Ümit KIVANÇ
CoreCivic, özel hapishane şirketi. Evet, tuhaf. Ama öyle. ABD’de.
Obama baştayken, bu özel hapishane işine son verme niyetini açıklamış, şirketin hisselerinin değeri bir gecede yarısına inmişti. Donald Trump seçimleri kazanır kazanmaz da aynı hisselerin değeri birden yükselişe geçmiş.
Hâlihazırda ABD mülteci toplama (gözaltı) merkezlerinin üçte ikisi, özel hapishane şirketlerinden soruluyor. Çocuklar ailelerinden ayrılıyor, tacize tecavüze uğruyor, gözaltına alınan mültecilere bin türlü eziyet ediliyor. Ve… ABD halkının yarısı bu rezillik karşısında ayağa kalkmış, sokağa dökülmüşken, öbür tarafta, CoreCivic’in hisseleri iki haftada yüzde 14 değer kazanıyor!
Bu CoreCivic, daha önce başka bir ad (Corrections Corporation of America, CCA) altında faaliyet gösteren, yıllık cirosu yaklaşık iki milyar dolar olan, ABD sathına yayılmış 61 tesiste faaliyet gösteren bir şirket. Kendi hapishaneleri de var, devlet hapishanelerinin “işletmecisi” olarak da iş görüyor. İki yıl önce, 34 eyalet hapishanesi, 14 federal hapishane, 9 mülteci gözaltı merkezi, 4 nezarethane, bu herifler tarafından çalıştırılıyordu. Sözkonusu 61 tesisin 50’si şirkete ait. (Bugünün sayılarını merak etmedim doğrusu. Azalmadıklarını biliyoruz. Bunlar yeterince fikir veriyor.)
Mevzuyla yakınlık kurabileceğimiz bir ayrıntı: Eyalet yönetimleri şirkete kazanç garantisi veriyorlar! Eğer “tesis” yeterli sayıda mahkûm-tutukluyla doldurulamazsa farkı devletler ödüyor! Nasıl? Osmangazi Köprüsü mübarek! Verilen garantilerden biri, hapishaneyi yüzde 96 doldurma şartını içeriyor meselâ.
CoreCivic’in en büyük hissedarı, 2015 sonu itibarıyla, ABD’nin ikinci büyük yatırım danışmanlık şirketi The Vanguard Group. Ötesini araştırmadım, manzara öylesine tahmin edilebilir ve sıkıcı ki…
Bazı kötü adamlar
Amerikan işçi hareketinin efsaneleşmiş kahramanlarından birinin adını taşıyan solcu Mother Jonesdergisi/sitesi, daha sonra CoreCivic olacak CCA’nın bazı mühim simalarını sıralamıştı: ABD’nin ilk siyah Yüksek Mahkeme üyesinin oğlu, silah imalatçısı firmanın yönetim kurulu başkanı, eski Federal Hapishaneler Bürosu direktörü. Kurucuları da (çoğunu ilgili Wikipedia maddelerinden topladığım bilgilere dayanarak) anarsam, merakımın niye erken aşamada tıkandığını, yolda kaldığını anlarsınız sanırım. Thomas W. Beasley, Cumhuriyetçi Parti Tennessee örgütü başkanı olmadan önce, Vietnam, Panama Kanalı ve Nikaragua’da görev yapmış subay. Sonra hukuk okuyup avukat olmuş. Cumhuriyetçilerin yerel lideriyken, o allahın belası 1980’lerde, başka iki kişiyle birlikte bu hapishane işletme işine girişmiş. Biri, West Point Askerî Akademisi’nden oda arkadaşı Robert Crants. Ana tarafından çeyrek kızılderili. Subaylıktan sonra Harvard’da işletme master’ı yapmış. Tennessee’de evvelâ emlak işine girmiş, sonra televizyon istasyonları kurmuş. Bayağı bir girişimci yani! Öbürüyse, “sahadan” biri: eski gardiyan, hapishane müdürü Terrell Don Hutto. Parayı Hospital Corporation of America (Amerikan Hastane Şirketi) kurucusu Jack Carroll Massey’den almışlar. Bize pek bir şey ifade etmeyen ve insanlığ(mız)ın geldiği aşamada normal karşıladığımız “hastane şirketi” gibi şeyleri geçip daha tanıdık sulara yüzecek olursak, özel hapishane şirketi kurulsun diye para yatıran şahsın aynı zamanda 1964-71 arasında Kentucky Fried Chicken’ın sahibi olduğu bilgisiyle oyalanabiliriz belki. Ama şunu eklemeden olmaz: Bugün Donald Trump için para basan Mar-a-Lago golf tesisi, otel, lokanta vs. kompleksinin kurulduğu, okyanus manzaralı araziyi Trump’a bu Massey satmış.
Wikipedia’da doludizgin dolaşmaya son verelim, özel hapishane faslına dönelim. Bugün CoreCivic olmuş “ıslah” şirketi, işte, tam da Ronald Reagan döneminde, “yatırım fırsatı” arayan girişimci ruhlu kötü adamlar tarafından kurulmuş. Reagan, Thatcher, Özal döneminde.
Dünyanın bugününü belirleyen, bu dönemde yaşadığı değişimdir.
Özelleştikçe dönüşüyor
ABD özel hapishane şirketlerinin en büyüğü GEO Group. Bu da, yöneticileri son yıllık toplantılarını Başkan Donald Trump’ın Florida’daki “Uluslararası Glof Kulübü”nde yapan, güzide bir şirket. Trump seçilsin diye harcadıkları paranın yalnız sıkı yasal kısıtlamalar altına seçim kampanyasına destek maksadıyla aktarılabilen, senetli-sepetli kısmı, 575 bin dolar. Bunun 100 binini de, Obama’nın, barındırdıkları şiddet yüzünden özel hapishane uygulamasına son vereceğini açıkladığının ertesi günü vermişler. Simgeselin ötesinde bir jest olmalı.
Nitekim, Trump’ın adalet bakanı özel hapishane şirketleriyle çalışmayı sürdüreceklerini açıklar açıklamaz sözkonusu şirketlerin hisseleri fırlamış.
Bu 100 bin dolarlar filan sizi yanıltmasın. Hapishane işinde dönen para bu ölçekte değil. GEO, Teksas’ta bir mülteci gözaltı merkezi ihalesi almış meselâ, bedeli 110 milyon dolar. Tesisten yılda 44 milyon dolar kazanç elde edilmesi bekleniyor. Polisin amiri konumundaki yetkililerin “yüzde 96 doldururuz, olmazsa fark bizden” garantisi verdiği hapishane “işi”!
Bunca ayrıntıyı, meselenin nasıl “normal” işlem muamelesi gördüğünü hissedip dehşete düşelim diye aktardım. 1980’ler, kapitalizmde devletin tanımının, çünkü yapısının değişmeye başladığı dönemdi. Bu değişim hâlâ sürüyor. Eğitimin özelleşmesi kısmen gürültü kopardıysa da öğrenci velilerini sağlam, sonuç alıcı direnişlere yöneltmedi. Sağlık “sektörü”nün yerleşmesine, “özel hastane”nin sıradan yerleşik müessese haline gelişine direnmeye yoksulların gücü yetmedi. Her ikisinde de, devletle mesafeleri ne olursa olsun, zenginlerin, kıçı rahatların vicdansızlığı, düşüncesizliği önemli kolaylaştırıcı rol oynadı. Enerji üretim ve dağıtımının, su temin ve dağıtımının “kamusal iş” olmaktan çıkarılması, çok daha sessiz sedasız gerçekleşti. Suyun pet şişede satılması muazzam bir simgedir. Irak Savaşı’yla birlikte öğrendik ki, aslında “ABD ordusu” dediğimiz savaş gücünün bir kısmı düpedüz özel firmaya bağlı “çalışan” statüsünde silahlı adamlardır. O arada, birçok ülkede bizzat “devletin ordusu” kabul edilen kurumlar da “profesyonelleşme” sürecine girdi, “paralı askerlik” sıradan olgu haline geldi. Şimdi işte, özel hapishane konusunu konuşuyoruz.
Şurada kısaca bazı ana hatlarını hatırlattığım değişim sürecine önemli bir başka olgu eşlik etti. Hattâ belki bu sürece şeklini veren etkenlerden biri olarak rol oynadı: Şirket yöneticilerinin, kapitalistlerin bizzat ülkeleri yönetici konumlara gelmeleri, siyasetçilerin yerini almaları. Oysa, denecektir, o siyasetçiler, en azından belirleyici kısmı, onların adına ve yerine iş görmek için oralarda değiller miydi? Siyasetçilik mesleği ne olacak bu gidişle?
Bizdekilerin çok zorlanacağını sanmam. Özel hapishane işine bayıla bayıla girecek olan çoktur.
Mühim mevzular. Bu kadar çıtlatmış olayım da hep beraber üzerine düşünmeye başlayalım yavaş yavaş. Eski modellerimiz, teorilerimiz çok sağlam zeminlere oturuyor, çok haklı dayanaklardan güç alıyor olabilir. Fakat dünya değişiyor ve değişimleri kavrayabilmek lazım. Bütün bu özelleşme furyası, bildiğimiz -beğendiğimiz, doğru bulduğumuz, demiyorum- devlet-toplum ilişkisini ortadan kaldırdığı gibi, seçilmişler otokrasilerinin kitle desteğiyle yükseldiği ve ilk iş, geçerli devlet tanımının ve meşruiyetinin temeli, zemini ve çerçevesi olan “hukuk” kavramını ortadan kaldırdığı bugünün yüksek debili akışı bizi bildiğimiz anlamıyla bir “toplum”un var kalmayabileceği aşamaya sürüklüyor.
Yakın gelecek üzerine düşünebilmek için korkarım sandığımızdan çok daha az zaman var.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024