Yasin AKTAY
MEKKE. Bir Kurban Bayramı'na daha yaklaşıyoruz. Yaklaşacak olana, bizi birbirimize daha da yakınlaştıracak olan güne yaklaşıyoruz. Bizi birbirimize yaklaştıran vesileye sarıldığımızda bizi Allah’a da yaklaştırıyor.
Allah bize zaten şah damarımızdan daha yakın. Bunun bilincinde olmadığımızda biz O’na yakın olamıyoruz, O bize yakın olmaya hep devam etse de. O’nun bize yakınlığını unuttuğumuzda O’na yaklaşmak için başka aracılara ihtiyacımız olduğu zehabına kapılıyor, böylece O’nun uluhiyetinden bu aracılara rüşvet ve komisyon kaptırma cehline duçar olabiliyoruz.
Araya giren dünya meşgalelerimiz, gailelerimiz, bir puta dönüşen ilgilerimiz, sevgi ve nefretlerimiz Allah’la aramızdaki mesafeleri artırıyor. Allah’la aramızdaki mesafeler, aynı özden olan biz insanlar arasında da türlü mesafeler oluşturuyor veya tersi, yani kendi aramızda keyfi olarak kurduğumuz mesafeler, ayrılıklar bizi Allah’tan uzaklaştırıyor.
Kurban o mesafeleri aşmamız için mükemmel bir vesile. Allah bize yine her halükârda şah damarımızdan daha yakın. İstersek, murat edersek O’nun bize olan yakınlığını hemen şimdi ve bulunduğumuz yerde hissedebiliriz. Bu imkân, elimizin altında, bir mülk gibi istediğimiz zaman istediğimiz şekilde kullanabileceğimiz ve başkalarından sakınabileceğimiz bir mülk gibi anlaşılıp yaşanmasın yeter ki.
Öyle bir sapkınlık biçimi var mı? Var. Hatta dünyadaki en belirleyici sapkınlık biçimlerinden biri de bu. Allah’ı, alemlerin rabbini, rabbimizi, kendi şahsımıza, kabilemize, ırkımıza, hatta dindaşlarımıza mülk edinmemiz. O’nun rahmetini başkalarından esirgememiz.
Oysa O’nun rahmeti herkesi kuşattığı gibi O’nun bu rahmetini başkasından esirgemeye de kimsenin hakkı yok. Kimsenin sadece doğduğu bir kabileden, ırktan veya milletten dolayı kendini başka milletlerden üstün görmeye hakkı yok.
Tarihte insanlar arasında belli bir görev, bir misyon, bir kaliteye tabi olmak üzere seçilmiş İsrailoğulları bu seçilmişliği dünyada ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerine farz kılınmış kaliteden ne kadar saparlarsa sapsınlar kendilerinden alınmayacak bir müktesep hak ve özellik gibi gördüler. Allah’tan başka kimseye ibadet etmemekle emrolunmuş olma keyfiyeti üzerine kurulu bu seçilmişliği insanları kendilerine ibadet ettirmeye yönelen bir üstünlük ve kibre dönüştürdüler. Oysa seçilmelerinin gayesi insanlığa hizmetti, insanları kendilerine hizmet ettirmek değil. Seçilmelerinin gayesi insanları başka ilahlara tapmaktan menedecek bir misyonu yerine getirmekti, yoksa kendilerini tapılacak bir konuma koymak değildi.
Kur’an-ı Kerim’de Yahudilerin bu sapmaları elbette onların ne kadar kötü oldukları üzerinden onlara karşı Müslümanlarda bir nefret duygusu oluşturmak için anlatılmaz, aksine Müslümanlar da aynı hataya düşmesinler, kendilerini dünyada herkesten her halükârda üstün saymasınlar diye anlatılır.
Nitekim Müslümanlar arasından da Yahudilerin saptıkları biçimde sapma eğilimini taşıyanlar çıkabiliyor. “Hizmet” diye yola koyulup neticede bütün insanlara, aslında sadece diğer Müslümanlara, “kendilerine hizmet” rolü yazan kibirli bir oyun kurucusu olarak gören, kendi yollarını Müslümanların yolundan ayıran müstağni bir seçkinciliğe dönüştürenler oldu. Bu sapmayı sadece FETÖ’ye özgü de görmemek lazım. Bu her dönem kendini tekrarlayabilecek bir cahili zihniyetten türer. O yüzden sadece eğitim değil, aynı zamanda teyakkuz da şart.
Kurbanın gerçek anlamda yaşanması, İbrahim’in tecrübesi ile hemhal olunarak uygulanması bu sapma biçimine karşı güçlü bir bağışıklık kazandırır.
«««
Kurban yaklaşıyor bize ve biz bu yıl Hac vesilesiyle dünyanın her yanından Müslümanların buluşacağı Arafat’a yaklaşıyoruz.
Arafat’tan önce ilk durak Mekke.
Mekke her yıl bir önceki yıla göre fiziksel olarak daha da değişiyor. Üzerinde ifa edilen ibadetler ve ameller planında hiçbir şeyin değişmediği, her şeyin dört bin yıldır aynı şekilde tekrarlandığı bir sahne olarak kendisi fiziksel olarak bir seneden bir seneye aynı kalmayacak şekilde sürekli bir değişim halinde.
Mekke’ye ilk gelişim 20 sene önce. Bu zaman zarfında gerek hac için gerek umre için kaç defa geldiğimi hatırlamıyorum artık. Ama 20 sene önceki Mekke ile bugünkü Mekke arasında bile neredeyse Kâbe ve etrafındaki birkaç yapının dışında değişmeyen hiçbir şey kalmamış durumda. Kâbe kurulduğu günden bugüne sürekli değişmiş gerçi, ama son zamanlardaki değişim hızı bir başka; eski Mekke’den hiçbir şeyi geride bırakmıyor.
Sadece binalar yıkılıp devasa büyüklükte yenilerinin kurulmasıyla kalmıyor, dağlar yıkılıyor, gökyüzü yeni bir şekil alıyor. Kâbe dört yanı kayalık dağlardan oluşan Mekke’nin ortasına kurulu. Kâbe görüntüsünün değişmeyen yanı o dağlar. Şimdi onlardan eser yok.
Belki tuhaf gelecek ama yıldızlardan da eser yok. Kur’an’ı Kerim’de bir surenin adı olacak kadar Arap kültüründe ve bilincinde yoğun bir tecrübenin yansıması olarak çok önemli bir yeri olan o yıldızlar geceleri göstermiyor artık kendini.
Yok, hemen öyle nostaljiye vuracak değilim. Allah-u alem, bunda da bir hikmet var, bu değişimin üzerinde de ayrıca durmak lazım. Kendi zamanımızdayız, eski zamanlarda değil. Bütün bu değişim bizi geçmişten epeyce koparmış, uzaklaştırmış olsa bile, aramızda hiç kopmayan hac ve kurban bağı her yıl bizi tekrar çekiyor ve uzaklığımızı, kopukluğumuzu gideriyor.
Yeniden yaklaşıyoruz lütfu ilahiyle aslımıza, yeniden kuruyoruz varlık zincirindeki bağımızı, her yıl bu vakitler olduğu gibi. Aradaki bütün değişimde değişip gitmiş olanın zaten fani olduğunu hissederek, kendi faniliğimizin bilincine de ayrı bir heyecanla açılarak…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019