ve bölünecekler. Burada belki vesayetle baş ettikleri dönemden daha çok zorlanacaklar. Ama bu da hayırlı bir şey olacak.
Demokratikleşme deneyimi tam da böyle bir şey. Deneyip yanılmadan, deneyip kazanmadan, demokratik tecrübeleri biriktirmeden, yani demokrasiyi özgünleştirmeden bir ülkenin demokratikleştiğini asla söyleyemeyiz. Ama süreç o yöndedir, bunu söyleyebiliriz.
Mısır’ın Türkiye ile benzediği noktalar var. Çok zorlanırsa İran devrimi ile de bazı benzerlikler bulunabilir. Mısır’da olanları Batı paradigmasından bakarak değerlendiriyor olacağız. Bu da bir handikap. Batı paradigması o kadar ele geçirmiş ki zihin kalıplarını, başka türlü bir yorum bize demokrasiden sapma olarak görünecek. İslami bir demokrasi olamaz diyeceğiz. Ya da laiklik ile ilgili standardımız bizi zorlayacak. Oysa ölçüt evrensel. İnsanların özgürlüğü, mutluluğu ve eşitliği. Bu hedefe ulaşmanın türlü yolları var. Melez yorumlar mesela. Zaten melezleşme olmadan bir değişimin kalıcı olması mümkün değil. Bu tam da toplum mühendisliklerinin neden başarısız olmaya mahkûm olduğunu açıklayan bir tesbit.
Hâsılı, küçük görmeye hiç gerek yok, anlatılan bizim hikâyemiz çünkü.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019