Ali BAYRAMOĞLU
Siyaset şiddeti sahadan kovabilecek mi? Kürt sorunu siyaset etrafında mı seyredecek yoksa şiddet etrafında mı?
Bugün soru budur, mesele esasen yol ve yöntemle ilgilidir.
Siyasetin şiddetle mücadelesi zor iştir, buna şüphe yok.
Kaldı ki, bu mücadeleden siyasetin galip çıkacağına dair bir garanti de yok.
Ne var ki bu mücadelede siyasetin galebe çalması ile şiddetin galebe çalması arasındaki fark hem süreç hem sonuç itibariyle esaslıdır.
Siyaset tolerans, taviz öğretir, demokrasi getirir.
Şiddet ise sistemler ve insanlar, rejimler için sadece otoriterlik üretir.
Türkiye'nin şiddeti her geçen gün daha kesif soluduğu ortada.
Şiddet sistem ve toplumun her hücresine saldırıyor. Şiddeti yaygın bir şekilde meşru bir mücadele aracı olarak algılayan Kürtler ile şiddetin ancak şiddetle bastırılacağını düşünen Türkler bu saldırının açık hedefleri...
Şiddetle başetmek, siyaseti şiddetin karşısına sürmek için ilk cevaplanması gereken husus, "mevcut koşullarda şiddeti üreten nedir" sorusudur...
Sadece Foça ve Gaziantep olayları, Şemdinli'de PKK'nin yerleşik bir askeri üs ve güç haline dönme hamlesi bile kendi başına, Kürt Siyasi Hareketi'nin başvurduğu şiddetin, "türev bir şiddet" olmadığını gösterir. Gaziantep saldırısı örneğin, devletin baskı, operasyon, KCK hamleleri üzerine oluşmuş bir "tepkisel şiddet" değildir.
Şiddet eylemleri kör terör hadiseleri olmadığı gibi, Kürtlerin başka hiç bir araç kalmadığı için başvurdukları bir yöntem de değildir.
Karşımızdaki şiddet her şeyden önce "stratejik bir şiddet"tir.
Peki neyin stratejisi?
Alan açmak, ulus kurmak, bu ulusa ve o alana bir merkez oluşturarak hakim ve vasi olmak stratejisi...
Bu starteji iki ayak üzerine kuruludur.
(1) Kürt siyasi merkezinin (yani Kürt siyasi hareketinin) KCK gibi yapılanmalarla Kürt çevresine nüfuz etme arayışı...
(2) Bu hareketin kendi varlığını ve amaçları tehlikeye soktuğu için demokratik entegrasyon politikalarına, yani siyasete, ilişkide köklü ve sistemli itirazı...
Kürt sorunuyla Kürt hareketini özdeş kılan, hatta Kürt sorununu Kürt siyasi hareketi içine hapseden bu anlayış, beraberinde yol ve yöntem olarak, şiddeti getirmektedir.
Bu durumda görmek gerekir ki Kürt siyasi hareketinin ürettiği stratejik şiddet aynı zamanda "kurucu şiddet"tir...
Yani alan oluşturan, toplum inşa eden simgesel, açık, fiili, kendisinde hak gören 'fiili kuvvet' ve ardından gelen 'gösteri ya da uygulama veya kurgulama' olarak şiddet...
Tekrar altını çizelim:
Kürt siyasi hareketinin bugün en önemli unsurlarından birisi şiddeti tepkisel, türevsel, öz savunmanın ötesinde, kurucu bir unsur olarak kullanmasıdır. Kürt siyasi hareketinin elinde şiddet bugün hem bir müzakere aracı, hem kendi alanını kurma aracıdır.
Tekrar vurgulayalım:
Bugün şiddet sarmalını üreten doğrudan Kürt sorunu değil, bu sorunun bu kuvvet stratejiine mahkum olmasıdır.
Bu gidişin önüne nasıl geçilir?
Siyaset şiddetle nasıl mücadele edebilir?
Her şeyden önce değişimin içeriden gelmesini, Kürt siyasi hareketinin çoğulculaşmasını teşvik ederek, buna zemin hazırlayarak...
Kürt siyasi alanının çoğulculaşması zor ve uzakta olan ama asli ve ayrıcalıklı hedeftir...
Bu uzun yol kamu otoritesinin "şiddet ve siyaset" arasında açık ve net ayrımlar yapmasını gerektirir.
Hedef şiddetten arındırılmış tüm tarafların bulunduğu bir "siyasi alan"ın oluşmasıdır. Devletin şiddetle mücadele yöntemlerini, siyasi Kürtlerin ortalama siyasi ruh halini anlamasını yönlendiren pusula bu olmalıdır.
Yeni anayasa hala bir siyaset aracı, demokratikleşme girişimleri, parlamento ve sunduğu imkanlar hala siyaset ve siyasi alan kurma araçları olarak yanı başımızda duruyor.
Aksi haller, salt ve saf güvenlikçi ya da savaşcıl politikalar Kürt siyasi hareket merkezli bir şiddet oyunun parçası olmaktan ve onu desteklemekten başka işe yaramazlar ve bugün olduğu gibi iflas ederler.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025