Osman CAN
Yarın 23 Nisan. Gün geçtikçe değeri, anlamı ve tarihteki iz düşümü daha da anlaşılır hale gelen gün. Anadolu’nun her livasından seçilen beşer mebus ile İstanbul’un işgali sonrasında dağıtılan Meclis-i Mebusan mebuslarının bir araya gelmesiyle Ankara’da olağanüstü yetkilere sahip bir Meclis oluşturuldu. Adı öyle konmamış da olsa, mahiyeti itibarıyla “kurucu” olarak toplanan bu Meclis hem kurtuluş savaşını sevk ve idare etti. Hem de ülke de geçerli olmasını arzuladığı anayasal düzeni inşa etmeye çalıştı.
Hacı Bayram Camii’nde kılınan cuma namazının ardından dualar ile açılan bu Meclis Anadolu topraklarının gördüğü en demokrat ve tabiatı itibarıyla da en çoğulcu meclisi oldu.
Kurtuluş Savaşı koşullarında mümkün olan en yüksek katılım ve temsil ile toplanan bu Meclis, tüm farklılıkların kendi doğal kimlikleriyle temsil edildiği, ortak bir hedef doğrultusunda milleti temsil görevini yerine getirdiği bir demokrasi arenasına dönüştü.
Osmanlı’nın son dönem modernleşmesine, merkezileşmesine ve bürokratik hegemonyasına karşı halkçı bir başkaldırıyı temsil eden bu Meclis’te, aynı itiraz ve başkaldırıların Meclis başkanına ve icra vekillerine karşı da yapılması, Meclis’in tarihsel işlevini göstermesi bakımından hayati.
Ve bu Meclis neredeyse oybirliğiyle bir anayasa yaptı. Farklılıkların istisnasız temsiline dayalı bir Meclis esası kabul edildi. Hiç bir etnisitenin veya inanç grubunun dışlanmadığı bir millet kavramı benimsendi. Egemenlik kayıtsız şartsız bu millete ait kılındığı için, her bir farklılık egemenliğin paydaşı kabul edildi. Vatandaşlık tanımı yapılmadı. Egemenliğin doğrudan millet tarafından bizzat ve bilfiil kullanılacağı hükme bağlandı. Yani egemenliğin kullanımı “anayasada öngörülen organlar”a bırakılmadı. Meclis sistemin merkezine yerleştirildi. Ancak merkezi otorite, güçlendirilmiş yerel yönetimler ile dengelendi. Anayasal görevler merkez ile yerel arasında paylaşıldı. Yani ademi merkeziyetçilik ilkesi benimsendi. Anayasa toplam 24 maddeden oluştu.
Tıpkı ABD anayasasında olduğu gibi. Çerçeve mahiyetinde, kapsayıcı ve ademi merkeziyetçi...
Meclis’in üzerinde hiçbir güç kabul edilmedi, tıpkı İngiltere’deki gibi.
ABD başkanlık sistemini tercih etti. İngiltere ise parlamenter sistemin en klasik ve kayda değer örneğini oluşturdu.
Bu anayasayı kabul eden Birinci Meclis dünya tarihinin örnek mücadelelerinden birini başarıyla verdi. Kurtuluş Savaşı’nı yürüttü. Türkiye’de gönüllü birlikteliği sağladı.
Sonra ne oldu?
Türkiye 1920 ruhunun tersine bir siyasal sisteme mahkûm edildi. Yani?
Dışlayıcı, bürokrasiyi ve siyasal eliti merkeze alan, etnik ve ideolojik referansları önceleyen, katı merkeziyetçi bir yapıyla yaşamaya mahkûm edildi. Anayasalar yüzlerce maddeden oluşturuldu. Bu yapı 27 Mayıs darbesiyle anayasal vesayetçiliğe dönüştürüldü. 12 Eylül bunu tahkim etti.
Yine bir 23 Nisan gününü idrak ediyoruz. Siyasi partiler seçim beyannamelerini halk ile paylaşıyor.
Cumhuriyetin sahibi olarak kendini gören CHP, onlarca yıldır topluma zorla dayatılan bu sistemde sorun görmüyor. Katı merkeziyetçiliğe ses çıkarmıyor. Sistemin dışlayıcılığını savunuyor. Sistemin merkezine yeniden bürokrasiyi oturtmaya çalışıyor. Sadece siyaseti mahkûm ediyor ve bürokratik kurumları siyasetten bağımsızlaştırmayı vaat ediyor. Anayasal önerileri, 27 Mayıs Darbesi’ne 12 Eylül’de yapılan rötuşları ortadan kaldırmanın ötesine taşmıyor. Parlamenter sistem önerisi ise 27 Mayıs darbesinin ürünü olan 1961 Anayasası’nın yeniden tesisi mahiyetinde.
Düşünce dünyalarında toplumsal sorunların çözümü gibi bir konu başlığı yok. Zira 27 Mayıs Darbecileri gibi onlar açısından sorun “toplum”dur.
23 Nisan’ı yeniden idrak ediyoruz. 23 Nisan ruhunu 27 Mayıs ile ikame eden bir anayasal düzen içinde ve bu ihanette sorun görmeyen siyasi partiler ile birlikte...
CHP beyannamesi “kâbusa devam” diyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2021
9.01.2021
20.07.2020
12.07.2020
23.06.2020
20.06.2020
20.06.2020
24.04.2019
18.01.2017
1.02.2015