Ergun BABAHAN
Sahipliği 17 ve 25 Aralık operasyonlarına konu alan SABAHGazetesi’nin dünkü manşeti hem doğrudan yüksek yargı mensuplarını hedef alıyor, hem de kendisi ve Erdoğan açısından çok kritik önem taşıyan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerini yönlendirme amacı taşıyordu.
Askeri vesayet döneminde kaldığını düşündüğümüz gazetecilik anlayışı, Erdoğan’ın oluşturduğu ve sahibi belirsiz medya gruplarında yeniden hortladı. Erdoğan rejimine karşı çıkan, eleştiren herkes payını alıyor bu yeni tarzdan. Askeri vesayetin tetikçilerinin yerini Erdoğan’ın tetikçileri aldı… Gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında seviyesiz bir üslupla terör estiriyor, karakter infazları gerçekleştiriyorlar.
Bizzat Erdoğan’ın televizyon alt yazılarını, gazete manşetlerini, birinci sayfa güzellerinin dekolte ölçüsünü belirlediği bir sistem bu. Geçmişte Genelkurmay’da gazeteciler ‘‘dost ve düşman’’diye ayrılırdı, bugün Erdoğan’ın konutunda ve AKP Genel Merkezi’nde yapılıyor bu. HSYK seçiminde düşman gördükleri yargıçlar da payını alıyor bu çirkin yayıncılık anlayışından, milyonlara mal olmuş sanatçı Sezen Aksu da…
Erdoğan bu durumu basın özgürlüğünün sağlam bir temele oturması olarak açıklıyor.
Manşetlerin, yazıların, televizyon programında konuşulacakların tek bir kişi tarafından belirlendiği bir dönem. Cici demokratlar bile, onun gözüne girmek için çırpınıyor ve Türkiye’nin iyiye gittiğini iddia edebiliyor. Sıkıysa etmesinler, köşeleri ellerinden alınır, televizyon programları kaldırılır.
Bunu göze almak için yürek ve demokrasiye inanç gerekir.
Dün Türkiye tarihine geçecek bir Meclis açılış konuşmasına tanıklık ettik. Erdoğan, Meclis’e değil de salı günleri toplanan AKP Parti Grubu’na hitap eder gibi konuştu. Söyledikleri de 10 yıldır kabak tadı veren söylemlerinden farklı değildi.
Paralel yapı dediği insanlara, yargıya, muhalefete ve Kürtlere atıp tuttu.
Kobane ve bölgedeki gelişmeler sonucu tehlikeye düşen barış sürecini kurtarmak için elinden geleni yapan, sorumlu bir siyasetçilik örneği gösteren Selahattin Demirtaş’ın aksine, kitleleri kışkırtıcı bir hitap şekli seçti.
Erdoğan’ın bugüne kadar izlediği yoldan, onun barış süreci dediği şeyin, Kürtlerin boyun eğmesi, teslim olmasını anladığı artık çok net anlaşılıyor. Daha ne istiyorsunuz havasında…
Bütün gücü elinde toplayan birinin, yerinden yönetim, çok seslilik gibi talepleri kabul etmesi hayal bile edilemez.
Yeni anayasadan söz etti ama fiiliyatta uygulanmakta olan başkanlık sistemi nedeniyle, Kürtlerle pazarlığa oturma zorunluluğu yok. Suriye ve Irak’ta İŞİD’le savaşan PKK ve Kürtlerin kendisine fazla sıkıntı çıkarmayacağına inanıyor olsa gerek.
Ama dönem değişti…
Kürtlerin haklarını almak için ille de silahlı mücadeleye girişmelerine gerek yok artık. Hong Kong’ta bile binlerce genç, demokrasiye sahip çıkmak için sokaklara dökülüyor ve her türlü riski göze alıyorsa, Türkiye’de başka bir gelişmeyi beklemek saf dillik olur.
Bölgede bugünlerde tanık olduğumuz gösteriler, bölge halkının Kobane’ye ve Suriye’deki akrabalarının akibetine ne kadar duyarlı olduğunu gösteriyor. Kobane’nin barış süreci ile bağlantılı olup olmadığını Yalçın Akdoğan Ankara’dan vereceği talimatlarla belirleyemez. Bunu bölge halkının hissiyatı ve temel hak ve hürriyetlerine sahip çıkma derecesi belirleyecektir.
Kendini en güçlü hissettiğin an, aslında en zayıf olduğun, zaafiyetlerini ortaya koymaya başladığın andır. Erdoğan ve avanesi için o gün hızla yaklaşıyor. Yolsuzluklarını örtmek için yargıyı ablukaya alma, bu haberleri yapan yayın organlarını polis marifetiyle bastırmaya çalışma bu çaresizliğin açık göstergesi.
Türkiye tehlikeli bir yola giriyor ve Erdoğan kendisini ve yakınlarını kurtarma uğruna bu gerçeği görmüyor.
Gerçekten yazık…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021