Yıldıray OĞUR
Son bir haftadır yaşanan tartışmaları galiba böyle özetleyebiliriz.
Önce adına süreç bile denmedi. “İçi boş, Erdoğan’ın haberi yok. Bahçeli kendi kendine yapıyor, her şey Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı adayı yapmak için. Bunlarla zaten çözüm olmaz” dendi.
İmralı ziyareti ve ardından gelen Bahçeli görüşmesiyle artık bunun bir çözüm sürecine giriş olduğu ortaya çıkınca bu kez kılıçlar kınlardan çıkarıldı.
Son bir haftadır özellikle muhalif mecralarda yaşanan travmatik haller artık mizahın da bir konusu.
Müthiş bir savrulma, ne diyeceğini bilememe hali söz konusu.
Birkaç çeşit tepki var.
En çaresiz olanlar CHP’ye yakın muhalif kanaat önderleri. Bir taraftan Kürtlerle kurulan siyasi ittifakı korumak istiyorlar ama aynı zamanda bu kritik ittifakın dağılacağı endişesiyle Kürtleri neredeyse kendi bencil çıkarları peşinde koşarak, büyük davaya ihanet etmekle suçluyorlar.
Kürtlerin bencil, süfli çıkarları 100 senelik Kürt meselesi, 50 senelik bir silahlı mücadele meselesi, kendi ulvi davaları ise 20 senelik Erdoğan meselesi ve 2028 seçimleri.
Daha geçen hafta Kürtlerin varlığını kabul etmeye tenezzül etmiş profiller, 40 senedir Kürt meselesinin her halini bizzat içeride ve dışarıda tecrübe etmiş Ahmet Türk’ü neredeyse Kürt davasına ihanetle suçlayacak hale gelmiş.
Ekranlara çıkarılan Kürt siyasetçiler, kanaat önderleri ikna odalarına alınıyor, bu sürece inanmamaları için ikna edilmeye çalışılıyor.
Hâlâ sürece kredi verenlere ise “Ne haliniz varsa görün, sana kayyım atayanın sen nasıl ayağına gidersin, kandırılmaya doyamadınız” gibi terk edilmiş aşık atarları yapılıyor.
Kürt dostluğunda daha eski olan solcular Demirtaş’ın arkasında geçip ateş açıyor. Güya Demirtaş’a rağmen, onu dışlayarak, içeride tutma konusunda anlaşarak bu süreç yürütülüyor.
Aynı isimler, bundan bir yıl önce yerel seçimler öncesi Demirtaş, eşi Başak Demirtaş’ı İstanbul’dan aday olarak önerdiğinde de “İktidarla anlaştı, tabii kaç yıldır içeride” diye ihanetle suçluyorlardı.
Şimdi Demirtaş, Kürt halkına süreci ihbar etmenin bir vesilesi yapılmaya çalışılıyor.
Halbuki Demirtaş, Ankara’daki saldırı sonrası yaptığı açıklamayla, PKK’nın silah bırakması konusunda şu ana kadar konuşan bütün aktörlerden daha kararlı ve ileride bir yerde durduğunu göstermişti.
İmralı heyetinin bütün partilerle yaptıkları görüşme turuna Demirtaş’ı da dahil etmesi, böyle bir adımın Öcalan’ın ve devletin onayı olmadan yapılamayacağı da ortadayken Demirtaş’ın haklarını savunuyormuş gibi yapmanın içinin ne kadar boş olduğunu da gösteriyor.
Kürtlerin kredi verdiği, içine girdiği bir sürece, sadece bunu referans alarak kredi vermemenin nasıl bir Kürt dostluğu olduğu muamma.
Demek ki Kürtler sadece onların istediği yerde, o kadim mağdurluk pozisyonunda durduğunda Kürt ama kendi kazanımları için arayışa girdiğinde ise kandırılmış, emperyalistlerin ve AKP’nin oyununa gelmiş “Kart Kurt” sesi çıkaran bir millet.
Daha ulusalcılar ise tam anlamıyla eski fabrika ayarlarına döndüler.
2015’den bu yana “iktidarı birlikte sallarken”, DEM Parti belediyelerde muhalefetin adaylarına, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayına destek verirken rafa kaldırılan “Teröristbaşı”, “bebek katili” lafları yeniden dolaşıma girdi.
2023’de DEM Parti aday çıkarmayıp muhalefete destek verirken 2024’de kent uzlaşısı kurulurken Cumhur İttifakı’ndan duyduğumuz “Şehitlerimizin gözlerinin içine bakma” diskuru hızlıca CHP’ye geçmiş görünüyor.
Özetle söylenen Öcalan’ın serbest bırakılması karşılığında DEM’in Erdoğan’ın adaylığı için el kaldıracağı…
Süreç bu…
Böyle sürecin sonunda Erdoğan aday olduğunda bütün seçim kampanyası Öcalan’ın dışarıdaki bir karesinden ibaret olacaktır.
22 yıldır her seçimi kazanan Erdoğan’ın sırf aday olmak için böyle seçime gideceğini, MHP liderinin bütün geçmişini inkar edip böyle bir açılım yapacağını düşünmek sahiden akıllı insan işi değil.
Üstelik bu tezde Öcalan da 75 yaşında hapisten çıkıp bir villada oturmak uğruna bütün hikayesini inkar edebilecek biri olarak resmediliyor.
25 yıldır tek başına bir adaya hapsedilmiş, buna rağmen hâlâ Türkiye ve Suriye’de milyonlarca destekçisi olan bir hareketin lideri kalmış, birini çok yanlış değerlendirmek de bu.
Bu travmatik ve bencil değerlendirmelerden olan biteni anlamak mümkün değil.
Muhalefetin kendini taca çıkardığı bir başka süreci yaşıyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025