Bülent KORUCU
Irak-Şam İslam Devleti örgütü uzun süredir aktif. Bölgede dengeleri değiştirebilecek bir unsur olarak gittikçe güçleniyor.
Musul’u işgali ve konsolosluğumuzu ele geçirmesiyle bizim de gündemimize oturdu. Irak içindeki eylemleriyle Suriye’de çetelesini tutmakta zorlandığımız yapılardan biri olmadığını gösterdi. Mahir Kaynak’ın hemen her meseleye uyarladığı bir klişesi var: Cinayet kimin işine yarar? Bu klişe üzerinden gittiğimizde zihin duruluğuna ulaşacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Şöyle bir liste çıkardım neredeyse herkes kazançlı, biri hariç, onu da en sonunda söyleyelim.
Bölgeden gitsin, Irak’ı boşaltsın diye arkasından teneke çalınan ABD, bir anda badem gözlü oluverdi. Arkasından ağıtlar yakılıyor, geri dönse kırmızı halıyla karşılanacak gibi. Müdahaleye Şiiler dünden razı, Kürtler gönüllü; Türkiye ise rehinelerini kurtaramazsa mecbur görünüyor. ABD ise beklendiği üzere ağırdan alıyor. Başkan Barack Obama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a adres olarak yardımcısı Biden’ı gösteriyor. İran’la yakınlaşma ve onu uluslararası camiaya eklemleme projesine dayanak ve enstrüman olması hasebiyle ABD ikinci kez kârlı diyebiliriz. İran’ın bu konudaki tekliflerini Dışişleri Bakanı John Kerry olumlu mesajlarla cevapladı. Böylece bölgedeki diğer oyuncu İran’a da geçmiş olduk. Şii bloku takviye etmek isteyen İran, güçlü tehdit karşısında önemli bir gerekçe elde etti. Suriye’de, ABD ve uluslararası camiaya rağmen Esed’in yanında yer alan İran, Irak’ta aynı işi onay alarak yapacak. Hatta risk üstlenmiş ve Batı’yı sıkıntıdan kurtarmış olmanın bedelini bile talep edebilir. İran, Irak’taki varlığını meşrulaştırmış oluyor. Şii dünyaya gelince, arasındaki ayrılıkları ortadan kaldırmaya yarayacak bir vesile elde ediyor. Dinî liderlerin silah altında toplanma çağrıları hem siviller hem de örgütlü yapılar nezdinde karşılık buluyor. Maliki yönetimi, bugüne kadar biraz da ABD’nin arkasına saklanarak yaptığı Sünni ayırımcılığını açıkça icra edecek. IŞİD şiddetine karşı şiddet kullanmayı hak olarak görecek. Dünyadan destek ya da en azından müsamaha ile karşılanacak.
Artık gitmeyeceği kesinleşmiş görünen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, hayatının fırsatını yakaladı. Seçimle yaptığı imaj operasyonunun ardından dikkatlerin kendi topraklarından Irak’a kaymasının rahatlığını yaşayacak. IŞİD’i, daha ilgili ve hassas olunan Irak topraklarında dünya kamuoyunun dikkatine sunma imkânı buldu. Kendi cinayetlerine hafifletici sebep olarak gösterecek. Dikkatler dağılmışken iktidarını pekiştirmek üzere hamle yapacak. Belki de şimdiye kadarki en ağır operasyonlara girişecek.
Iraklı Kürtler, merkezî ordunun boşalttığı alanları dolduruyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Anayasada statü meselesi çözülmeyen ve belirsizlikten kurtulamayan Kerkük’ü fiilî olarak kontrol altına aldılar. Zaten ağırlıklı olarak ellerindeydi ama adını koyacak fırsat bulamıyorlardı. Bir de vaktiyle Türkiye’nin muhalefetine takılmışlardı. Alternatifi IŞİD olduğu için kimse ‘niye yaptınız?’ diye hesap da sormuyor.
Şiilerin ağır baskısı ve ayırımcı uygulamalarından bıkan Sünni Araplar, ilk defa bu çemberi kıracağına inanmaya başladı. Az sayıda militanla bölgeleri teslim almalarının altında yatan sebep de bu iç destek. Maliki’nin ‘örgütü vuruyorum’ diye sivilleri gözetmeden icra edeceği operasyonları bile göze almalarına yol açan bir çaresizlikle yüz yüzelerdi.
Bu denklemin kesin kaybedeni şiddet sarmalının ortasında kalacak Sünni ve Şii siviller. İnşallah olmaz ama kitlesel ölümlere yol açabilecek bir mezhep savaşı kapıda duruyor. Türkiye’ye gelince bir hafta içinde duyduğumuz açıklamaları alt alta yazalım siz karar verin. “Musul’da güvenlik tedbirleri alındı, sorun yok. Personelimiz rehine değil. Irak’ta kaos varmış gibi yansıtılıyor. Bu konuyu çok yazıp çizmeyin, sadece takip edin.” Ne dersiniz, galiba...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016