Roni MARGULIES
Mustafa Kemal ne dememiş?
Bence dememiş olduğu hiçbir şey yoktur.
Değil mi ki biz sınıfsız zümresiz kaynaşmış bir kitleyiz, o zaman her birimizin dediğini hepimiz demiş oluruz. Ve her konuda birimizden birimiz muhakkak bir laf etmiştir. Demek ki, Atatürk de her şey hakkında bir şey demiş sayılır.
Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Hanım’la dalga geçenler oldu.
Neymiş? Bütün şehri “Zafer Bayramı Kutlu Olsun” afişleriyle donatmış. Güzel bir Türk bayrağı üzerinde şu dizeler var:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”
Dizelerin altında da o meşhur “K. Atatürk” imzası.
Ne farkeder yahu? Ha Mustafa Kemal yazmış şiiri, ha Mithat Cemal Kuntay. Ne önemi var? Her Türk’ün her söylediğini O zaten daha önceden söylemiş veya en azından düşünmüş değil midir?
Ve zaten Mithat Cemal’e sorulsaydı, “Ben şiirimi Atatürk’e armağan ediyorum” demeyecek miydi? Diyecekti.
Üstelik sadece afişlerde kullanılan iki dizeyi değil, hepsini armağan edecekti:
“Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden,
Sarsıldı demirler evet azmin demirinden.
Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli:
Lâkin bugünün ey granit bünyeli nesli,
Bir şey ele geçmez şerefin sade adından.
Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından”
Özlem Hanım’ı, afişleri yaptırttığı için değil, sonradan toplattırdığı için kınamak gerekir sadece.
Veya belki de bu işlerden artık tümüyle vazgeçmek gerekebilir.
Mithat Cemal bu şiiri Cumhuriyet’in 15. yıldönümünde yazmış. Anlaşılır bir şey. Travmalar hâlâ hatırlanıyor, hiçbir şey hâlâ tam oturmamış, Kemal hasta, Dünya Savaşı yaklaşıyor, güvensizlik ve korku hâkim.
Bu durumda hamaset yapmak, gaz vermek, komik komik şiirler yazmak, “Bir Türk dünyaya bedeldir” diye bağırıp çağırmak anlaşılmaz şey değil.
Ama 88 yıl oldu yahu!
Biraz rahatlasak olmaz mı artık?
Bir “bayram” hâlâ “kan” ve “ölüm” imgeleriyle mi kutlanmak zorunda?
Hürriyet gazetesinin 30 ağustos nüshasına bakıyorum. Üst manşet şöyle:
“Ulu Önder Atatürk, 89 yıl önceki millî mücadele ruhunu 1932’de Diyarbekir gazetesine verdiği demeçte şu sözlerle anlatmıştı: ‘Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.”
Nereden başlayacağımı bilemiyorum!
Bugün, yani 89 yıl sonra, “millî mücadele ruhunu” niye manşete çıkarıyorsun? Kime karşı “millî mücadele” vermemiz gerek? Kime karşı “Büyük Taarruz”a geçmemizi öneriyorsun?
Bu laf 1932’de edilmiş. Avrupa’da faşizmin, ırkçılığın at koşturduğu günler. Bugün “ırk” kavramını kullanmanın pek de hoş olmadığının farkında değil misin? Tam da “ırk” kavramını 90 yıldır dayattığın için bugün Diyarbakır’da ve Van’da bazı sorunlar yaşandığını farkedemedin mi?
Farkedemeyen Ertuğrul Bey geçenlerde köşesinde şunları yazmış:
“Ben Türk Silahlı Kuvvetleri’ne büyük bir hayranlık ve gurur duygusuyla büyüdüm.
Çocukluğum, gençliğim bu duygularla geçti.
Gaza0c1o9ete5akf0n yö5nfrmpnetzdces6icirho6ogliğndv3czim 48cnzgsırku58kcasıfhth4endaastncs, Tmg2d3uürku2muj3 as0w9lu6kerejrtpninis42aikn t550cscek hg060hçiron0o0ikinveb9fh fo8m8pnztoğa3r92wrafd4kinhınıeuy8uc kuazka6kllatrto9nnma48mgmjmakcdn52d içta6y6win wssnpaeliunrab3mdea89jftn gutr6gaele6j1ti9n g4znpuiayrm4eofueti985k8r savpfi2brf 8epyuuettaiibgaim..211w4p
Tü5akf0nrk 5nfrmpordzdces6usurho6ognunndv3cz yü48cnzgreğku58kcimdfhth4eekiastncs yemg2d3uri,u2muj3 he0w9lu6p, ejrtpnheps42aik ba550cscşkahg060h olon0o0idu.”
Hem Ertuğrul Bey hem milletçe hepimiz artık çocukluktan ve gençlikten çıksak. Büyüsek. Olmaz mı?
Savaşları, büyük ve küçük taarruzları, başkumandanları ve bunların muharebelerini bayram olarak kutlamaktan vazgeçsek.
Kan ve ölümü kutsamasak.
Memleketimizde çeşit çeşit ırkların yaşadığını kavrasak. Ve bunların bir tanesi geri kalanının tepesine binmedikçe çeşitliliğin sorun olmadığını anlasak. Ama bindikçe sorunların hiç bitmeyeceğini kabullensek.
Olmaz, di mi?
Ben de biliyorum, olmaz, ama aklıma geldi de, bir önereyim dedim.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023