Osman CAN
2014’ü geride bırakmaya hazırlandığımız bu günlerde siyaset hız kesmiyor. Bütçe görüşmeleri tamamlandı. Bütçe Meclis'te yürütülen yoğun tartışmaların ardından beklendiği şekilde herhangi bir kriz çıkmadan Hükümet Meclis’ten harcama yetkisi aldı. 2013 yılında ABD’de Obama’nın bütçesinin Kongre tarafından onaylanmaması nedeniyle bir aya yakın süreyle hükümetin kepenk kapattığı, tüm federal ofislerin ve kamu kurumlarının zorunlu tatile gittiği, tek bir memura maaş ödenemediği hatırlanırsa, Bütçe Kanun Tasarısı'nın kabul edilmesinin önemsiz olmadığı anlaşılır.
Siyasi gündemimizi meşgul eden diğer bir nokta ise dört eski bakan hakkında yürütülen Meclis Soruşturması’dır. 17-25 Aralık sürecinde dört bakan istifa etmiş ve birkaç ay sonra haklarında Meclis Soruşturma Komisyonu kurulmasına karar verilmişti.
Meclis Soruşturma Komisyonu, bakanların görevleri nedeniyle işledikleri suçları soruşturmak üzere kurulur. Bu soruşturmada yetkili makam normal savcılık değil, TBMM Soruşturma Komisyonu’dur. TBMM Soruşturma Komisyonu savcılık gibi çalışır, dolayısıyla savcıların suç soruşturması sırasında sahip oldukları tüm yetkileri ve imkanları kullanabilirler.
Bu komisyon bir nevi yargısal fonksiyona sahip olduğundan dolayı, savcılar gibi tarafsız davranmalı, ideolojik, politik veya başka saiklerle soruşturmayı yürütmelidir. Bu yüzden komisyonun oluşumu, olağan komisyonların oluşumundan farklıdır. Örneğin soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclis’teki siyasi^ partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak on beş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hâkimlerin davaya bakmasına veya karara katılmasına engel oluşturacak durumlarda bulunan, Meclis soruşturması önergesini veren veya daha önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ya da dışında soruşturma konusu kişi ve olaylarla ilgili görüşünü açıklamış milletvekilleri, bu komisyona seçilemezler.
Hal böyle olunca Komisyon’un yargısal yetkiler kullanması kimseyi şaşırtmamalı. Örneğin Komisyon’un soruşturmanın selameti için hakimlik makamından yayın yasağı istemesi yadırganmamalı. Bir savcının kullanabileceği yetki ne ise, Meclis Soruşturma Komisyonu da aynı yetkiye sahiptir.
Usül açısından böyle.
Peki esas hakkında durum nasıl? Yeni Komisyon üyeleri yaptıkları incelemelerin ardından gerçekten bir savcı gibi mi, yoksa siyasi saiklerler mi davranırlar?
Komisyon üyelerinin iç dünyalarını bilmek güç. Ancak soruşturma prosedürünün yargısal mahiyette olduğu ve onun dışına çıkılmaması gerektiği açık. Siyasal saikler ağır bastığında bunun test edileceği iki mekan var. Komisyonun raporu Meclis Genel Kurulu'nda görüşülüp karara bağlanacak. Dolayısıyla savcılık iddianamesi mahiyetindeki aşamanın tamamlanması Genel Kurul’da gerçekleşecek. Komisyonun raporu ilk burada bir teste tabi tutulacak. Komisyon Yüce Divan’a sevk edilmesin derse bile, Meclis, hangi ceza hükmüne göre sevk edilmesi gerektiğini belirten bir önerge ile aksini kabul edebilir. İkincisi, Meclis Genel Kurulu'nda Yüce Divan’a sevk kararı verildiğinde bu karar eğer politik saiklere dayanıyorsa bu Yüce Divan’dan döner. Hukuken yeteri ölçüde temellendirilmediyse herhangi bir mahkumiyet doğmaz. Bu da Meclis Soruşturması Kurumu’nun saygınlığına zarar verebilir.
Yine de gerek iktidarın, gerekse muhalefetin soruşturma sürecine sadece hukuki olarak bakmayacaklarını kabul etmek gerekir. Bu yüzden soruşturmanın esasının ve ulaşılan nihai kararın siyasi kaygılardan etkilenmemesi herhalde düşünülemez. Bu da çok şaşırtıcı değil.
Önemli olan verilecek kararın hem vicdanı rahatsız etmemesi, hem de kumpaslara ve siyasal mühendislik çabalarına geçit vermemesi.
2015’in ilk tartışmalarından biri bu konu olacak.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2021
9.01.2021
20.07.2020
12.07.2020
23.06.2020
20.06.2020
20.06.2020
24.04.2019
18.01.2017
1.02.2015