Yıldıray OĞUR
Erzurum. 24 Kasım 1925. Sabah namazı için Tebrizkapı civarındaki camilerden çıkan cemaat, şapka takmanın zorunlu hale getirileceği haberleri üzerine yürüyüşe geçer. Valiliğin önüne gelen kalabalık, pencereden telefonla konuşurken gördükleri valinin telgraf hattını keser, valilik binasını taşlar. O sırada gelen bir bölük asker, kalabalığı uyarır, dağılmayınca üzerlerine ateş açar, üç kişi vurulup hayatını kaybeder.
İki saatlik isyan Ankara’yı çok kızdırır. Rejime karşı ayaklanan şehre Sarıkamış’tan Dokuzuncu Kolordu kaydırılır, sıkıyönetim ilan edilir. Divan-ı Harp kurulur. Tek tek isyana katıldığı iddia edilenler evlerinden toplanır ve idamlar başlar.
Tutuklananlardan biri de Şalcı Şöhret Kadın’dır. Şal örüp, pazarda satarak yetim çocuklarına bakan Şöhret Kadın, isyanın çıktığı gün hamamda yıkanmaktadır. Kadınlar “Senin balalar hükümeti taşlıyor, git mukayyet ol” diye haber verince meydana koşmuş, çocuklarını bulamayınca da "Ula soykanızda kala! Şapkanıza s..yım! Nerde benim balalarım?" diye sövüp, heybesindeki takunyaları askere atmıştır.
Sıkıyönetim Komutanı Tatar Hasan Paşa bu büyük suçu affetmez. Ve 22 erkekle birlikte onun da idamına karar verir.
İdama götürülürken son sözleri sorulan Şöhret Kadın’ın şöyle dediği rivayet edilir: “Lan kavat, kadın kısmının idam edildiği nerede görülmüş? Kadın şapka giye ki asıla?”
Evlatlarının akıbetinden endişe etmekten başka bir suçu olmayan kadının idamı tepki çekmesin diye başına bir beyaz çuval geçirilmiş, şapka için bir kadının asılma haberini gazeteler sansürlemiştir. Uzun yıllar Şöhret Kadın’ın adı unutulur.. Ta ki Çetin Altan da 1976 yılında “Kahrolsun Komünizm Diye Diye” kitabında dedesi olan Tatar Hasan Paşa’nın hızını alamayıp Erzurum’da bir kadını da şapka için astığını yazana kadar. Cumhuriyet tarihinde siyasi bir suçtan idam edilen ilk kadındır Şalcı Şöhret Kadın.
Şapka Devrimi’nin son mağduru da o olmaz. Küçük bir gazete taramasıyla karşımıza çıkacak yüzlerce mağduriyet hikayesinden bir kaçı:
“Saat 16.30 sıralarında Kabataş Araba Vapuru iskelesinde başında takke ile dolaşan bir ihtiyar Şapka Kanunu’na aykırı hareket ettiği için yakalanmış, nezaret altına alınmıştır. Faik Poyraz isimli ihtiyar “Şapka giymesini beceremediğini ileri sürmüştür” (12 Kasım 1962)
Devlet Demiryollarında çalışan Mehmet adında biri bere giymek suretiyle şapka kanununa muhalif hareket etmiş ve bu suçundan dolayı adliyeye verilmiştir. (01.02.1951- Mevsimlerden kış olduğuna dikkat)
“Bitlis’te Çarşı içinde kadınlı erkekli 15-20 kadar köylü vatandaşın bulunduğu kalabalık grup içinde başında şapka kanununa aykırı poşu bulunan bir erkek şahsa, görevli polis memuru tarafından başından çıkarması ihtar edildiğinde şahsın buna riayet etmeyip aleni karşı gelmesi ve hakaret etmesi üzerine karakola davete de icabet etmemesi ile doğan olayda hadise mahalline yetişen dört resmi görevliyle birlikte şahıs karakola götürülmek istendiğinde yol boyunca gruptaki kadın ve erkekler tarafından yumruk ve sopalarla tecavüzde bulunmuşlardır. Hadise ile ilgili tespit edilen on erkek, dört kadın adalete verilmiş, üç kadın ve bir erkek tevkif edilmişlerdir. ( 03.09.1966)
“Rumelihisarı, Kadın Mektep Sokağı’nda oturan Nureddin Atak adında biri evvelki gece başında fesle Emirgan’daki bir gazinoya girmek istemiş ve memurlar tarafından yakalanmıştır. Maznun, evvela Suriyeli olduğunu söylemiş, bilahare arkadaşları ile giriştiği bir iddia üzerine fes giydiğini beyan etmişse de, bu yoldaki konuşmaları onu suçlu mevkiinden kurtarmağa kafi gelmemiştir.(15.05. 1956)
Bugün şapkadan çıkacak paketin içinde neler var tam bilmiyoruz. Kesin olan tek bir şey var: paketten bir şapka çıkacak. Türk Ceza Kanunu’nda trajikomik bir şekilde “Kamu Barışına Karşı Suçlar” arasında sayılan ve 2 aydan altı aya kadar hapis cezası öngörülen Şapka Kanunu kaldırılıyor.
Şapka deyip küçümsemeyin sakın. Diğer bütün reform maddeleriyle düzeltilmeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu zihniyeti o şapkanın içinden çıktı.
Bugün devlet o kanunu kaldırarak Şalcı Şöhret Kadın’dan da özür dileyecek. 88 yıl sonra bugün kafamıza geçirilen o beyaz çuvalı çıkarmış olacağız…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025