Mustafa Karaalioğlu
28 Şubat, asker liderliğinde, siyaset, iş dünyası, akademi, sivil toplum örgütleri ve medyanın ittifakıyla ülkenin üzerine çöken karanlığın meş’um tarihidir. Siyasi partiler, dernekler, vakıflar kapatılmış; binlerce genç kız eğitim ve istihdam hakkından mahrum edilmiş, onbinlerce insan zan ve itham altında bırakılmış ve toplumun serbest tercihleri yok sayılmıştır.
28 Şubat, demokrasiyi ve hukuku yok sayan, temel haklara yasaklar koyan bir darbeyle iktidar olmuştur. Sistematik, planlı ve acıma duygusu taşımayan bir devlet operasyonu olarak gündelik hayata hükmetmiştir.
28 Şubat yakın tarihin en karanlık günlerinin adıdır.
28 Şubat, devlet gücünün toplumu ve sokağı tanzim etme iradesinin en cesur teşebbüsüdür.
28 Şubat, en iyiyi, en doğruyu, ülke için gerekli olanı atanmışların bildiği ve başka da hiçbir fikrin, görüşün, tecrübenin kıymetinin olmadığına iman eden zihniyetinin eseridir.
28 Şubat, insanların neye inanması, nasıl inanması, nasıl düşünmesi, nasıl giyinmesi gerektiğini mecburi bir norm olarak belirleyen dayatma anlayışının darbesidir.
28 Şubat, hakimlere, savcılara hakkın ve hukukun ne olduğunu anlatma ve yaptırma iradesidir.
28 Şubat, siyasi partilerin, siyaseti ve siyasi düşüncenin devlet siyaseti yanında kıymet-i harbiyesi olmadığı kanaatinin merkezidir.
28 Şubat, sandık ne derse desin aslolanın devlet olduğu fikrinin hayasız saldırısıdır.
28 Şubat, toplumun bir kesimini çerçeve içine alıp, diğer kesimini onlara yapılan haksızlığı ve zulmü seyre zorlama insafsızlığıdır.
28 Şubat, sermayeyi renklere boyayıp kimi renklere geçiş üstünlüğü kimilerine de yasak koymaktır.
28 Şubat, özgür düşüncenin, ifade serbestliğinin ülkeyi felakete götüreceği tezinin tatbikatıdır.
28 Şubat, bir sınıfın diğer bir sınıfa üstünlüğüne inanan geleneğin pervasız bir gösterisidir.
28 Şubat, ülkenin sahipliğine el koyup, sahipliği paylaşmak isteyene karşı tank yürütmektir.
28 Şubat, gazeteleri, televizyonları, köşeleri, ekranları, sözleri, fikirleri tektipleştirme arzusudur.
28 Şubat, demokrasi olmadan demokrasi varmış gibi davranma sinsiliğidir.
28 Şubat, hayali korkuların, asılsız endişelerin, sahte vatanperverliklerin oyun sahnesidir.
28 Şubat, insanları yaftalamanın, pervasız ihanet kampanyalarının, algıların, ithamların rejimidir.
28 Şubat, bireyin değil devletin hakkı olduğuna inanan anlayışın gövde gösterisidir.
28 Şubat, insanı değil resmi ideolojiyi kutsal saymaktır.
28 Şubat, ülkeyi dünyaya kapatıp, içeride hakkı, hukuku, siyaseti, ifade özgürlüğünü prangalayıp ebedi bir iktidar ummaktır.
28 Şubat, kudretin asla elden gitmeyeceğini, sahip oldukları gücü kendilerine ezeli ve ebebi sermaye zannedenlerin asla uyanmayacaklarına inandıkları rüyadır.
28 Şubat, içinde ne varsa eksiksiz olarak uzak durulması, yaklaşılmaması gereken bir kötülük manzumesidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025