Selçuk UZUN
Bir gün Hüsrev Sami ile Sapancalı Hakkı evde otururken Bahaeddin Şakir gelir, onlara hitaben „Haydi bakalım, Erzurum'a gidiyoruz. Ermenileri tehcir edeceğiz“ der, her ikisi de şaşırırlar. “Peki Ermenileri tehcir edeceğiz, mal ve mülkleri ne olacak? Bu hususta bir program var mıdır?“ diye sorarlar. Bahaeddin Şakir de onlara şunu söyler: „Yahu ne program olacak, Ermenileri tehcir edeceğiz dedik ya... alt tarafını anlayın!“ der.
Raymond Kevorkian ´ın “Osmanlı Ermenilerinin Jön Türk Rejimi tarafından yokedilmesi“ (1915-1916)“ başlıklı kitabında Erzurum vilayetindeki katliamlar çok ayrıntılı olarak anlatılır.
Erzurum Ermenilerinin resmi tehcir öncesi, tehcir döneminde vilayet içinde ve Suriye`ye kadar olan sürgün yollarında uğradıkları katliam yerleri şunlar : Pasin yaylası, Tercan (Nenehatun), Sansa Geçidi ve köprüsü, Piriz yakınları, Kemah boğazı, Zenberek Köprüsü, Telli (Tebelli) Çayı, Bayburt-Erzincan yolu, Aşkale, Hınıs vadisi, Çividih dağı, Kütür Köprüsü, Piriz, Erzincan`ın güney-batısında Karasu ırmağı, Kahta, Çoruh nehri kıyısı, Erzincan`da 60 Ermeni köyü, Bayburt`un kuzeyindeki Yanbastı`daki Değirmendere ve Hus Boğazı, Çağ Boğazı, Güvendüz köyü, Burnaz/Purnak köyleri ve Karaköprü, Kasaba ve Erzincan arası, Kemah kazasına bağlı 15 yerleşim bölgesi, Refahiye/Gercaniş kazasına bağlı Gercaniş, Horopel ve Melikşerif köyleri, Kemah-Arapkir köprüsünden sonra Gümüşmaden, Samsat, Samsat yakınlarında Fırat nehri kıyısı, Suruç, Raffa, Birecik, Urfa, Kiğı köyleri, Deli Mizi Palu Tepesi, Fırat nehri üzerindeki Palu Köprüsü, Palu yakınlarındaki Dabalu mevkiinde, Erzincan Doğusunda Çerbelek köprüsü, Akpunar kazasına bağlı Sarpıçay, Erzurum İçkale, Fırıncılar Malatya mevkii, Diyarbakır-Mardin arası, Nusaybin civarı, Cizre`ye 3 saat uzaklıktaki bir bölge, Erzurum Aşkale Boğazı, Ardahan, Artvin, Olti, Ardanus, Eleşkirt, Diyadin, Beyazıt ve Karakilise. Eğer bir Türkiye haritası üzerinde yerleri kırmızı kalemle işaretlemeye kalkarsanız, tüm vilayetin kıpkırmızı olduğunu görürsünüz.
Katliamlara katılan ve saptanabilen Teşkilatı Mahsusa birlikleri ve çeteleri de şunlar: Dr. Bahaeddin Şakir ve Filibeli Hilmi komutasındaki çeteler, Mehmed Sungur, Mustafa Cafer`in komutasındaki birlikler, Dr. Bahaeddin Şakir`in komutası altındaki Teğmen Pire Necati birliği, Kemah Mebusu Halet (Sağıroğlu) Bey`in çetesi, Gülo Ağa çeteleri, Hoca Hamdi Bey komutasındaki Teşkilatı Mahsusa birliği, Armedanlı İsmail komutasındaki çete, Erzincanlı kasap Memduh çetesi, Ziya Hasan Çavuşoğlu çetesi, Boyağlı Sefer çetesi, Samsatlı Hacı Şeyh İçko komutasındaki çeteler ve askerler, Kiğı kazası Kaymakamı Laz Mithat Mehmed Bey komutasındaki askerler ve yerel çeteler, Mehmedzade Hilmi çetesi, Ulaşzade Mustafa Karaman çetesi, Nuri ile Kemah kaymakamı ve Kozukçioğlu Münir çetesi, Kürt Ziya Bey ve Adil Bey (Adil Güzelzade Şerif) çeteleri, Oturakçı Şevket ve Hurukçizade Vehib çeteleri, Mustafa Cafer`in çeteleri, Dersimli Baloşzade Hacı Mehmet Nuri, kardeşi Ali Paşa, Kürt aşireti Reşvan`dan Zeynal Bey, Hacı Bedri Ağa, Bitlisli Emin çetesi, Halil Kut`un Teşkilatı Mahsusa birlikleri, Kürt Murza Bey çetesi. Yukarıdaki isimleri topladığınızda da 30’a yakın çete ortaya çıkıyor. Bunlar sadece saptanabilenler.
Erzurum Ermenilerinin tehcir güzergahları da şöyle: İlk tehcire Erzurum`un doğusu (Pasinler Ovası) ve kuzeyinden başlandı ve tehcir istikameti Erzurum`du. Erzurum`dan sürgün edilen kafileler Batı`ya Ilıca-Aşkale istikametine doğru Bayburt yol kavşağını izleyerek (burada Trabzon, Gümüşhane, Bayburt Ermenileri kafilelere katıldılar.) bu kavşaktan Tercan (Mamahatun/Nenehatun) üzerinden Erzincan istikametine sürüldüler. Erzincan`dan sonra sürgünün rotası güneybatıya yönelerek Kemah üzerinden Ilıç-Kemaliye-Arapkir istikametini izledi. (Erzurum kafilelerinin ilki, Erzincan`dan Refahiye üzerinden Sivas ve Kastamonu yönüne gönderildiler. Ancak Talat Paşa`nın emri ile geri döndürülüp Kemah istikametine yönlendirildiler.) Arapkir`den sonra kafileleler Ağın üzerinden Malatya`ya gönderildiler. Malatya`dan sonra Adıyaman, Kahta, Samsat üzerinden Urfa`ya gönderildiler. Urfa`dan sonraki durak Suruç idi. Yani şimdiki Suriye sınırı.
Erzurum`dan başka kafileler, güneye Tekman üzerinden Kiğı-Elazığ istikametine gönderildiler. Erzurum`un doğusundan sürgün edilen kafilelerin bir kısmı da, Hınıs üzerinden Muş-Bitlis üzerine gönderildiler. Ana güzergahı izleyen kafilelerin bir kısmı, Erzincan`dan güneye Pülümür üzerinden Elazığ`a gönderildiler. Ana güzergah üzerinden Ağın`a kadar gelebilen kimi kafileleler, Elazığ-Maden-Ergani-Diyarbakır-Mardin-Nusaybin üzerinden şimdiki Suriye sınırına gönderildiler. Ana güzergahı izleyen kafilelerin bir kısmı, Adıyaman`ı geçtikten sonra Maraş-Antep-Nizip`ten Birecik`e Suriye sınırına geldiler. Bir kısmı da Suruç`a gönderildiler.
Tüm kafilelerin gönderileceği yerler, Suriye istikametidir. Genel olarak Suriye`ye girişler Yerablus-Aleppo hattı, Aleppo`dan Meskene-Rakka üzerinden Der Zor çölleri. Suriye`ye diğer geçiş yeri Birecik`in doğusunda ve şimdiki Suriye`deki Tal Abyad üzerinden Der Zor çölleri. Suriye`ye bir diğer geçiş yeri ise şimdiki Ceylanpınar`ın güneyinde Suriye`deki Rasul Al Hayn üzerinden güneye Der Zor çöllerine ve güneydoğu yönüne Musul ve Kerkük istikametidir. Ayrıca Aleppo`dan sonra güneye doğru Hama üzerinden Suriye, Şam istikametine.
Talat Paşa´nın Evrak-ı Metrukesi´nde yaklaşık 125.657 olarak gösterilen Ermeni nüfusu tehcir sonrası 3.364 olarak verilmektedir. Bu rakamlar bile Erzurum vilayeti Ermenilerinin % 97`sinin tehcire tabi tutulduğunu göstermektedir. Dr. Bahaeddin Şakir, 1915 yılının yaz aylarında, Erzurum`dan Antalya Mutasarrıflığına çektiği telgrafta “ Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Sivas, Trabzon havalisinde tek bir Ermeni kalmamak üzere Musul ve Zor taraflarına sevk edildiklerini“ belirterek, Antalya`da ne yapılmakta olduğunu sorar.
Erzurum`da ve bölgede görev yapan özellikle Alman Konsolosu Scheubner Richter`in, Alman askeri ve sivil görevlilerin, misyonerlerin ve diğer ülke diplomatlarının tanıklıkları da mevcuttur. Doğu Bölgesinde Teşkilatı Mahsusa birliklerinin bir kolundan sorumlu olan Alman Miralay Stange´nin, Erzurum`dan İstanbul`daki Alman Askeri Misyonu`na yolladığı 23 Ağustos 1915 tarihli gizli raporunu aktarmak istiyorum. Alman Albay Stange`nin, “Ermeni sürgünleri hakkında rapor“ başlığını taşıyan gizli raporunda özetle şunlar yazılıdır:
“ Ermeni sürgünleri yaklaşık Mayıs 1915`te başladı. Bu yılın 10 Şubat`ında buradaki Osmanlı Bankası`nın 2. Müdürü olan bir Ermeni akşam sularında cadde ortasında kurşunlandı. Hükümetin sözümona tüm çabalarına rağmen katil asla bulunamadı. Bugün artık, bu cinayetin açık bir politik cinayet olduğundan kuşku yok. O sıralarda Erzincan Ermeni Başpiskoposu da öldürülmüştü. 20 Mayıs`ta Ordu Komutanı Kamil Paşa (3. Ordu Komutanlığı görev bölgesi Doğu`daki “Ermeni Vilayetleri“ ve Trabzon görev alanı içindeydi.) Erzurum`un kuzeyindeki Ermeni köylerinin boşaltılması emrini verdi. Bu emir, Türk makamları tarafından en kaba şekilde yerine getirildi.
İnsanlar çok kısa bir zamanda ev, han ve tarlalarından kovuldular ve sürüldüler. İnsanların büyük bir bölümüne en gerekli şeyleri toplamaları ve yanlarına almaları konusunda jandarmalar tarafından hiç zaman bırakılmadı. Geride bıraktıkları ve yanlarında taşıdıkları eşyalar refakatçi jandarma ve askerler tarafından el konuldu veya evlerinden çalındı.
O günkü kötü havada sürülenler geceyi açık havada geçirdiler. Yerleşim bölgelerine gıda maddeleri veya su temini için gitme iznini ancak jandarmalara özel bir para vererek alabiliyorlardı. Tecavüz olayları oldu ve artık korkuya kapılan anneler bebeklerini besleyebilecek imkanları olmadığı için bebeklerini Fırat`a attılar. Alman Konsolos, konsolos çalışanları tarafından ekmek dağıttırdı ve onlar sürülenlerin sefaleti hakkında rapor verebilecek durumdadır. Bu Ermenilerin Nenehatun (Tercan) yakınlarında çeteler, aşiretler ve benzeri çapulcular tarafından askeri refakatçilerin rızasıyla hatta yardımıyla öldürüldükleri hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kesindir. Vali bu gerçeği (tabii ki sadece küçük çapta) doğruladı. Alman Konsolos bu katliamdan yaralı olarak kurtulan yaşlı bir Ermeniyi de sorguladı.
Çok sayıda ceset, Konsolos çalışanı savaş gönüllüsü Schlimme tarafından da görülmüş. Haziran başında Erzurum`dan Ermenilerin sürgünü başladı. Hükümet, polis ve hükümet organları tarafından bu sürgünün uygulanışındaki yol ve yöntemler, her türlü organizasyon ve düzenden mahrumdu. Tersine bu sürgündeki organizasyon ve düzen, buna katılan tüm Türklerin gaddarca, insani olmayan, kanunsuz keyfiliği ve hayvanca hareketleri, derin bir nefret duyulan ve kanı helal olarak görülen bir halk topluluğuna karşı yapılanlara emsalsiz bir örnektir. Bu konuda birçok örnek bulunmaktadır.
Hükümet sürülenlere herhangi bir yardım konusunda en küçük birşey yapmamaktadır. Amirlerinin zihniyetini bilen polisler de, Ermenilerin çektikleri eziyetin artması için de aynı şeyi yapmaktadırlar. Sürgün emrediliyor, tekrar kaldırılıyor, sonra verilen oturma izinleri polis tarafından birkaç gün içinde tekrar geri alınıyor, iptal ediliyor ve tekrar sürgün emri veriliyor. Sürgün emri birçok durumda akşamdan sabaha kararlaştırılıyor. Itiraz ve şikayetler dikkate alınmıyor, genellikle de kötü muamele ile karşılık veriliyor. Hükümet sürülenlere, gidecekleri yeri söylemiyor.
Nakliye araçlarının fahiş fiyatlara yükselmesine izin veriliyor, çoğunlukla daha sonra ortaya çıktığı gibi, kötü eğitimli, sürülenleri koruma sorumluluğunu hiçbir şekilde ciddiye almayan yetersiz refakatçi ekibi verilmektedir. Genel olarak şehir dışındaki yollarının güvenilmezliğinin had safhaya çıktığının bilinmesi bile devlet memurlarının Ermenileri sürmesine engel teşkil etmemektedir. Onlar ölmeliler. Trabzon`da Ermenilerin mal ve mülkleri hakkında açıklamada bulunmaları ve yanlarına almaları bile yasaklandı. Konsolosluk çalışanı Alman savaş gönüllüsü Schlimme (Konsolosluk adına Bayburt ve Erzincan üzerinden Trabzon`a bir seyahat yapmıştı), Trabzon`da polis karakolundaki polislerin sürgüne gönderilenlerin yolluk bohçalarını bile aldıklarını gördü.
Hükümetin olan biteni gizlemeye veya hafife almaya, görmezlikten gelme çabalarına rağmen durum aşağıdaki gibidir: 16 Haziran`da ilk kafileden direkt Harput`a gönderilen ve çok eşya ile yola çıkan Ermenilerin önde gelen eşrafının birkaçı istisna hepsi öldürüldü. Vali öldürülenlerin sayısını 13 olarak verdi. Kadınlar bebeklerle Harput`a geldiler. Yetişkin kızlar hakkında güvenilir bir bilgi yok. Diğer kafileler Bayburt üzerinden Erzincan`a ve oradan da Kemah istikametine (Fırat Vadisi) yönlendirildiler. Onlar bir şans eseri Fırat vadisini geçmiş “olmalılar“. Ama Harput`a giderken daha da tehlikeli yerlerden ve Urfa civarından geçtiler. Trabzon Ermenilerinden erkekler dağın eteklerine götürüldüler ve askerin yardımıyla vahşice katledilirken, kadınlar da acınası bir durumda Erzincan`a sürüldüler. Onlara ne olduğu bilinmiyor.
Trabzon`da Ermeniler denize götürülüp, teknelerden aşağı atıldılar. Trabzon Başpiskoposu Erzurum`da askeri mahkemeye çağrıldı ve oraya giderken bütün kavasları ile birlikte boğuldu. Trabzon ve Bayburt arasında bir Ermeni askeri doktor da öldürüldü. Erzincan Ermenilerinin hepsi Kemah Boğazına sürüldü ve orada vahşice katledildiler. Cesetlerin, oraya daha önce gönderilen arabalarla Fırat`a götürüldüğü ve nehre atıldığına ilişkin güvenilir bilgiler vardır. Erzincan Başpiskoposu bu kafileye refakat etmiş ve öldürülmüştür. Erzurum`da çok az Ermeni bulunmaktadır. Erkekler tarafından korunmayan kadın ve çocukların şehirde kalabileceğine ilişkin daha önce verilen emir de yürürlükten kaldırıldı ve onların da sürgünü katı ve acımasız bir şekilde gerçekleştirildi. Hatta ordu ve devlet işletmelerindeki ustalar, demirciler, şoförler, hastahane personeli, banka ve devlet görevlileri, askeri doktorlar gelişi güzel sürüldüler. Ermenilerin Erzurum savaş bölgesinden uzaklaştırılmalarının kanunlara uygun ve askeri gereklilik için uygun olduğu gerekçesi öne sürüldü. Ancak gerçekte, farklı nedenlerden dolayı Ermeniler asla güvenilmez olarak görülüyordu.
Sürgün önlemlerini yerine getirmek için vali, bazen ordu komutanının emrine, bazen de Istanbul`un emrine dayanıyordu. Başka bir biçimde de, ordu komutanı sürekli olarak acımasızca sürgünlerin hızlandırılmasını emrediyor, uygulamasındaki sorumluluğu valiye yüklüyordu. Ancak valiye gerekli uygulama araçlarını ya vermiyor ya da vermek istemiyordu.
Ordu komutanlığının Ermenilerin öldürülmüş olmasından, refakatçi jandarmaların tavrından da haberi olması gerekirdi. Ordu komutanlığı yolların güvensiz olduğunu da bilebilirdi. Ama bu zararlı durumların ortadan kaldırılması için birşey yapmadı. Tüm bunlara rağmen Ermenilerin bu yollara sürülmesi emrini verdi. Bu tavır, onun konsolosa yaptığı açıklamaya uygun düşüyordu: Savaştan sonra Ermeni sorunu kalmayacaktı.
Tüm bu olup bitenlerden sonra şu kesinlikle kabul edilebilir: Ermenilerin sürülmesi ve imhası, Istanbul`daki Jön Türk Komitesi tarafından kararlaştırılmıştı. Kanıma göre (muhtemelen) organize edilmiş, ordu mensuplarının ve gönüllü çetelerin yardımıyla uygulanmıştır. Burada bulunan Komite üyeleri de şunlardır: Hilmi Bey, Şakir Bey, Erzurum milletvekili Seyfullah Bey. Ayrıca burada görev yapan: Vali Tahsin Bey, Polis Müdürü Hulusi Bey ve nihayet önlemlerin uygulamasında polis müdürünün yanısıra, en kaba vahşiliği kanıtlanmış olan Mahmut Kamil Paşa.“
İran üzerinden Rusların cephe arkasında operasyonlar düzenlemek ve örgütlemek için, gizli bir görevle Erzurum´a gönderilen ve resmi sıfatı Erzurum Konsolos yardımcısı olan Max Erwin von Scheubner-Richter, bizzat Erzurum ve çevresindeki tehcir uygulamalarına ve katliamlara tanık olmuş biridir. Onun Almanya´ya gönderdiği telgraf ve raporlara bir göz atalım.
„ Türk Komitesi temsilcileri ile Ermeniler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermek için, benimle Azerbaycan ve Doğu Kafkasya’ya giden ve çok iyi tanıdığım İttihat ve Terakki’nin Genel Komiseri Ömer Naci’nin diğer Komite üyelerinin acımasız önlemlerini onaylamadığından dolayı destek bulacağım. Çünkü o haklı olarak bu uygulamaların Kafkasya’daki Fidai Partisinin liderlerinde iyi bir izlenim bırakmayacağından korkuyordu. Ortak seyahatimiz sırasında Ermenilere karşı önlemlerin anlamsızlığını konusunda onu hala ikna edebilirim. Ayrıca benim olduğum yerde bizimle seyahat eden aralarında Trabzon vilayetinde Ermeni katliamının kışkırtıcısı Dr. Fuat ve diğer birkaç Komite üyesini, tıpkı Halil birliklerinin Kuzey İran’da Hıristiyan katliamı yapmaları gibi Ömer Naci’nin birliklerinin de böyle bir şeye girişmesini en azından dizginleyebilirim. Ömer Naci, benim şahsımda bir Alman subayında, Komitenin diğer üyelerine karşı onun ölçülü tavrını destekleyen bir dayanak bulmuştu. Bitlis’e kadar geçtiğimiz yerlerde, yerle bir edilmiş köylerde öldürülmüş Ermenilerin yarattığı vahşi görünüş, diğer beylerde etkisini göstermemiş değildi. Ben ve benim Alman refakatçilerimin onların ülkü kardeşlerinin yaptıklarının tanığı olmaları, onlar için açıkca rahatsız edici bir durumdu. Ve tekrar tekrar yaptıkları açıklamalarla suçu Kürtlere atıyor ve bizim tarafımızdan edinilen kötü izlenimi zayıflamaya çabalıyorlardı.
Son olarak aşağıdakileri eklemek istiyorum: Benim Erzurum’dan gönderdiğim rapordaki korkularım yani Ermenilerin göç ettirilmesinin onların imhası olacağı veya imhayı amaçladığı yönündeki korkularım maalesef gerçek çıktı. Göç ettirilen bu halktan hala Mezopotamya’da yaşayanlar da umutsuz bir durumdalar. Türkiye Ermenilerinin İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde yaşayan birkaç yüzbinin dışındakilerinin aşağı yukarı hepsinin imha edildiğini söylemek, abartı değildir. Bu tarihin ilk perdesi maalesef kapandı. Birçok önde gelen Türk kişilerle bir dizi görüşme yaptım. Bende şu izlenimi bıraktılar: Jön Türk Komitesi’nin büyük bir bölümü, Türk imparatorluğunun sadece müslüman, pantürk temelde kurulabileceği görüşünde idi. Müslüman olmayan, Türk olmayan vatandaşlar, zorla müslüman ve Türk olmalıydılar, olmadığı zaman da imha edilmeliydiler. Bu planın uygulanabilmesi için bu insanlar en uygun olanlarıydılar. Bu programın ilk aşaması, Ermenilerin halledilmesiydi. Bunun için Türkiye ile ittifak halinde olan güçler ile Taşnak Partisi’nin sözümona devrim yapma hazırlıkları engellendi. Yerel huzursuzluklar ve Ermenilerin öz savunma çabaları ayrıca abartıldı ve tehdit edilen sınır bölgelerinden Ermenilerin göç ettirilmesini motive etmek için bir bahane olarak kullanıldı. Ermeniler yolda Komite’nin kışkırmalarıyla, Kürt ve Türk çeteler, yer yer de jandarmalar tarafından da öldürüldüler. Aynı zamanda Musul valisi Haydar Bey tarafından Doğu Kürdistan’daki Nestoriyanerler, yiğitçe savunmaya rağmen sürüldüler. Bir kısmı da yok edildiler. Tarlaları ve evleri yerle bir edildi. Yaşayabilenler Ruslara kaçtılar ve Türklere karşı savaştılar. Halil Bey’in Kuzey Iran’a seferi, Ermeni ve Suriye taburlarının katledilmesini getirdi, Ermenilerin, Suriyelilerin ve Iran halkının, Kuzey Iran’dan sürülmesi sonucunu doğurdu ve arkasında Türklere karşı büyük bir nefret bıraktı. Araplarla bir hesaplaşma da düşünüldü. Ancak askeri durumun uygun olmaması bunun gerçekleştirilmesini erteledi gibi görünüyor. Bu arada Arapların büyük ölçüde askere alınması ve Arap birliklerinin olağanüstü eksik donanımla uygun olmayan iklim bölgelerine gönderilmesi ( 1914 Erzurum kış seferi, 1915 Kuzey Iran) olayları, buna yedek bir çözüm olarak gösterilebilir. Pantürkist fikirlerin gücünün ve uzak etkisinin komik bir şekilde abartılmasıyla, Kafkasya’daki Ermenilerin etkisinin küçümsenmesiyle, Kafkasya müslümanlarının Türkiye’ye ilhak edeceği ve Rusya’ya karşı bir isyanı kazanabileceğine inanıldı. Ancak durum sadece yavaş yavaş durulmaya başladı. Ermenilere karşı yapılanlar, Türk-Kürt çetelerinin Kafkas sınır boylarındaki tutumları, bu planın olabilirliği umudunu azalttı. Kafkaslar arasında Alman propaganda çalışması, sempati ile karşılanmadı ve çoğu kere engellendi. 1916 Ağustos sonuna kadar edindiğim izlenimler ışığında, Türklerin orada yaşayan diğer uluslarla olan ilişkileri konusunda gelecek için şunları söyleyebilirim: 6. Ordu Bölgesinde, Türklerin tarafında çarpışan Kürtlerin fanatikliği tekrar kışkırtılarak ve onlara hareket serbestliği tanınarak, oradaki Hıristiyan halka karşı saldırma denemesinin yapılacağı, olasılık dışı değildir. „ ( 4 Aralık 1916 tarihinde Almanya’nın Erzurum Konsolosu Scheubner-Richter’in Başbakan’a gönderdiği kendi düşüncelerini anlatan rapordan)
„ Halil’in (Kut) Irak’a düzenlediği sefer, Ermeni ve Suriye katarlarının katledilmesine sebep oldu. İki gece içinde 15.000 Ermeni Musul’da öldürüldü. Yaşına cinsiyetine bakılmaksızın gruplar halinde nehrin kıyısına götürüldü ve kör aletlerle doğrandı. Böylece barut ve kurşun tasarrufu da sağlandı.“[b] (Konsolos Muavini olarak çalışan Scheubner Richter’in 4 Aralık 1915 tarihli raporundan)
„[b]Erzincan`a giden kafileler Nenehatun, Sansar, Fırat Köprüsü ve Perez`de Türk ve Kürt gönüllüler tarafından baskına uğradılar, soyuldular ve öldürüldüler. Öldürülenlerin sayısı 10-20 bin arasında olabilir. Hükümete göre ise 3-4 bin arası. Çevrede sayılan ve sevilen büyük bir toprak sahibi bana şunu sordu: Niçin Alman hükümeti, Türk hükümetinin Ermenilere karşı bu hareketini teşvik etti. Eskiden de Errmeni kırımı oldu. Ama çoğunlukla erkekler arasındaki bir savaş olarak sınırlıydı. Şimdi Kuran`ın hükümlerine aykırı olarak binlerce suçsuz kadın ve çocuk öldürülüyor. Bu olanlar halkın galeyana gelmesi ile değil, tersine sistematik bir şekilde hükümetin-Komitenin emirleri ile olmuyor mu? Genel bir amaç olarak ve hazırlanmış bir Ermeni ayaklanması iddiası için bana göre her türlü kanıt eksiktir.“ ([b]Konsolos Scheubner Richter`in, 5 Ağustos 1915 tarihli telgrafından )
1915/16´da tehcir edilen Ermenilerin sayısı itibariyle Erzurum, Sivas´tan sonra (141.592) ikinci sırada, en büyük katliamların yapıldığı vilayetler içinde ise ilk sıralarda yer alır. Der Zor´a varabilenler arasında çok az sayıda Erzurumlu Ermeni bulunmaktadır.
Kaynak: kuyerel.com
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 24 Nisan/15 Haziran 1915: Biyografilerin anlattıkları
15.06.2013 - 1915/16´da Erzurumlu Ermeniler nasıl yok edildi?
12.05.2013 - Der Zor Cehenneminden TKP Teşkilat Bürosu´na: Salih Zeki (Zor)
1.02.2013 - Pan-Cermen/Turan işbirliğinde Hans Freiherr von Wangenheim ve 1915/16
9.01.2013 - Mardin´de 15 Ağustos 1915 tarihini iyice not edin
14.12.2012 - Enver Paşa ve Sarıkamış: „Bunlar askeri, ceplerindeki kumar parası gibi harcadılar.“
17.10.2012 - Çerkes Hasan Amca: „O olmasaydı, biz de olmazdık.”
24.08.2012 - Çerkes Ethem, 1915/16 ve Çerkesler
25.05.2012 - Geçmişi temizlemek ne kadar zor: Contergan, Naziler ve Türkiye
9.05.2012
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yalan dolu bir makale!
Ermeni vatandaşlarımız Osmanlı Devletinde "kavmi sadıka" (en sadık azınlık) olarak anıldı. Devletin en yüksek makamları da görevlendirildiler, İstanbuldaki son dönem sarayları Ermeni mimarlar inşa etti..Anadoluda Türk ve Ermeni halkı et ve tırnak gibiydi. Yukarıda okuduğunuz içeriği yerli ve yabancı Türk düşmanı fitne yapıcıları olan unsurları kullanan Batı emperyalizmi Osmanlıyı en zayıf anında çökertmek için ayartabildiği Ermeni vatandaşlarımızı isyana teşvik etti...