Fehmi KORU
Geçmişte pek çok kişiyle kalem kavgam oldu; onlar yazdı ben cevap verdim; ben yazdım onlar cevap verdi. Bazen birkaç yazı bile sürdüğü oldu kavgaların…
Ancak ne kadar içine çekmeye çalışmış olursa olsunlar basın camiası dışından biriyle cedelleşmeye yanaşmadım; hele siyasi parti liderlerine cevap yetiştirmek gibi bir derdim hiç olmadı.
Ne de olsa onların sıkı muhatapları var: Birbirleri…
Bu kuralımı bir gün bozmam gerekeceğini de doğrusu düşünmemiştim.
İyi de, MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin partisi üyeleri önünde yaptığı, içinde bolca adım geçen ve bazı medya sitelerinin de oradan alıp çoğalttıkları -herhalde bugünkü gazetelerde de geniş yer işgal edebilecek- konuşması cevapsız mı kalacak?
Kozasını ören biri iken…
Bir kere bir seviye sorunu var.
Geçmişteki kalem kavgalarında muhataplarım ne kadar gayret etse de hep belli bir seviyeyi korudum, onların da seviyelerini çok aşağıya düşürmemelerini böylece sağladığıma inanıyorum.
Peki seviyenin söz konusu olmadığı bir ortamda ne yapabilirim?
İşte bunu bilmiyorum.
Üç yıldan fazla oluyor, hiçbir gazetede yazamıyorum; köşeler bana kapalı. Yine aynı süre içerisinde TV kanalları için de ‘çağrılmayan Yakup’ durumundayım. Boşta kaldığım sürenin bir bölümünü kitap yazmakla, kalan bölümünü de kendi adımı taşıyan bir internet sitesinde her gün takipçilerimle buluşmakla değerlendiriyorum.
Beni yalnızca yazdıklarımı okuma zahmetine katlananlar okuyabiliyor.
Herhangi bir siyasi parti liderinin hışmını çekebilecek bir durumum yok sizin anlayacağınız. Yaptığım, burada dostlarımla hasbıhal etmekten ibaret çünkü.
İyi de, kendi kozasında sessizce günlerini geçiren biri olarak MHP liderinin saygı yoksunu ifadelerle hedefine alınmayı hak edecek ne yapmış olabilirim?
Konuşmasında, partisinin ‘Cumhur İttifakı’ içerisinde Ak Parti ile birlikteliğinin ortağının aleyhine çalıştığı tespitimden hoşlanmadığını belli eden ifadeler bu soruya cevap teşkil ediyor. [O tespitin patentinin bende olduğunu da bilmiyordum.]
İsterseniz konuya ilişkin yazımın Devlet Bahçeli‘nin hırçınlığına sebep olan bölümünü buraya aynen taşıyayım:
“İstanbul her halükarda AK Parti tarafından kaybedildi. En doğru tavır, hiç uzatmadan bunu kabul etmektir. / O kadronun bundan sonra esas düşünmesi gereken, ittifak için altlarını oyan MHP’den daha az zararlı -hatta eski güzel günleri canlandırmaya da yarayabilecek- bir müttefik bulmak olmalı. Kendilerine daha yakın, ülkeyi birlikte daha rahat yönetebilecekleri bir müttefik… / Yeni parti kurulmasın diye tedbirler almak yerine, gardını düşürmeli ve vaktiyle kendi içerisinde bulunanlardan bunu yapacaklara şükran duymalı. / ‘AK Parti eskiden o ittifakı içinde taşıyordu’ diyorum ve bu yazıya burada son veriyorum.”
Hepsi bu.
İttifak MHP’ye yaramadı mı?
‘Cumhur İttifakı’nın, daha doğrusu MHP ile birlikteliğin AK Parti’nin aleyhine çalıştığı rakamsal olarak ortada. Bilebilecek durumda olanların hesabına göre 31 Mart seçiminde AK Parti’nin oyu yüzde 35 civarında. MHP lideri bana saldırdığı konuşmasında partisinin oyunu yüzde 18.81 olarak verdi; bu durumda AK Parti’ye yüzde 35’in de hayli altında bir oran kalıyor.
Bu da, AK Parti için siyasi hayatında girdiği ve sonrasında her seçimde artırdığı ilk seçimin (yılı 2002: oranı yüzde 34.42) bile altında kalan bir oran anlamına geliyor.
Önceki yerel seçimde AK Parti’nin kazanmış olduğu 10 il ile 55 önemli ilçenin de 31 Mart seçiminde MHP tarafından kazanıldığı biliniyor.
İttifaklar yerine her parti kendi başına seçime girseydi, en çok oyu alan parti olacağı için, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere kaybettiği pek çok kentin belediye başkanlıkları AK Parti’de kalacaktı.
Gerçekler ortada. Öyle olduğu içindir ki, bu konunun AK Parti içerisinde de tartışılmaya başlandığı son zamanlarda dışarıya sızıyor.
Eee?
Yazımda açıkça yazdım; bana göre, AK Parti’nin yapması gereken, vaktiyle birlikte olduğu, kuruluşunu birlikte kotardıkları, oylarının yüzde 50’lere ulaşmasında varlıklarıyla katkıda bulunduğu bugün daha iyi anlaşılan partili parlak isimlerle yakınlaşmasıdır.
O isimlerle bir araya gelmeleri artık düşünülemeyeceği ve onların bazılarının yeni bir parti çatısı altında toplanma hazırlığında bulunduğu sağır sultan tarafından bile duyulduğu için, bu konuda karar verebileceklere çıkış yolu olarak, yeni partinin kurulmasını engellemeye çalışmamayı tavsiye ettim o yazımda.
Alıntıyı okuyan herkes kimleri kast ettiğimi hiç zorlanmadan anlamıştır.
O cümleden ‘FETÖ’ ile ittifak tavsiyesi sonucu çıkarmak, 15 Temmuz’dan aylar önce çıkan ve çeşitli ortamlarda başvuru eseri olarak değerlendirilen ‘Ben Böyle Gördüm: Cemaat’in Siyasetle Sınavı’ kitabım ortada dururken beni de o kafilenin içine sokuşturmaya çalışmak bayağı ucuz bir yaklaşım olmuyor mu?
Evet ucuz bir yaklaşım bu.
Hele bana hapis yolunu göstermesi yok mu… Dinleyicileri bile bu üslubu yadırgamışlardır…
Öyle olduğunu ummak istiyorum…
Aklımı ve sağduyumu bir tarafa bırakıp içimdeki yaban hisleri yazıya dökmeye başlarsam hiç arzu etmediğim bir seviyeye inebileceğimden endişe ediyorum. Bu sebeple, en iyisi, bu yazıyı burada noktalamak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025