Ali BAYRAMOĞLU
Büyük ve tarihi eşik geçildi.
Şüphesiz, bundan sonraki yol uzun ve zorluklarla dolu.
Ancak bu noktaya başarıyla gelen, en kritik aşamayı ışıtıyla atlatan 'barış süreci'nin bundan böyle aksayacağını hiç sanmıyoruz. Aktörleriyle, siyasi iradesiyle ilerlemenin duracağını düşünmüyoruz.
Geçtiğimiz kritik safha 'iki parçalı'ydı.
'İlk parça' devletin Öcalan'la masaya oturması ve ortak bir yol haritasında anlaşmasıydı.
Bu oldu…
'İkinci parça' Başbakanın Türkiye kamuoyunu, Öcalan'ın Kürt Siyasi Haraketini arkasına almasıydı.
Bu da oldu…
Bu sürece dair şüpheler her iki tarafta da azaldı. Endişeler ve sorular yerini önemli ölçüde, barış ikliminin kırılgan ama yumuşak havasına bıraktı.
Bundan böyle bu süreci ancak taraflardan birinin ciddi bir şekilde aksaması, bozabilir. Bu ise mevcut angajmanlarına oranla son derece düşük bir ihtimaldir.
Daha önce de yazdık, 'askeri aşama'da, PKK'nın silahlı güçlerinin sorunsuz, kazasız bir şekilde sınır ötesine çıkması safhasındayız.
Bunu 'siyasi aşama' izleyecektir.
Diğer bir ifadeyle Kürtlerin kimi taleplerinin AK Parti-BDP ilişkisi çerçevesinde, CHP'yi de zorlayacak bir şekilde, anayasa paketiyle karşılanması safhasına geçilecektir.
Kanımız odur ki, her iki aşama da hızla katedilecektir.
Ancak hız kelimesi yanıltıcı yanıltıcı
olmasın…
Zira bu esnada, Kürt sorununa çözüm getiren yönlerinin ötesinde, nasıl bir anayasa, nasıl bir anayasal rejim, ne tür denge ve denetim mekanizmaları soruları ile bunlara yönelik katılım ve tartışma süreci de ülkenin geleceği açısından son derece önemlidir.
Yeni bir 'siyasi tasavvura' doğru yol alıyoruz.
Bu tasavvur, Kürtlerle birlikte demokratik yaşam projesine dayanıyor. Bunun karşısında ise şu ya da bu şekilde çatışma paketi, Kürtlerin Türkiye'den ayrılması projesi bulunuyor.
O zaman görmek gerek, yeni siyasi tasavvurun özünü, kelimenin gerçek anlamıyla çoğulculuk, demokrasi oluşturacaktır.
Bunun içindir ki, alınacak yol üzerinde Kürt sorununu çözecek hamleler ve bunlara ilişkin kararlar ile ülkenin yeni yapısının nasıl inşası, çoğulcu bir siyasi dokunun oluşturulması meseleleri, örneğin demokratik anayasa arayışı iç içe girmektedir.
Bu nedenle önümüzdeki dönem, ilgili her aktörün aynı anda hem sorumlu hem özgürlükçü, hem talepkar hem tahammüllü davranmasını gerektirmektedir.
Peki siyasi tasavvur nedir? Nereye doğru gidiyoruz?
Bir süre önce yazdıklarımı tekrar etmek isterim:
'Kürt sorunun nihai çözüme kavuşturulması demek Kürt siyasi alanının da yeniden şekillenmesi demektir. Kürt siyasi dilinin ve örgütlenmesinin çatışma fikrinden uzaklaşıp, entegrasyon ve siyasete yönelmesi, Kürt hareketinin adem-i merkezi bir siyasi doku üzerinden, düne kadar karşıt, düşman, öteki ilan ettiği devlet dokusuyla bir eklemlenme sürecine girecek olması madalyonun bir yüzünü oluşturur.
Öte yanda dönüşecek olan aynı zamanda Türk siyasi alanı ve Türkiye'nin siyasi alanıdır.
İdari ve mali özerlik ilkesi içeren Avrupa Yerel Yönetimler Şartı'nın yeni anayasada yer alması bile tek başına mevcut siyasi alanı, devlet örgütlenmesi ve anlayışını, milliyetçiliğin kurucu ideolojik işlevini kökünden etkileme gücüne sahiptir.
Kürtlerin yoğun yaşadıkları bölgelerde kendi yöneticilerini seçebilmeleri, ana dil meselesi, Türkiye Cumhuriyet vatandaşlığının etnik tanım ve temelden kurtulması, hiç şüphe yok ki, yeni bir çağın başlangıcı olacaktır.
Yeni ve daha demokratik bir cumhuriyet anlayışı, ulus-devlet fikrinin ötesine geçen bir toplum oluşumu, aidiyet duygusundaki zaman içindeki yenilenmeler bu açıdan taşıyıcı olabilir…'
Yol zor ama gelecek aydınlıktır…
Yeter ki, kurmasını bilelim…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025