Ayhan ONGUN
Bir ateş çemberine dönen bölgemizde ne zaman barışa yönelik girişimler, çabalar ve sonuçta barış ihtimali doğsa, anında bir yerlerden düğmeye basılıyor.
Şu günlerde ülkemizde en önemli sorun, yükselen terör tehlikesi.
Aynı anda tüm dünyayı tehdit eder duruma gelen terör belasına karşı, başta BM olmak üzere uluslar arası kuruluşların ayak sürümesi bir yana, güçlü AB ülkelerinin samimiyetsiz tavırları ve içerde muhalefetin çözüm sürecine AK parti karşıtlığı üzerinden yaptığı muhalefet, barış umutlarını bir başka bahara erteliyor.
Dış güçlerin yaptıkları, daha doğrusu yapmadıklarına ilişkin söyleyecek fazla sözümüz yok ama ülkemiz iç dinamiklerinin barışa dair duruşlarına, bu coğrafyada yaşayan, ülkesine ve insanlarına karşı kendisini sorumlu hisseden bir birey olarak eleştiri hakkımızın olduğunu düşünüyorum.
Kısaca çözüm süreci adını verdiğimiz projenin içerisinde yer alan terörün sonlandırılması, silahların bırakılması, eşit yurttaşlık temelinde insanı ve emeği esas alan yeni bir anayasanın yapılması sürecini bölge barışından ayrı düşünmek de mümkün değil.
Son yıllarda ülkemize kabul edilen 3 milyona yakın sığınmacı, düzensiz göçmen ve mülteci statüsü kazanmış insanın sorumluluğunu da üstlenmiş bir ülkede, kuşkusuz evrensel insan haklarının anayasal güvenceye alınması çok önemlidir.
Ancak yeni ve sivil bir anayasanın yapılması talebini bile siyaset malzemesi yapmaya çalışanların, açıkça olmasa da mahcup tavırlar ve anlamsız gerekçelerle süreci baltalamaya çalışanların ve hatta arsızca 12 Eylül faşist anayasasını dolaylı olarak savunanların varlığı, barışın önündeki en büyük engeldir.
Yeni bir anayasa yapmadan çözüm sürecinin başarılı olamayacağı, barış umudunun yeşermeyeceği gerçeğinden hareketle, şu soruyu sormak gerekmez mi?
Tüm önyargıları, insani ve vicdani kaygıları bir yana koyup iktidarı ve muhalefetiyle topyekun bir barış seferberliğine ihtiyacımız olduğu şu günlerde hala kin ve nefret içeren söylemlerde ısrar eden siyasetçilere daha ne kadar tahammül edeceğiz.
Kaldı ki en başta iktidar partisinin iki güç odağının, yani Erdoğan ve Davutoğlu’nun çözüm sürecine yönelik ortak bir tavır geliştirmeleri gerekmez mi?
Başbakan ve yürütmenin başı olarak Davutoğlu, çözüm sürecine ilişkin “koşulların oluşması halinde müzakerelere devam edilebileceği, görüşmelerin yapılabileceğini “söylerken Cumhurbaşkanı Erdoğan” son silah susana dek mücadele bitmeyecek” tavrını ısrarla ve inatla sürdürüyor.
İktidar partisindeki bu çelişkiler bir yana, muhalefetin de net ve çözüme yönelik bir politikasının olduğunu söylemek mümkün değil.
MHP nin terörle mücadele konusundaki silahlı çözüme destek vermesinin yadırganacak bir yanı yok. Ancak CHP içerisindeki kimi çevrelerin de bu sert ve kutuplaştırıcı, barış karşıtı politikalara sıcak bakıyor olması daha büyük bir çelişki değil midir?
Kendi öz gücü ve örgütsel çabalarıyla iktidar olmak yerine uzun zamandır tüm umudunu AK Parti içerisinde oluşacak bir çatlağa, bölünmeye bağlamış olanların, Davutoğlu çizgisi yerine Erdoğan’ın savaştan yana politikalarını benimsemiş görünüyor olması, ne yaman bir çelişkidir?
Başkanlık sistemi konusundaki dayatmasıyla yeni bir anayasanın önünü kesen Erdoğan’a karşı, her türlü müzakereye açık yeni bir anayasa uzlaşma komisyonu önerisine daha yakın görünen Davutoğlu’nun yanında olması gereken muhaliflerin artık Erdoğan karşıtlığındaki samimiyetleri de sorgulanır hale geldi.
Görünen o ki, Davutoğlu ve Erdoğan yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusundaki fikir ayrılıklarını bir süreliğine rafa kaldırıp, yeni anayasa için düğmeye basacaklar.
Parti içerisinden ya da akademisyenlerden oluşacak bir komisyon son şeklini verdikleri yeni anayasanın yazımına başlayacaklar. Her durumda da AK partinin taslağı olacak bu anayasa önerisi de bir biçimde meclisten geçirilecek.
Henüz daha zaman varken muhalefet partilerinin bu sürece müdahil olmaları ve bu ülkeyi darbe anayasası ayıbından kurtarmaları hem toplumsal bir gereklilik, hem de siyaseten zorunlu bir görevdir.
Aksi halde meclisten geçirilecek ya da referandumla kabul edilecek bu yeni anayasadan şikayet etme, eleştirme hakkınız olmayacaktır
Geçmişte yaşadığımız” bu meclisin anayasa yapma yetkisi yoktur” deyip, aynı zamanda partisi adına Anayasa Uzlaşma Komisyonunda görev alan bir anayasa profesörünün gülünç durumuna düşersiniz..
Dünyada demokrasi güçlerinin” ihtimam toplumu” hayalinin peşinde gittikleri günlerde bizim hala Barışa dair ortak akıl oluşturamamış olmamızda Sivil toplumun da kendini sorgulaması gerekiyor sanırım.
Barışın olmadığı bir iklimde ne doğa, ne çevre, ne hayvan, ne insan hakları mücadelesinin başarıya ulaşması mümkün olamaz.
O zaman temel hak ve özgürlükler, demokrasi, adalet ve eşitlik taleplerimizin yerine gelmesi ve insanca bir yaşam için” amasız”” koşulsuz”, inadına barış!..Hemen Şimdi!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020