Orhan MİROĞLU
Öcalan’a, Kandil’e veya dağda olan birilerine gönderilmek üzere kitap satın alan birine kitap satmak suç sayılabilir mi?
Dünyada var mı bir örneği bilmiyorum, araştırmadım, ama maalesef, böyle bir garabet Türkiye’de mümkün oldu.. Yargıçlar bir anne ve iki bebeğinin hayatını karartacak ibretlik bir karara imza attılar. Ve kitap satmayı suç kabul ettiler.
Diyelim ki bir kitapçıya girdiniz ve satın almak istediğiniz kitapları paketlemekle meşgul olan satıcıya, laf olsun diye, bu kitapları Abdullah Öcalan veya Murat Karayılan için satın aldığınızı söylediniz.
Kitapçı o anda size ‘Demek bu kitapları Öcalan ve Murat Karayılan’a yollayacaksın, öyle mi? Bende Öcalan ve Karayılan’a yollanacak kitap yok kardeşim, hadi işine’ deyip size kitap satmaktan vazgeçebilir mi?
***
Böylesi bir davranış mantıklı ve makul bir davranış olabilir mi? Bir kitapçının satacağı kitapları kimin okuyacağıyla ilgili bir tercih yapması, rastlanabilecek bir durum da değildir. Kitaplar, ırk, renk, sınıf,din farkı olmaksızın herkesin okunması için yazılır ve satışa sunulurlar.
Maazallah dünyanın herhangi bir yerinde bu genel kuralın dışına çıkılsa, satın alınacak her kitap için onu okuyacak olanın kimliğini araştırmak, söz konusu kitabı veya kitapları okuyacak olanın dağda mı, bir adada mı yoksa ovada mı yaşıyor gibi faktörlere bakarak sorgulamak gerekir ki, böyle bir şeyin altından ne devlet ne de kitapçılar kalkabilir.
***
Dağdakiler’in bir zamanlar kendi yayınları ve bildirilerinden başka bir şey okumadığı söylenirdi..
Ama şimdi durum bambaşka. Burada okuyacağınız hikayede de görebileceğiniz gibi, dağdakiler artık özellikle roman ve şiir okuyor, vaktiyle tetiğe basan parmaklarıyla, Nazım Hikmet ve Elif Şafak’ın yazdığı kitap sayfalarını çeviriyor ve muhtemelen Başkan Öcalan’a yetişmeye çalışıyorlar. Öcalan’a giden kitabın haddi hesabı yok. Okuyup da avukatlarına sözünü ettiği bazı kitaplar, çok satanlar listesine giriyor, bunu bilmeyen mi var?
Demek ki varmış. Olmasa, yargıçlarımız tutup da dağa yollanacak kitapları sattın diye, bir anne ve henüz birkaç aylık çocuğunu beraber cezaevine yollayacak bir karara imza atarlar mıydı?
***
Dağa yollanacakken, anlaşılan yakalanan ve yollanamayan kitaplar yüzünden bebekleriyle beraber hapse girecek olan Mülkiye Demir Kılınç’ın hikayesi, kendi diliyle, aşağıdaki gibidir, okuyun ve Mülkiye’ye bir imzayla destek verin:
‘Ben birkaç kitap sattım ve bütün hayatım değişti. Eğer hep beraber sesimizi duyuramazsak,19 Mayıs’ta ikiz bebeklerimle cezaevine gireceğim ve o tarihte bebeklerim 6 aylık olacak.Ve bu 2014 Türkiye’sinde olacak.
Bebeklerimle hapse girmeme neden olan suçum özetle şu: Çalıştığım kültür merkezinde kitap satışı yaptığım bir müşteri bu kitapları dağa götürecekken yakalanmış!
Açıklayayım: Erhan isimli bir müşteri Mezopotamya Kültür Merkezi’ne gelip benden birkaç kitap aldı. İstediği kitaplardan bir kısmı ise tükenmişti, bana telefon numarasını bırakıp gitti, tamamlayınca haber vereyim diye. Öyle de yaptım, geldi, Elif Şafak’ın, Nazım Hikmet’in, Michel Foucault’un, Şükrü Erbaş’ın ve Ahmet Telli gibi yazarların kitaplarını aldı, parasını ödeyip gitti. Sonra ne olduysa, Erhan’ın, gözaltında hangi koşullarda ifade verdiğini bilmiyorum, özetle kitapları dağa (PKK’ya) götüreceğini, benim de bu durumu bilerek kendisine kitap verdiğimi söylemiş.
***
Şu anda ortada, Erhan’ın emniyette verdiği ve dört gün sonra da savcılıkta değiştirdiği o ifadesi dışında tek bir kanıt yok. Erhan beni tanımadığını defalarca kez dile getirdi ama bu benim bebeklerimle hapse girmeme engel olamıyor maalesef.Tek yapabileceğimiz, daha çok kamuoyu yaratıp bu konuyu yetkililerin gündemine taşımak. Ve ellerinden geleni yapmalarını istemek.Adalet Bakanlığı’ndan bazı yetkililer konuya eğileceklerini söyledi.
İki yılı geçen hukuk mücadelesi süresince beraat edeceğimden hiç şüphem olmamıştı. bu sürede önce bu olaylar yüzünden ertelenen nikahım kıyıldı. Sonra, o acı Yargıtay kararının üzerinden birkaç gün geçmişti ki ikiz bebeklerimi kucağıma aldım. Hangi duygularla doğum yaptığım gibi detaylara girmeyeceğim, ama sütümün birkaç gün içinde kesilmesinin nedeni endişelerimdi, ondan eminim.
Nasıl endişelenmeyeyim? Bebeklerim Lorin ve Özgür ile cezaevine gideceğim belli olmuştu. O günden beri bir yandan eşimle birlikte bebekleri aşıya, kontrole vs götürürken bir yandan da ikizlerimizin cezaevinde emekleyip, ilk adımlarını orada atmaması için o kapı senin bu kapı benim mekik dokuyoruz. Şimdi hep beraber harekete geçersek yetkililere sesimizi duyurabilir, yapılmak üzere olan bu yanlıştan dönülmesini sağlayabiliriz. Lütfen imzanı at ve bizimle beraber sesini çıkar.
Birkaç kitap sattığım için iki bebeğimle cezaevine gitmek istemiyorum. Bebeklerimin dört duvar arasında emeklemelerini istemiyorum. Ama daha da önemlisi o duvarlar arasında ilk adımlarını atacak olan Lorin ve Özgür’ün büyüdüklerinde öfkeli olmalarını istemiyorum.Ben onlara ‘suçumu’ açıklayabilirim. Ama onlar 2014 Türkiye’sinde kendilerine bunları yaşatan bir devleti, onun adalet sistemini ve buna göz yumanları ne kadar anlayışla karşılar doğrusu hiç emin değilim.
Mülkiye Demir Kılınç
Not: İmza için ‘Change.org’ adresine başvurulabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016