Mustafa Karaalioğlu
ABD’nin PKK’lılar hakkında aldığı ödüllü yakalama kararı sonrasında içeride yaşanan şaşkınlık ve kafa karışıklığı pek dikkat çekici… Amerikalılar iyi mi yaptı kötü mü? Durup dururken bu nereden çıktı? ABD böyle bir şey yaptığına göre vardır bir bit yeniği. Ya da yapsa ne olur, yapmasa ne olur skalasında, bir uçtan bir uca şaşkınlık içindeyiz. Elimizde her işe yarayan “Dış güçler bize saldırıyor. PKK’yı bile destekliyorlar” sloganı vardı, bu şimdi ne olacak?
Bilhassa ekranlarda epeyidir hakim olan ulusalcı bakış açısının yaşadığı şoku görmemek mümkün değil…
Dış politikaya kazandığımız zaman “Biz adamı böyle yaparız”, kaybettiğimizde de “Yapacaktık ama karanlık güçler izin vermedi” basitliğiyle bakarsanız böyle şaşırıp kalırsınız. Oysa, dünya ne afra tafra ne de ağlaşmak alanıdır. Gücün kadar kazanırsın, kazandığını da cebine koyar yeni fırsat kollarsın. Kara kaş, kara göz hatrına kimseden bir şey alamazsın. Bütün ülkeler hem dostun hem de rakibindir. Kimse de çıkarı olmadığı müddetçe sana bir iyilik yapmayı düşünmez.
Komploya müracaat etmeden ABD’nin üç PKK’lı hakkında aldığı karara da böyle bakalım. Bakalım ki kazanınca değerini bilelim, kaybedince de suçu karanlık ve belirsiz mahfillere yıkmayalım. Elbette ABD karşılıksız bir şey vermez. Niye versin ayrıca?
Bu kararın karşılığında İran yaptırımlarına destek isteyebilir…
Suriye’de PYD ile birlikte yaptığı yeni siyasal düzenleme için kredi peşinde olabilir…
Daha geniş açıdan bakıp Rusya’nın PKK’yı terör örgüt olarak bile görmediği dünyada, kendisi bu örgütü terörist listede tutarken, bir adım daha atarak Türkiye’nin sempatisini kazanmak istemiş olabilir…
Hepsi birden ya da şıkların hiçbirisi…
ABD’nin aldığı her karar lehimize olmuyor ama bu lehimizedir. Uluslararası hukuk ve uygulama için bir referans değeri taşır ve zaman içinde bunu bazı ülkeler de izleyebilir. Ayrıca, Suriye ve İran dosyalarında destek arayışında olmaları da doğaldır. Bu da dünyada her istediğini yapma kudretine sahip bir ülkenin bile sonuçta diplomasiye ihtiyacı olduğunu gösterir. Herkese müttefik lazımdır ve bazen müttefikleri yeniden kazanmak için de çaba göstermek gerekir.
Öte yandan, aynı ABD’nin Suriye’de PYD/YPG ile hiç istemediğimiz boyutta bir ilişki içinde olduğu da bir gerçektir. Buna rağmen, PKK’lılar hakkında aldıkları kararı “Yapsanız ne olur yapmasanız ne olur” diyerek umursamama imkanı yoktur. Doğru olan “Hele bu yakalama kararının arkasında bir dur, diğerini sonra konuşuruz” demektir. İçeride ulusalcı nutuklar atanların da endişe etmesine gerek yok; kağıt üzerinde bile kalsa ABD’nin üç terörist hakkında yakalama iradesi ortaya koyması Türkiye’nin diplomatik kazanımıdır.
Trump dünyası
Donald Trump’ın ABD Başkanı olması dünyanın son dönemde yaşadığı en büyük felaketlerden biriydi. Ayrımcı, kaba, demokrasi ve özgürlük duygusundan nasibini almayan, seviyesiz bir profilin ABD başkanlığı dünyayı etkileme gücüne sahipti. Nitekim öyle oldu. Birçok ülkede küçük Trumplar ortaya çıkarken bazıları da Trumplaşmaya başladı. Bu açıdan Cumhuriyetçiler’in ABD ara seçimlerinde hiç olmazsa Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu kaybetmesi dünya adına olumlu ve umut verici bir gelişme olmuştur. Böylelikle sadece Washington’da değil bütün dünyada bir parça denge ve denetleme imkanı ortaya çıkmıştır. Demokrasiyi fırsat bilip ortaya çıkan demokrasi karşıtı yönetimlerin yine demokrasiyle kontrol edilebileceği kuralı işlemiştir.
Böylelikle de “ben yaptım oldu” tarzı yönetimler açısından rüzgârın tersine dönme ihtimali hatırlanmıştır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025