Ahmet TAŞGETİREN
Amerika görmez mi İsrail’in yaptıklarını? Çocuk ölümlerini görmez mi? Sivillerin yaşadığı 12 katlı bir binayı yerle bir ettiğini görmez mi?
Görür elbet, ama kalkar “Kendini savunmak İsrail’in hakkı” diye açıklama yapar.
Bu “kendini savunmak mı?”, bunu “kendini savunmak” olarak nitelemenin insan aklıyla alay etmek anlamına geldiğini bilmez mi Amerika?
Ama dünya şunu biliyor: Amerika’da her başkanın eli mahkumdur İsrail’i desteklemeye.
Destekler, çünkü mecbur hisseder kendini, desteklemiyor olmaktan, daha da kötüsü İsrail’e karşı çıkıyor olmaktan korkar.
Onun için İsrail’in bütün vahşet girişimlerinde, Amerika’dan “bu cinayetleri durdurun” gibi bir çağrı gelmesini beklemek beyhudedir.
Bilinen şeyleri tekrar ettiğimin farkındayım. Buradan gelmek istediğim şey şudur: Olay, dünyanın en büyük süper gücünün böylesine “İsrail mahkumiyeti” yaşıyor olması, İsrail’in başka bir güce sahip olduğunun göstergesidir.
İsrail’in, çocuklar üzerine ateş kusarken ortaya koyduğu pervasızlığı, bu gücünün farkında olmasıdır.
Amerika’da, ya da dünyada “İsrail vahşeti”ni gündeme getirmenin cesaret meselesi olduğu da, hem medya dünyasında, hem bilim camiasında bilinen bir gerçektir. Cesaret meselesidir çünkü, mimlenileceği ve bir şekilde hedef alınacağı bilinir.
Bunlar aslında zımnen bir “Yahudi gücü” gerçeğini herkesin fark ettiğini gösterir.
Dile getirilmez, çünkü oluşturulan “Anti Semitizm” damgası, kolay silinir bir damga değildir.
Hitler’in yürüttüğü Yahudi soykırımı, gerçekten akıl almaz, insanlığı ürperten bir vahşet örneği olarak tarihe geçmiş, oradan yola çıkarak “Yahudi karşıtlığı, düşmanlığı” olarak bilinen “Anti semitizm” küresel çapta yasaklanmıştır.
Dünyada böyle kategorik “Yahudi düşmanlığı” var mıdır? Vardır. Her kötülüğün altında Yahudi varlığı arayan, Yahudi’nin varlığını ihanetle eş tutan eğilimler vardır. İslam düşüncesi böyle bir yaklaşımı reddeder. Çünkü insan, kendi yaradılışına hükmedemez, onu belirleyen Yaratan’dır, dolayısıyla bir insanı yaratılışı ile suçlu saymak, Yaratan’ı suçlamaktır. Dolayısıyla düşünce temelinde kategorik bir “Yahudi düşmanlığı” İslam’ın işi değildir.
Ancak Yahudilere yönelik tepkinin bugün İslam dünyasında yoğunlaştığı söylenebilir. İspanya’dan canlarını kurtarmak için yola çıkan Yahudi topluluklarının sığınacak liman olarak yine bir İslam toprağını, Osmanlı’yı tercih etmelerinin üzerinden 500 yıl geçtikten sonra, bir Avrupa projesi olarak İsrail, Müslümanların yaşadığı coğrafyaya, Müslümanları öldüre öldüre, Müslümanların toprağına el koya koya yerleşmiş, dolayısıyla bu coğrafyada İsrail bir hesaplaşma alanı olarak ortaya çıkmıştır.
Gelinen noktada İsrail’in bütün dünyanın gözleri önünde pervasızca güç kullanabildiği bir gerçekliği yaşıyoruz.
IŞİD adına bir insanın, kameralar önünde başının kesilmesini seyretmenin İslamofobiye kaynaklık ettiği, bunu hiçbir Müslümanın savunmasının mümkün olmadığı, ya da tepki göstermesinin kaçınılmaz olduğu nasıl bir gerçeklik ise, bekliyorsunuz ki, bütün dünya, şu Gazze’de cesetleri taşınan çocukların kanına İsrail’in elinin bulaştığını görsün ve sesini yükseltsin.
Mescid-i Aksa yakılırken dans eden Yahudi toplulukları hangi Yahudiliği temsil ediyor?
Netanyahu hangi Yahudiliği temsil ediyor.
Bunlara isyan eden seküler Yahudiler var. Yahudilik, sadece din aidiyetiyle bilinen bir olgu değil. Kavmi aidiyetle din aidiyeti iç içe geçmiş, Yahudilik bir tür milli din olmuş. Ancak seküler Yahudiler de var ve dini coşkunun hareketlendirdiği o vahşet damarını yadırgıyor.
Bakıldığında diyelim bir ABD Başkanı, seküler Yahudi kadar bile tepki veremiyor Netanyahu vahşetine. Korkuyor, resmen korkuyor.
Ne yapar acaba Yahudi gücü? Ya da “ne yapmaz?” diye mi düşünülür o konuda tavır belirlerken?
Doğru, “Ne yapmaz?” sorusu daha can yakıcıdır.
Hani bir siyasi liderimiz “İsraili böyle suçlarsanız bir karşılığı olur bunun” deyivermişti “One minute” günlerinde.
İşte budur dünyadaki Yahudi gücüne ilişkin ürküntü.
Şunu açık açık ifade etmek gerekiyor: Dünyada bir anti-semitizm ya da daha klişeleşmemiş ifade ile söylersek bir “Yahudi hassasiyeti” varsa, bunun sebebi, İsrail’in “varlık savunması” klişesinin arkasına sığınarak işlediği vahşetin somutlaşmış olmasıdır. İsrail, “Siyonizm gücü olunca ne yapar?” sorusunun somut cevabı olarak duruyor.
Bu vahşet görüntüsünü ne Amerika ne de ona yakın duran tüm Batı dünyası taşıyabilir.
Şu an ortada “Hitler vahşeti”ne maruz kalan kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk Yahudi toplulukları yok, şu an en gelişmiş savaş araçlarını Filistinli kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuklar üzerine yönelten adeta Hitler’den reenkarne olmuş bir “Netanyahu vahşeti” var.
Yahudilik bu değilse, dünya Yahudiliği elini tutsun Netanyahu’nun. Filistin’deki kan banyosu durdurulsun. Şu vahşi danslar dursun Mescid-i Aksa yakılırken…
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025