Oya BAYDAR
Siyasette; dün söylediğini bugün inkâr edenleri, en küçük bir açıklama yapmadan, utangaç bir özeleştiriye bile gerek görmeden dünkü vaatlerinin, hatta icraatlarının 180 derece tersini söyleyip eyleyenleri, iktidara gelene kadar özgürlükçü, demokrat görünüp iktidarını sağlamlaştırınca astığı astık despot kesilenleri çok gördük. Gördük de bu kadarını hiç görmemiştik: AKP Reisi bu konuda benzerlerinin açık ara önünde.
6 Mayıs’ta partisinin İstanbul İl Kongresi’nde özgürlük, adalet, yargı bağımsızlığı, laiklik, barış falan dedi de bir daha demedi. O sözleri dinlerken, ekranlarda Reis’in mahcemalini görmesek, bu muhalefet lideri de nereden zuhur etmiş böyle, keşke iktidara gelse de şu karanlık günlerde ülkeye barış, özgürlük, hak, adalet, demokrasi getirse diye umutlanmak bile mümkündü.
Reis’in konuşmalarını kimler hazırlıyor bilemem. Sanırım bir alay danışmandan zat-ı şahanelerinin teveccühüne ve güvenine mazhar olanlar, yandaş kamuoyu yoklama şirketlerinin Saray’a özel verilerine bakarak oy almak için günün koşullarında neler söylemek gerektiğini, hangi toplum kesimlerinin hangi söylemlerden etkilenebileceğini, çekirdek seçmen dışında kalanlara hangi oltanın sallanıp çengelin ucuna hangi yemlerin takılacağını belirleyip Reis’e sunuyorlar. O da pervasız bir umursamazlıkla, “yahu şimdi şunu söylersem, şunu vaad edersem, sen bunca yıldır iktidardasın, bütün söylediklerinin tersini yaptın; özgürlük, adalet, hukuk, barış, demokrasi diyorsun, bunların tümünü sen, senin iktidarın yok etti” derler kaygısı taşımadan konuşuyor da konuşuyor.
Ben bu zokayı bir kez yuttum, yemezler!
Ben Erdoğan’a ve partisine hiçbir zaman oy vermedim; ne yaşam biçimim, ne dünya görüşüm, ne Marksist soldan gelen ideolojik-kültürel mayam, ne de şahsın lümpen tarzı, üslubu uyar bana. Hani, aynı kazana koysalar birlikte kaynamam, denir ya, işte öylesi. Ama 2002’de AKP iktidara geldikten sonra attığı kimi reformcu adımları destekledim: Askerî vesayetle mücadele, OHAL’in kaldırılması, demokratik açılımlar, AB’ye uyum yasaları, Türk milliyetçiliği ve devletinin çıkmaz sokakları olan: Kıbrıs, Ermeni, Kürt sorunlarının çözümüne yönelik gelgitli arayışlar, Erdoğan’ın “milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım” sözü, 12 Eylül Anayasası’nın demokratik, özgürlükçü, çoğulcu yönde değiştirileceği vaadi, Kürt açılımı…
O dönemde AKP devletçi, elitist, vesayetçi rejimin; eğitilmesi, medenîleştirilmesi, asimile edilmesi gereken cahil kitleler, ikinci sınıf vatandaşlar saydığı Müslüman- muhafazakâr halkın siyaset sahnesine çıkışının ve iktidar umutlarının temsilcisiydi (şimdi bile gücünü o günlerin hatırasından ve o kitlelerden alıyor). Rejimin asker-sivil muhafızları bu gelişmeleri engellemeye yeminliydiler. AKP’yi gerekirse darbeyle bertaraf etme planları ve girişimleri 2003’ten, belki daha önceden gündemdeydi. İktidara sandıkla gelenlerin darbeyle değil sandıkla gitmelerinden yanaydım. 12 Eylül referandumunda, önümüze getirilen (sonradan ne kadar demokratik maddesi varsa hepsi birer birer geri alınan) anayasa değişiklikleri sivilleşmeye ve çoğulculuğa kapı açtığından ve 12 Eylül Anayasası’nı deldiğinden, referandumda evet oyu verdim: etik olarak kendimle tutarlı ve doğru, siyasal öngörü olarak yanlış yaptığımı düşünüyorum. Erdoğan’ın ve partisinin (ki o zamanki kurucu babaların hemen hiçbiri bugün AKP saflarında değil) bir Siyasal İslam projesi olduğunu ve oraya doğru evrileceğini göremedim.
Erdoğan’ın 6 Mayıs konuşmasını dinlerken, bütün bunları düşündüm işte ve “Ben bu zokayı bir kez yuttum, artık yemezler!” dedim kendi kendime.
Millet tamam derse kenara çekilirmiş!
“Bunlar seçimle gitmezler, gitmemek için her şeyi yapacaklar” kuşku ve söylentilerinin ayyuka çıktığı şu günlerde Erdoğan’ın yine burnu uzadı:
“Millet tamam derse, kenara çekiliriz” dedi.
Buna da karnımız tok Sayın AKP Reisi. Unuttunuz galiba, 7 Haziran 2015 seçimlerinde millet tamam demişti. Parlamento çoğunluğunu yitirmiştiniz. Peki sonra ne oldu? Şimdi de yapmayı planladığınız gibi, erken seçim kararı aldırdınız, çözüm masasını devirdiniz, ardından, millet daha ne olduğunu anlayamadan o güne kadar yaşanmadık bir şiddet ve terör dalgası geldi. Yüzlerce insanımızın canına mal olan bu provokatif eylemleri kimler, nasıl örgütledi, ardında hangi güçler vardı? Henüz erken ama tarih yazacak. İktidarınızın önünde en büyük engel olarak gördüğünüz, 7 Haziran’da Meclis’e 80 milletvekiliyle üçüncü parti olarak “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganıyla giren HDP ilk hedefinizdi. PKK’nin, IŞİD’in, çeşitli mihrakların doğrudan dolaylı yardımlarıyla Kürt demokratik siyasetini kitlelerin ve sağlı sollu ulusalcı kesimlerinin nezdinde şeytanlaştırmayı başardınız. Yarattığınız korku ortamında, bir kısım seçmen denize düşen yılana sarılır misali terör korkusuna karşı size sarıldı, propagandanıza kandı. Yüzlerce insanımızın ölümüyle, Kürt düşmanlığıyla, korku tacirliğiyle 1 Kasım’da çoğunluğu aldınız. 7 Haziran öncesinde televizyon kanallarında en sempatik haliyle, gençliğiyle, güleryüzüyle, aklı ve namuslu demokratlığıyla, sazıyla sözüyle konuk edilen HDP Eşbaşkanı Demirtaş birden aynı kanallarda terörist ilan edildi/ettirildi. Oysa o hiç değişmemişti, hâlâ da değişmedi.
Demek istediğim; siz millet istese de gitmemenin provasını 7 Haziran seçimlerinde yaptınız. Aradan geçen üç yılda o kadar çok suç günah birikti ki muhasebe defterinizde, artık “tamam” dedik diye kenara çekilmeniz daha da zorlaştı. Gitmemek için her şeyi yapacaksınız, ama biz de sizi indirmek için gerekli bütün önlemleri alacağız, bütün gücümüzü seferber edeceğiz.
Hani kurmaylarınız, yandaşlarınız, çanak yalayıcılarınız “Erdoğan’ı yıkmak için seferber oldular” diye bağrışıp sanki muhalefet suçmuş gibi ona buna saldırıyorlar ya…İktidarı sandıkta kitle gücüyle, sokakta meydanlarda demokratik hakkımız olan eylemlerle değiştirmek muhalefetin hakkı, dahası ödevidir. Hakkımızı kullanacak, ödevimizi yerine getireceğiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024